İstanbul mimarisinin saraylar, yalılardan sonra gelen mücevheri köşkler… İstanbul’da bulunan tarihi eser niteliğindeki 34 bin köşkün 250’si satılık.
Beşiktaş, Üsküdar, Beykoz, Sarıyer, Adalar gibi ilçelerde çoğunlukta bulunan köşkleri fiyatları 7.5 milyon lira ile 150 milyon lira arasında değişiyor. Kiralamak isteyenlerin ise aylık en az 25 bin lirayı gözden çıkarması gerekiyor.
ÜSKÜDAR, BEŞİKTAŞ, SARIYER, ADALAR
Türkiye genelinde tarihi eser değerinde 64 bini konut vasfına sahip toplam 94 bin köşk bulunuyor. Bunların 34 bini ise İstanbul’da. İzmir’de 6 bin 500, Muğla’da 4 bin 336, Bursa’da 4 bin 313 ve Balıkesir’de 3 binin üzerinde köşk bulunuyor. İstanbul’da satılan köşkler hakkında Gayrimenkul Danışmanı Sinem Ayıkcan Yılmaz, “Köşk büyük bir bahçe içerisinde yapılmış, gösterişli, süslü evlere deniyor. Köşklerden 34 bini İstanbul’da bulunuyor. Üsküdar, Beşiktaş, Sarıyer, Adalar’da çok fazla köşk var. Bunun dışında semtlerde daha az sayıda köşk bulunuyor” dedi.
Sinem Ayıkcan Yılmaz, “İstanbul’da şu anda 250-255 adet satılık tarihi eser köşk ve konak bulunuyor. Bunların satış rakamları 7.5 milyon liradan başlayarak 150 milyon liraya kadar çıkıyor. Birkaç tane çok daha büyük, 20 dönüm arazi içerisinde, boğaz manzaralı yaklaşık 4 bin metrekare kapalı kullanım alanı olan bir yer var. Onun rakamı 500 milyon lira. Bu tür yapılar bir iki tane bulunuyor. Kiralık fiyatları 25 bin liradan başlıyor, 150-160 bin liraya kadar büyüklüklerine ve taşıdıkları özelliklere göre değişiyor” şeklinde konuştu.
Yılmaz, “Fiyatlar her gayrimenkulde olduğu gibi ilk lokasyona göre belirleniyor. Nerede olduğu çok önemli. Etrafındaki yapılaşma çok çok önemli. Gecekondu ve kötü yapılaşma var mı yok mu? Bitişik nizam ve müstakillik önemli.
Tarihi eser bir bina alırken öncelikle yapmamız gereken Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na gidip alacağımız eserin tescili olup olmadığı, kaçıncı grup eski eser olduğuna dair incelememiz gerekiyor. Eğer restorasyon yapılması gereken bir yer ise rölöve restitüsyon restorasyon projelerinin yapılıp onaylatılıp, daha sonra bu konuda uzman bir mimar eşliğinde çalışmaların yapılması gerekiyor.
Tarihi eser olduğu için Anıtlar Kurulu’na bağlı ama eğer boğazın ön görünümüneyse Boğaziçi İmar Müdürlüğü de işin içine giriyor. Buradan da takip edilmesi gerekiyor. Bunların dışında arsa metrekaresi ve toplam metrekaresi çok önemli. Ancak tarihi eser deyince insanların aklına işlemeleri olan, içerisinde süslemeleri olan, yüksek tavanlı, daha geniş oturumlu, klasik Osmanlı mimarisi, ortada bir sofa ve etrafında dağılan köşkler hayal ediliyor. Bu tarz mülklerin fiyatları diğerlerine göre çok daha yüksek oluyor” diye konuştu.
Sinem Ayıkcan Yılmaz, “Birinci derece olan tarihi eserler daha çok köşkten öte kasır ve saray vasfında oluyor. Onların hiçbir şekilde restorasyon sırasında orijinalliğini bozamıyorsunuz. İçinde, dışında orijinali neyse ona uygun olarak yapılmak durumunda. İkinci sınıf eserlerde dışı aynı kalmak koşuluyla içerisinde günümüz yaşam koşullarına uygun olarak değişiklik yapmanıza izin veriliyor” dedi.