SAĞLIK: İstenmeyen düşünceleri durdurmak!

Her insanın hayatının belirli dönemlerinde kafasının içinde istemediği düşünceler dolaşır. Sizinde kendinizi istemediğiniz, sizi mutsuz eden bir düşünceye takılı kalmış bulduğunuz oluyor mu? Bilim insanları bunu durdurmanın yolunu bulmuş olabilir.

Beynin hafıza bölümündeki bir kimyasalın, düşünce kontrol mekanizmasında kilit rol oynadığı ortaya çıktı. Keşif, bazı kişilerin ısrarcı ve fayda sağlamayan düşüncelere takılı kalmasının sebebini aydınlatabilir.
İstenmeyen düşüncelerden kurtulamamak endişe, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depreyon ve şizofreni gibi bazı hastalıkların ortak belirtisi.
Düşünceleri kontrol edebilmek, insan sağlığı ve iyi hissedebilmek için temel önemde.
Cambridge Üniversitesi’nden Profesör Michael Anderson, “Bu kabiliyet çöktüğü zaman, psikiyatrik hastalıkların en zayıflatıcı belirtileri ortaya çıkmaya başlıyor – davetsiz düşünceler, hatıralar görüntüler, halüsinasyonlar, patolojik ve sürekli endişeler…” diyor.

Çalışma nasıl yapıldı?
Araştırmada katılımcılardan çile/hamam böceği, yosun/kuzey gibi birbiriyle bağlantısız ama eşleştirilmiş kelime öbeklerini ezberlemeleri istendi.
Daha sonra katılımcılara yeşil ya da kırmızı sinyaller verildi. Yeşil ışıkta kelimenin eşini hatırlamaları, kırmızıda ise kendilerini bunu yapmaktan alıkoymaları istendi.
Bunu yaparken katılımcıların beyinlerindeki kan akışı ve kimyasal değişimler, fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRG) yöntemi ile takip edildi.
Araştırmacılar bu süreçte beyindeki GABA (Gamma-aminobütirik asit) adlı sinir iletici (nörotransmiter) kimyasalın, kilit rolde olduğunu gördü.

Kilit madde GABA
GABA beyindeki ana “önleyici” sinir iletici madde. Bir sinir hücresi tarafından salgılandığında, bağlantılı diğer hücrelerdeki aktiviteleri bastırıyor.
Araştırmada beyinlerinin hipokampüs bölgesinde daha çok GABA maddesi bulunan katılımcıların, istenmeyen düşünce ve hatıraları engellemekte daha başarılı olduğu görüldü.
Profesör Anderson, daha önce sadece beynin hangi bölgesinin bu süreçte aktif olduğunu bildiklerini; son araştırma ile bu süreçte rol oynayan ana sinir ileticiyi bulmuş olmanın büyük bir adım olduğunu söylüyor.

Keşif şizofreniden travma sonrası stres bozukluğuna kadar, düşünceleri kontrol etme yetersizliğinden kaynaklanan birçok hastalığın tedavisine ışık tutabilir.
Profesör Anderson son araştırma ile tedavi sürecinde yenilikler yapılabileceğini belirtiyor:
“Şu ana kadar alın korteksinin fonksiyonlarını geliştirmeye odaklanılıyordu. Araştırmamız hipokampüs bölgesindeki GABA aktivitesinin artırılmasının, kişilerin istenmeyen, ısrarcı düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olabilir” diyor.

BBC TÜRKÇE