Kadınlar için üretilen spor kıyafetleri de zaman içerisinde büyük değişim geçirdi. 20. yüzyılın başlarında kadınlar için üretilen spor kıyafetleri, başarılı olmaları için değil “feminen” gözükmeleri için tasarlandığından kadınların rahat hareket etmesini engelliyordu. Uzun elbiseler ve şapkalardan oluşan kıyafetler kadınların atletik performanslarını kısıtlıyordu.
Yıllar içinde kadınlar spor dallarında daha aktif hale geldikçe spor kıyafetleri de daha kullanışlı hale geldi. Fakat yeni kıyafetlere itiraz eden kadınlar da var.
Sporda cinsiyetçiliğe karşı mücadele eden BBC’nin 100 Kadın Sezonu’nun bir parçası olarak, kadınların spor kıyafetlerinin son 100 yılda nasıl değiştiğini araştırdık.
Tenis
Kadınlar Olimpiyatlara ilk defa 1900 yılında katıldılar. Kadın atletler, yarışmaya katılan sporcuların yalnızca yüzde 2’sini oluşturuyordu ve aralarında tenisin de yer aldığı 5 spor dalında varlardı.
O sene, kadınlar ayak bileklerini kapatan ve uzun kollu elbiseler giyiyorlardı.
Fransız tenis oyuncusu Suzanne Lenglen ise bu alanda bir devrim yaptı. Döneminin en başarılı kadın tenis oyuncusu olmasının yanı sıra kadın tenisçilerin kıyafetlerini de değiştirdi.
Lenglen uzun etekler yerine kısa kollu ve pileli elbiseler giydi ve aynı zamanda kendisiyle özdeşleşen bir saç bandı taktı.
Lenglen’le aynı dönemde oynamış ABD’li tenis şampiyonu Elizabeth Ryan, “Tüm kadınlar, kendilerini korselerin tiranlığından kurtaran Suzanne’ın önünde diz çöküp ona teşekkür etmeli” diyor.
Kadın tenisçilerin günümüzde giydikleri kıyafetler ise modern tenisin hızlı temposuna daha uygun. kadınlar kortta yeni tarzlar yaratıyorlar. Usta oyuncu Venus Williams 2007’de kendi moda markasını yarattı.
Senkronize yüzme
Senkronize yüzme bugünlerde simli, renkli ve parlak kostümlerle ve suya dayanıklı makyajlarla dikkat çekiyor.
Fakat bu her zaman böyle değildi.
Bu spor dalı 1984 yılında Olimpiyatlara dahil oldu. Bu spor dalında en büyük emek estetik için harcanıyor.
Kanadalı yarışmacı Erin Willson, 2012’deki Londra Olimpiyatları öncesinde Globe and Mail gazetesine “Çok estetik bir spor yapıyoruz” demişti:
“Görünüşünüz çok önemli. Mükemmel saçlara, mayolara ve vücutlara sahip olmak zorundasınız.”
Hentbol
Brezilyalı hentbolcu Isabela Fleury, hentbolcu kadınların giymesi zorunlu tutulan bikinilere isyan bayrağı çekerek medyada tartışmalara yol açan bir Rio de Janeiro kulübünde oynuyor.
Fleury “Son maçımızda şort giymeye çalıştık ve bize şortları çıkarıp bikini giymemiz gerektiğini söylediler” diyor:
“Bunu protesto ettik ama bizi tehdit etmeye devam ettiler. Bu yüzden şortlarımızı çıkarıp bikini giydik. Şimdi kuralları değiştiriyorlar.”
2014 yılında benzer bir itiraz da İspanya’nın Bask bölgesindeki kadın hentbolcular tarafından yapılmıştı. Kadınlar, giymeleri gereken kıyafetlerin cinsiyetçi olduğunu söylerken erkeklerin bol kıyafetler giymesine izin verilmesini örnek göstermişti.
Futbol
Kadınların futbol kıyafetlerinin İngiltere’deki kadınlara oy hakkı verilmesini isteyen hareketle bağlantıları bulunuyor.
Kadınlara oy hakkı için kampanya yürüten ve British Ladies Football Club (İngiliz Hanımlar Futbol Kulübü) Başkanı olan Florence Dixie, futbolu muhafazakar kıyafet kurallarına itiraz etmek için bir araç olarak görüyordu.
1985 yılında şu satırları yazmıştı:
“Kadınların futbol oynamaması için hiçbir neden yok. Modanın kendilerine giydirmeye bayıldığı deli gömleğinden kurtulmaları durumunda kadınlar bu oyunu iyi de oynayabilir.”
1921’de İngiltere Futbol Federasyonu, kadınların federasyona bağlı sahalarda futbol oynamasını yasakladı. Kararda “futbol kadınlara uygun değildir ve kadınların futbol oynaması teşvik edilmemelidir” ifadeleri yer aldı.
Yasak 1971 yılında kaldırıldı.
2014 yılında FIFA kadınların dini gerekçelerle başörtüsü takmasına resmen izin verdi.
O tarihe kadar başörtülerine ciddi kafa ve boyun sakatlıklarına yol açabilecekleri gerekçesiyle izin verilmiyordu.
BBC TÜRKÇE