Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlık ve milletimiz için daha iyi, daha güzel, daha huzurlu, daha müreffeh bir yıl olması temennisiyle 2022’ye girmenin hazırlıklarını yapıyoruz. Miladi yıl değişimlerini aynı zamanda bir muhasebe ve murakabe vesilesi olarak görüyoruz. Öncelikle 2022 yılının milletimizle birlikte tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni yıl dolayısıyla bir video mesaj yayınladı. Başkan Erdoğan: “Milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olsun” ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan’ın mesajından öne çıkan başlıklar:
Bir yılı daha geride bırakırken insanlık ve milletimiz için daha iyi, daha güzel, daha huzurlu, daha müreffeh bir yıl olması temennisiyle 2022’ye girmenin hazırlıklarını yapıyoruz. Miladi yıl değişimlerini aynı zamanda bir muhasebe ve murakabe vesilesi olarak görüyoruz. Öncelikle 2022 yılının milletimizle birlikte tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum.
“2021’İ, BİR ÖNCEKİ YIL GİBİ KORONAVİRÜS SALGININ GÖLGESİ ALTINDA GEÇİRDİK”
Geride bırakmak üzere olduğumuz 2021’i, bir önceki yıl gibi koronavirüs salgının gölgesi altında geçirdik. Üstelik bu yıl salgına ilave olarak iklim değişikliğinin yol açtığı afetler, çeşitli ülkelerdeki istikrarsızlıklardan kaynaklanan gerilimler, bitmeyen göç dalgalarının yol açtığı acı görüntüler gibi yeni veya süregelen sıkıntılarla da yüzleştik.
“2021’DE TÜM AÇIKLIĞIYLA ORTAYA ÇIKMIŞTIR”
Küresel yönetim ve ekonomi sistemi 2008 finans krizi, Suriye ve Afganistan başta olmak üzere kriz bölgelerinde verilen kötü imtihanlar, salgın sürecindeki beceriksizlikler gibi hadiselerde olduğu gibi geçtiğimiz yıl da kökünden sarsılmaya devam etmiştir.
Gelişmiş ülkelerin ikinci dünya savaşı sonrası tesis ettikleri refah ve güvenlik düzeninin insanlığın kalanının acısı, sefaleti, itirazı pahasına yürüyemeyeceği, 2021’de tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır.
Ziya Paşa’nın dediği gibi “İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez, zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.”
Kendilerini gelişmiş ülkeler olarak nitelendiren ama aslında o kadar da güçlü olmadıkları anlaşılan ülkelerin artık dünyanın karşı karşıya kaldığı krizleri yönetemeyeceği, inkarı mümkün olmayan bir gerçektir.