CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kuşadası Efes Kongre Merkezi’nde Türkiye’nin dört bir yanından gelen kadın muhtarlarla buluştu. Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayan Kılıçdaroğlu, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun “Cumhuriyet bir kadın devrimidir” sözünün altını çizerek, cumhuriyeti yeniden “eski ayarlarına” döndürerek çağdaş Türkiye’yi, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi kadınlarla birlikte kuracaklarını dile getirdi. Kadınların demokrasinin temel unsuru olduğunu belirterek, partilerdeki cinsiyet kotasının yüzde 33 olarak yasalaşmasını teklif etti. Bunu yapmayanların da ‘kadınlardan korkanlar’ olduğunu ileri sürdü. “2019 benim için ne kadar önemliyse kadınlar için de o kadar önemlidir” dedi ve kadın sorunlarının çözümü için AKP hükümetinin değişmesi gerektiğini vurguladı.
Bugün demokrasinin işgal altında olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ‘Yargı ve hukuk bitmiştir. Coplarla, tekmelerle, biber gazlarıyla kadınları susturamazsınız. Kadınlar hak, hukuk, adalet istiyorlar. Bozulan eğitim sisteminin düzelmesini istiyorlar. Ama kadınlara yapılan muameleye bakın. Üç günlük çocuğuyla gözaltına alınıyor kadın. Emzirmesi lazım, üç gün göstermediler. Kıyameti kopardık da çocuğu götürdüler annenin yanına. Bunun adı vicdansızlıktır. Eğer demokrasimiz işgal altındaysa, bu işgalden demokrasiyi kurtaracak olan kadınlardır. Demokrasilerde denge esastır. Bütün yetkiler bir kişiye verilmez. Bütün yetkileri bir kişiye verirseniz Türkiye’yi felakete sürüklersiniz.’ dedi.
‘Kadınlar bir demokrasi devrimi yapmak zorundadır’
Demokrasi mücadelesinde kadınların önemine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Eğer bugün binlerce kişi işsizse, işsizliği en çok kadınlar çekiyorsa, kadınlar bir demokrasi devrimi yapmak zorundadır. Nasıl cumhuriyet devrimi yaptıysanız, şimdi bir demokrasi devrimi yapmak zorundadır kadınlar. Huzur içinde yaşamak istiyoruz, ama gerilen bir toplumla karşı karşıyayız. Demorasinin askıya alındığı toplumlar gerilir. İnsanlar düşüncelerini açıkladığı için hapse atılamaz. O nedenle demokrasi işgal altındadır diyorum. Yüzlerce gazeteci, akademisyen, milletvekili düşüncesi nedeniyle hapiste. Bunları düzeltmek için birlikte mücadele etmemiz lazım. Bu mücadelenin koçbaşı -başta ‘topuklu efe’- kadınlar olacaktır. Her kadın Halide Edip gibi, Nene Hatun gibi mücadele etmelidir. Bu kutsal bir mücadeledir” ifadelerini kullandı.
‘Bir kadın hareketi, demokrasi hareketi başlatın’
Kadına karşı yapılan şiddet hareketi hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, “Kim yaparsa yapsın en ağır şekilde cezalandırılmalı. Kamu görevlisi yapıyorsa ona da en ağır cezalar uygulanmalı. Kadına yönelik şiddet mi olur? İnsan insanlığından utanır. Kadınlar bu konuda da mücadele ediyorlar. Eminim kısa süre içinde kadınlar mücadelelerinde başarıyı yakalayacaktır. Yeter ki bir kadın hareketi, demokrasi hareketi başlatın” şeklinde konuştu.