Şubat-Mart dert ayları

Eskilerin hatırladığım kadarı ile böyle bir söylemleri vardı. Bu benim aklıma BJK mizin Şubat ve Mart aylarındaki maçlarını hatırıma getirdi. Zira Önce deplasmanda BURSASPOR, KONYASPOR sonra içerde FENERBAHÇE ve arkasından deplasman TRABZONSPOR ve arkadan BAŞAKŞEHİR deplasmanı bayağı zor ve çetin maçlar tabii bu arada B.Münih maçları vay da vay!
Ama tabii ki sen BEŞİKTAŞ isen içerde, dışarda gidecek yenecek ve de geleceksin, başka şansın asla yok. Zira puan olarak rakiplerinden geridesin, yani puan kaybına tahammül asla yok, bir yenilgi veya 2 beraberlik seni bayağı gerilere götürür.
Şenol hocam her sene “Benim için Avrupa değil, Türkiye süper lig önemli” derdi ve bende hep tenkit ederdim, ama bu yıl söylemi değişti, şimdi artık Türkiye değil Avrupa önemli diyor, eh zaten içerdeki durumumuz ile dışardaki durumumuzda bunu net olarak gösteriyor, zira o da anladı ki bu kadar yaşlı, ama kaliteli futbolcu ile İÇERDE değil, DIŞARIDA başarılı olmak daha kolay gibi neden mi?
Dikkat edin lig maçlarımızda, hele deplasman maçlarımızda takım bilhassa ileri ve kenar futbolcularımız pek koşmuyorlar ve de geriye de pek yardımcı olmuyorlar bu da geri dörtlümüzü ve kalecimizi bayağı zor durumlarda bırakıyor ve rahat gol yiyiyoruz. Hep söylüyorum bu yaşlı futbolcularımız için Türkiye ligleri artık pek önemli değil, ama ŞAMPİYON KULÜPLER MAÇLARI ÇOK ÖNEMLİ. Bakın Querasma Portekiz milli takımına çağrılıyor, Talisca çağrılmayı bekliyor vs vs.
İşte bu sebeple dışarıda tüm enerjilerini harcayarak ileri geri mücadelelerini maçın sonuna kadar dibine kadar yapıyorlar, amma Türkiye liglerinde Sivas’da Karabük’te öyle mi?
Seneye bu futbolcular daha da yaşlanacak, sade onlar mı? Yerli yaşlılarımız da var özetle takımımız YAŞLI. Pekiyi seneye ne yapacağız? Zira dikkat ederseniz her sene takımın performansı düşüşte yani yine seneye yaşlı yabancı ve yerli transferleri şart olacak, yani yine ver paraları, al yaşlı başlı iyi futbolcuları, ŞAMPİYONLUK KOVALA, ama olamazsan ne olacak, gelirler azalacak, sponsorlar azalacak vs vs sıkıntılar başlayacak.
Sayın başkanımız ve yönetim kurulundan hala “BU GİDİŞ İYİ DEĞİL, ALT YAPIYA EĞİLMEZ, BU YAŞLI BAŞLI FUTBOLCULARDAN ARINMAZSAK İŞİMİZ ZOR, KÖTÜYE GİDERİZ” gibi söylemler yok. Özetle BİNMİŞLER BİR ALAMETE, İNŞALLAH GİDERLER İYİYE demekten başka çaremiz yok.
“Süper bir saha yapıldı, iki yılda şampiyon olundu sen daha ne istiyorsun Kemal Başkan” sözlerini duyar gibiyim. Hepsi doğru ve de çok güzel, bende çok mutlu oldum taa Gaziantep’e gidip tribünde alkış tuttum, gururlandım, ama ben çok tecrübeli ve Beşiktaş’ın nerelerden nerelere geldiğini çok iyi bilen ve o kötü günleri de dibine kadar yaşayan eski bir de yöneticiyim.
Şayet o yokluların olduğu 1970’li yılların sonunda ALT YAPIYA YÜZDEYÜZ EĞİLMESEK, SAMET, ULVİ, KADİR gibi ağabeyleri bu takıma kazandırmasak, ki bu gençlerle ağabeyleri en azından 10-17 sene arası BJK’de oynadılar ve hiç para lafı dahi etmeden, İÇ VE DIŞ TRANSFERLERE MİLYON DOLARLAR gitmesinin önüne geçtiler ve böylece de 10-15 yıl yönetimlerin mali gücüne büyük destek oldular ve bu sayede de AKARETLER VE FULYADAKİ dev tesislerin yapılmasına imkan sağladılar.
Şayet bu günlerde olduğu gibi, alt yapıdan ve ağabey tanımında hiç futbolcun olmadan sadece o yıllar yabancı olarak “SÜLEYMAN AĞABEYİN SINIF ARKADAŞLARI” tabir edilen bir alay, yerli ve yabancı eskisiyle bir BJK olsaydı acaba neler olurdu? Şöyle bir arkanıza yaslanın ve gerçekçi olarak düşünün, bir kere daha düşünün.
Ben düşünmek dahi istemiyorum, neden mi? Zira FELAKET OLURDU. Nitekim 1994’de bitirilen ALT YAPIMIZ ile birlikte, içerden ve dışardan yapılmaya başlayan acayip transferlerle TOPLAMA TAKIM haline gelen BEŞİKTAŞIMIZ DEĞİL MİYDİ? Ve de halen devam etmiyor mu? Evet söyleyin HAKSIZ MIYIM?
1976-1983 arası ALT YAPI ÇALIŞMALARINI Bİ HAKKIN YAPARAK, BEŞİKTAŞIMIZIN TÜM AĞIR YÜKÜNÜ ÇEKEREK, 80 Lİ VE 90 LI YILLARDA AKARETLER VE FULYA GİBİ DEV TESİSLERİN YAPILMASINA İMKAN SAĞLAYAN, SONRA DA SAĞLANAN BU İMKANLARLA BU TESİSLERİ KAZANDIRAN, BAŞTA RAHMETLİ MEHMET ÜSTÜNKAYA- GAZİ AKINAL-SÜLEYMAN SEBA BAŞKANLARIMIZ İLE KATKIDA BULUNAN ÜYELERİNİ RAHMETLE,YAŞAYANLARIDA MİNNETLE ANIYORUM.
Geçmişinden, tarihinden ders almak gerekir diyerek yazıma son veriyorum.
Beşiktaş’ımıza liglerde ve bilhassa B.Münih maçında yürekten başarılar diliyorum. Sağlık ve esenlikle kalınız.