Son dakika! Attığı tweet’te “Türkiye’yi ekonomik olarak mahvederiz” diyen ABD Başkanı Donald Trump’a cevap veren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu “Kimse sokak kabadayısı diliyle Türkiye’yi tehdit edemez” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 31 Mart yerel seçimlerinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş için düzenlenen tanıtım toplantısında konuştu. ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’yi hedef alan açıklamalarına cevap veren Kılıçdaorğlu, “Kimse sokak kabadayısı diliyle Türkiye’yi tehdit edemez” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle: “Türkiye’yi ekonomik olarak mahvederiz diyor. Bekledim ki en sert tepki iktidar kanadından gelsin. Ama gelmedi. Buradan açık ve net söylüyorum, bir sokak kabadayısının diliyle Türkiye’yi kimse tehdit edemez. Kimse şunu unutmasın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemen güçlerin lütfuyla kurulan bir devlet değildir. Sabaha kadar bekliyor, sabah olsa da Trump’ı arasam diye. Geldiğimiz noktayı görebiliyor musunuz?”
“100. yılında inşallah 2023’te Sayın Mansur Yavaş Ankara’yı yönetecektir. Ankara’da bir beton ormanıyla karşı karşıyayız. Ama bunu değiştireceğiz. Bunu kimle değiştireceğiz. Bir kişinin gücü ve iradesiyle değiştireceğiz. O kişi ve arkadaşları Ankara’yı çağdaş hale getirecek. Ankara’nın kaderini değiştireceğiz. 21. yüzyılın en görkemli başkentlerinden biri olacak Ankara. Hiç kimsenin işine son verilmeyecek. Çalışanların güvencesi Mansur Yavaş olacak. Harcanan paranın hesabını vermek bizim görevimiz. Mansur Yavaş da harcadığı her kurşun hesabını Ankaralılara ve millete verecek. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. İnsanlarımızı seviyoruz ve sorunlarının çözümü için her türlü çabayı göstereceğiz.”

“Osmanlı borçlandığı için batmıştır. 16 yılda AK Parti, Londra’daki bir avuç tefeciye ödenen faiz 162 milyar 156 milyon dolar oldu. Neden ses çıkaramıyorlar; tefecilere teslim oldukları için. Paraya, pula muhtaç. Cumhuriyeti kuranların yaptığı ilk iş Osmanlı’nın borçları ödemek ve egemen güçlere karşı dik durmaktı.”
“Her şeyi sattılar. Şimdi sıra askeri fabrikaları satmaya geldi. Sakarya’da 1975 yılında kurulan Tank Paket Fabrikası satılıyor. Özelleştirme adı altında peşkeş çekiliyor. Bu fabrikada Fırtına Obüsleri yapıldı. Bu fabrika yeniden kurulsa bedeli 20 milyar dolar. Şimdi bunu özelleştirip satıyorsunuz. Resmi Gazete’de yayınlandı, özelleştirilecek diye. Gelen tepkiler üzerine sarayda oturan kibir abidesi, ‘Yapılan iş özelleştirme de değildir, özelleştirme farklı şey. İşletme hakkının belli süre için BMC’ye devredilmesidir’ diyor. BMC kim iyi biliyorsunuz. Yalancıdan devlet adamı olmaz, millete hayır gelmez.”

Eğer bu ülkede milliyetçilik diye bir kavram varsa, vatan sevgisi diye bir kavram varsa hiçbir devlet kendi askeri fabrikalarını yabancılara peşkeş çektirmez. Hani boya, tekstil fabrikasını satabilirsin. Ama bir askeri fabrika… Şimdi 9 soru soruyorum:
* Komisyon bir değer tespiti yaptıysa bu ne kadardır?
* Fabrikanın özelleştirme işlemleri için ihale komisyonu oluşturulmuş mudur?
* İhale yapılmış mıdır, ne zaman, nerede, hangi usule göre yapılmıştır?
* İhaleye kaç firma teklif vermiştir, verilen teklifler nelerdir?
* İhaleyi alan şirkete üretim ve satış garantisi verilmiş midir?
* Fabrikada çalışan askeri personel, özelleştirmeden sonra çalışmaya devam edecek midir? Çalışacaklarsa da Katar şirketi emrinde mi çalışacaktır?
* BMC şirketinin yüzde 49,9 Katarlılara kaça satıldı? Size bedava verildiği söylenen uçan sarayla bunun bağlantısı var mıdır?
* Bu özelleştirmede ihale yapılmadıysa sebebi nedir, hangi kanun bu yetkiyi vermektedir?
“YSK’ya güvenmiyorsanız seçimlere girmeyin diyorlar. Biz halkımıza güveniyoruz. Biz sandık ittifakı yapacağız her partiden vatandaşlarımız oy verecek. Bizim belediye başkanlarımız kimseyi ötekileştirmeyecek. Pozitif ayrımcılığı gecekondu bölgelerinden başlatacaklar.”