Türk Lirası varlıklara gelen alımlar, bankaların sendikasyon kredilerini sorunsuz yenilemesi, MB’nın yüksek faiz politikasını sürdüreceğini taahhüt etmesi, dış ticaretteki cari fazla ve her şeyden önemlisi ABD ile azalan gerginlikler TL’nin hızla değerlenmesine sebep oldu.
Ancak özel şirketlerin 2019’daki borç ödemeleri ve Türkiye’nin hala yüksek duran kredi risk primi (CDS)kırılganlığın sürmesine neden oluyor. Yüksek faizler üretim ve ticareti vurmaya devam ederken kredi mekanizması da çalışamıyor. Bu nedenle, yetkililer de seçimler yaklaşırken büyümenin daha çok düşmemesi için çareyi tekrar tüketime abanmakta buldu. ÖTV, KDV ve bazı harçlara indirim gelirken, kredi kartlarına yapılan taksit sayısı da arttı.
Dolayısıyla, kasım ve aralık enflasyonu sıfıra yakın veya eksi bile gelse, görüntüyü bozmamak adına MB’dan faizleri düşürme yönünde bir adım atmasını beklememek gerekir. Yapısal sorunlara odaklanmak mecburiyeti de başka bahara kalmıştır.