İMDAT!!! Zehir soluyoruz!..

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hava kalitesini gösterdiği haritada İstanbul’daki hava kalitesi değişimi dikkat çekiyor. Son günlerde yaşanan sisle birlikte, İstanbul’daki birçok ilçede de hava kirliliği tehlikeli boyutlara ulaştı.

SÖZCÜ’den edinilen bilgilere göre; partikül seviyelerinin standartların üzerinde olduğuna dikkat çeken Uluslararası Hava Kirliliği Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, özellikle Kadıköy Göztepe ve Esenyurt ilçeleri için pencere açmayın uyarısında bulundu.

Hava kirliliğinin sağlık üzerine etkisini anlatan Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu ise, “Geçmeyen öksürüğün bir nedeni de hava kirliliği. Hava kirliliği nedeniyle hiperreaktif olan bir kişi, henüz astım çıkmamış olsa da tıkanmakta, bir darlık hissetmekte. Hava kirliliğinin bir diğer boyutu da kanserlerin artması” ifadelerini kullandı.

PARTİKÜL SEVİYELERİ STANDARTLARIN ÜZERİNDE  

Uluslararası Hava Kirliliği Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, “Hava kalitesini belli standartlarla beraber tutturmamız gerekiyor. İstanbulda, megaşehirde, hava kirliliği seviyelerine baktığımızda özellikle partikül seviyeleri standartların çok üzerinde. İstanbulun pek çok yerinde yılın yarısından fazla bir zaman standartları aşıyor. Esenyurtta, Göztepede. İstanbulu da içine alan, Marmarayı da hatta Anadoluyu da içine alana büyük bir yüksek basınç merkezini yaşıyoruz. Bu yüksek basınç alanı sadece Türkiyeyi değil Yunanistanı da etkiliyor. Yüksek basıncın hava kalitesinin bozulmasına maalesef bir katkı var. Rüzgar olmayınca da kirleticilerin dağılmasına, yayılması gerçekleşemiyor ve birikmeye yol açıyor” dedi.

“ESENYURTTA PENCERE BİLE AÇMAMAK LAZIM “

Prof. Dr. İncecik, “Sisli, yüksek basınçlı günlerde İstanbul’un Büyükada, Boğaziçi dışında hemen hemen her yerinde standartların aşıldığını görüyoruz. Esenyurt’ta, çok dramatik seviyeler var. 200 mikrogram bölü metreküpü aşan, 250 mikrogram metreküpe ulaşan partikül konsantrasyonları var. Anadolu Yakasında Göztepe’de çok ciddi bir kirlilik yoğunluğu var. O bölgede insanların pencere bile açmaması lazım. Çarşamba günü öğlene kadar devam edecek. Hava kirliliği giderek daha da artıyor. Çünkü trafik yoğunluğunda artış var” ifadelerini kullandı.

AĞIR TONAJLI, DİZEL ARAÇLARA SINIRLAMA GETİRİLMESİ GEREKİYOR 

Çok yüksek partiküllerin solunduğunu dile getiren Prof. Dr. İncecik, “Yapılması gereken çok daha radikal çözümler var. Bütün otobüslerin elektrikli olması lazım. Ağır tonajlı, dizel araçların şehir merkezlerine girişlerine sınırlamalar getirilmesi gerekiyor. Şehir merkezlerinde, ana arterlerde yürümek bile tehlikeli. Birikmeler aynı bölgede oluyor. Metro ağı İstanbulda çok yavaş ilerliyor. Elektrikli araçların artık hızlı bir şekilde devreye girmesi lazım. Yağışların partikülleri temizleme konusunda önemli bir katkısı var. Her şeyden önce doğal temizleyici. Havada partikülün kalmadığını dolasıyla o kirli havayı solumadan yere ulaştığını söyleyebiliyoruz” diye konuştu.

SPOR YAPMAKTAN KAÇMAK LAZIM 

Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu ise, “Hava kirliliği maalesef bu dönemde çok artmış durumda. Özellikle solunum yolu hastalığı olan, astım, KOAH ve ya kronik hava yolu hastalıkları olan hastalarımız solunum güçlüğü çekmekteler. Aynı şekilde kalp rahatsızlığı bulunanlarda özellikle bu durumdan çok rahatsızlar. Yaşlılarımızın ve çocuklarımızın bu dönemde sokağa çıkmaması gerektiğini savunuyoruz çünkü solunum zorluğu çekecekler. Sabah saatlerinde çok yoğun olduğu için sokağa çıkılmaması, spor da bu dönemde yapılmaması lazım. Hava kirliliği olduğu dönemde spordan da tam tersine kaçılması lazım. Bu kötü havada camları da açıp havalandırmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

GEÇMEYEN ÖKSÜRÜĞÜN SEBEBİ; BİR DİĞER BOYUTU KANSER  

Prof. Dr. Gemicioğlu, şunları söyledi:

“Bir astım hastasının, bir KOAH hastasının çevre kirliliğine maruz kalarak bir atak geçirmesi, onun hastalığını da kötüye götürecektir. En azından zorunlu halde çıkacaklarsa, gazlardan kaçamayız ama partiküllerden kaçmak için ve özellikle şu dönemde çok artan viral enfeksiyonlardan kaçınmak için mutlaka maskelerini takıp da çıkmaları gerektiğini hatırlatmak isterim.

Geçmeyen öksürüğün bir nedeni de hava kirliliği. Hava kirliliği nedeniyle hiperreaktif olan bir kişi, henüz astım çıkmamış olsa da tıkanmakta, bir darlık hissetmekte. Bu darlık da astımın habercisi olabilir. Bir takım hastalıklara da zemin hazırlayabilir. Hava kirliliğinin bir diğer boyutu da kanserlerin artması. Uzun vadede bizim hastalıklarımızın nedeni olarak karşımıza çıkıyor.”