Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ Bakanlar Kurulu sonrası son dakika önemli açıklamalarda bulundu. Zeytin Dalı Harekatı için “Bölgedeki terör örgütleri ve en son terörist temizleninceye kadar devam edecek” dedi. ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın açıklamalarına karşılık veren Bozdağ, ABD’ye “İşbirliğinin yolu belli. Silah vermeyi durdurmak ve verilen silahları toplamaktır” çağrısında bulundu. Harekatla ilgili son bilgileri paylaşan Bozdağ şehit ve yaralı askerimiz yoktur” dedi.
Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ kameralar karşına geçerek son dakika önemli açıklamalarda bulundu.
“SON TERÖRİST TEMİZLENİNCEYE KADAR”
Bozdağ, “Zeytin Dalı Harekatı meşru ve uluslararası hukuka uygun. Harekat sırasında ve süresinde sivillerin zarar görmemesi için azami dikkat gösterilmektedir. Bu harekat bölgede yaşayan Kürtlere karşı yapılan bir harekat değildir. Harekata aziz Türk milletinin desteği tamdır. Bölgedeki terör örgütleri ve en son terörist temizleninceye kadar devam edecek” dedi.
“HAREKATIN HEDEFİ AFRİN BÖLGESİDİR”
“Operasyonun Afrin sınırında devam edeceğine ilişkin garanti verildiği” iddialarıyla ilgili olarak Bozdağ, “Türkiye’nin Rusya’ya veya başka bir ülkeye verdiği herhangi bir garanti yoktur. Amaç Afrin bölgesini teröristlerden temizlemektir. Harekatın hedefi Afrin bölgesidir” ifadelerini kullandı.
HDP’LİLERİN AÇIKLAMALARI
HDP’li bazı milletvekilleri ve siyasilerin halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden açıklamalar yaptığını hatırlatan Bozdağ, “Bunlar suçtur. Bizim hukukumuz terör örgütlerinin propagandasını yapanlara hangi şekilde muamele yapıyorsa öyle muamele göreceklerdir” diye konuştu.
FRANSA BMGK’YI ÖZEL TOPLANTIYA ÇAĞIRMADI
Fransa’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırdığı haberlerinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, “Fransa bildiğimiz kadarıyla, BMGK’yı özel olarak doğrudan bir toplantıya çağırmamıştır. Fransa’nın yaptığı, BMGK’nın bu pazartesi yapacağı toplantının gündemine, Suriye’deki insani durumu getirmektir. Fransa Dışişleri Bakanı, BM toplantısının Suriye’deki insani yardımlarla ilgili olduğunu açıklamıştır” karşılığını verdi.
“HAREKAT TERCİH DEĞİL ZORUNLULUKTUR””
“Harekat gelinen noktada Türkiye için bir tercih değil, zorunluluktur. Zeytin Dalı harekatı meşrudur. Uluslararası toplum harekatın hukuki zemin ve gerekçeleriyle, hedefleriyle ilgili bilgilendirilmiştir. Her toplumun sınırlarını, halkını koruması meşru hakkıdır. Türkiye de bu hakkını kullanmıştır.” diyen Bozdağ şöyle devam etti:
“SİVİLLERİN ZARAR GÖRMEMESİ İÇİN HER TÜRLÜ PLANLAMA YAPILMIŞTIR”
Bu harekatta hedef PKK, KCK, PYD, YPG ve DEAŞ terör örgütleridir. Terör örgütlerinin silahları, cephanelikleri, lojistik noktaları, mühimmatları, üsleri hedeftir. Bunun dışında bir hedef bulunmamaktadır.
Sivillerin zarar görmemesi için azami itina gösterilmektedir. Sivillerin zarar görmemesi için her türlü planlama yapılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri sivillere en ufak zarar gelmemesi için büyük itina göstermektedir.
“SİVİLLER VURULDU KARA PROPAGANDA”
‘Siviller vuruldu’ şeklindeki haberler kara propaganda amaçlı haberlerdir. Bu tür haberleri terör örgütleri ve terör örgütü yandaşları yaymaktadır.
“HAREKAT KÜRTLERİ, TÜRKMENLERİ, ARAPLARI KURTARMAK İÇİN”
Zeytin Dalı Harekatı, bölgede yaşayan Kürt kardeşlerimize karşı bir harekat değildir. Harekat, bölgede yaşayan Kürtleri, Türkmenleri, Arapları terör örgütlerinin baskısından, zulmünden kurtarmak içindir.”
ABD’YE ÇAĞRI: İŞBİRLİĞİNİN YOLU VERİLEN SİLAHLARI TOPLAMAK
Bozdağ, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın operasyondan dolayı kaygılı olduğunu belirtmesiyle ilgili olarak “Terör örgütlerinden biriyle mücadele ederken başka terör örgütleriyle birlikte hareket etmek büyük bir yanlıştır. Terör örgütlerine silah verilmemesi konusunda defalarca uyardık. Birlikte nasıl çalışacağımızı görmek istiyorlarsa silah yardımını kesmeleri ve verilen silahları toplamalarıdır. Silahların geri toplanacağı defalarca Türkiye’ye ifade edildi. İşbirliğinin yolu belli. Silah vermeyi durdurmak ve verilen silahları toplamaktır” dedi.
“ŞEHİT YOK”
Harekatla ilgili son bilgileri paylaşan Bozdağ “Harekat planlandığı gibi devam ediyor. TSK karadan da harekat bölgesine girmiş durumda. İlk 3 günde planlanan mesafe ve alan kontrolü sağlandı. Şehit olan yoktur. Yaralı askerimiz de yoktur. Terör örgütlerinin attığı roketler nedeniyle yaralanan ve hayatını kaybedenler var” ifadelerini kullandı.
Bozdağ, şunları söyledi: “Harekât planlandığı gibi devam ediyor. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri karadan da harekât bölgesine girmiş durumdadır. Belli bir mesafe almıştır. Bu mesafeye ilişkin rakamları değişik yerlerden herkes alıyor ama bunları açıklamayı tek tek şuradayız buradayız diye açıklamak teröristlere adres ve yer göstermeyi yer göstermeyi de doğru görmeyiz. Ama bilinmesi lazım ki; ilk 3 günde planlanan mesafe, alan kontrolü sağlanmış durumdadır. Harekât süresince silahlı kuvvetlerimiz mensupları içerisinde şehit olan yoktur. Allah’a şükür. İnşallah bundan sonrada burnu kanayan bir askerimiz olmaz. Yaralı askerimizde şu ana kadar bize gelen bilgiler içerisinde yoktur. Ancak terör örgütlerinin Türkiye’ye attığı roketler nedeniyle bazı yerleşim yerlerinde yaralanan vatandaşlarımız var. Hayatını kaybedenler var. Ben hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. DEAŞ terör örgütünün bölgede olduğunu biz ifade ettik. Bu bir gerçeğin açıklanmasıdır. Bildiğiniz gibi ABD ile PYD/YPG terör örgütlerinin dayanışması ile Rakka’da birlikte yapılan DEAŞ’a karşı yapılan operasyonun sonunda Rakka’daki DEAŞ’lı teröristler , PYD/YPG terör örgütünün, teröristlerinin açtığı koridor içerisinden onların sağladığı emniyet ve güven ortamı içerisinden araçlarına bindiler, silahlarını yükledir ve oradan ayrıldılar gittiler. Nereye gittiler bunlar? O teröristlerin bölgeden ayrılması ABD’nin bilgi ve onayı dışında olabilir mi? Mümkün değil. Çünkü PYD/YPG onlara onaylatmadığı bir işi orada yapamaz. Elbette onlarında onayı var. DEAŞ teröristlerini yok etmek, etkisiz hale getirmek isteyenler o zaman bu teröristleri ne yapması lazımdı? Ya orada etkisiz hale getirmesi lazımdı ya da teslim alması gerekirdi. Ve onların hem bölgeye em başka ülkelere hem başka insanlara zarar vermemesi için gerekenleri yapmaları lazımdı. Ama yapılmadı. Nereye gitti bu teröristler? Nerede, hangi insanların canını yakmak için hangi tür faaliyetler içindeler? Elbette bunu sorgulamamız gerekiyor. Şimdi bu teröristlerin bir kısmı Afrin bölgesine intikal etmiş. Bazı sivil kıyafetlerle daha doğrusu DEAŞ’ın simge kıyafetlerini çıkararak, traş olarak kendilerini PYD/YPG safları içerisine kattıklarına ilişkin haberler var. Bir başka kısmı oradan Türkiye’ye ve veya Akdeniz üzerinden batıya geçme gayretleri ve sızma çabaları var, Türkiye’de eylem yapma çabaları var. İşte bugün de haberlerde yansıdı ki bu doğru bir tespittir, PYD/YPG terör örgütleri Afrin’de ellerinde olan DEAŞ’lı teröristleri Türkiye’ye karşı savaşmak şartıyla serbest bırakmışlardır. Bu da bizim söylediğimizin çok net bir ispatıdır, doğruluğunu göstermektedir. O nedenle bizim bu mücadelemiz, sadece PKK, KCK, PYD, YPG terör örgütlerine karşı değil, aynı zamanda onlarla birlikte DEAŞ terör örgütü ve teröristlerine karşı da bir mücadeledir.”
SÖZCÜ