Beşiktaş’ın başarılı sağ beki Gökhan Gönül, kendisi hakkında söylenenlere isyan etti. Kariyeri boyunca her sezon ortalama 38 maç oynadığını söyleyen başarılı futbolcu konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: Benim nerem müzmin sakat!
Beşiktaşlı futbolcu Gökhan Gönül geçtiğimiz sezon bacağındaki ağrılara rağmen forma giydiğini ifade etti, “Öyle bir algı yaratıldı ki, hiç üşenmedim geçmiş yıllardaki açlarıma baktım. Her sezon ortalama 38 maç oynamışım. Nasıl müzmin sakatım ben de çok merak ediyorum. Ağrısız, sızısız bir 90 dakika oynamayı o kadar özledim ki anlatmak mümkün değil” dedi.
Sezon başında kaval kemiğindeki stres kırığı yüzünden ameliyat olan ve Trabzonspor maçıyla sahalara dönen Beşiktaş’ın başarılı sağ beki Gökhan Gönül artık acıları geride bıraktığını ifade etti. Milliyet Gazetesi’ne açıklamalar yapan Gökhan ‘müzmin sakat’ olarak gösterilmesinin tam bir algı olduğuna dikkat çekti.
Siyah-beyazlı oyuncu, “Ağrısız, sızısız bir 90 dakika oynamayı o kadar çok özledim ki bunu duygularla anlatmak mümkün değil. Aslında sakatlığım bir anda ortaya çıkmadı. Beşiktaş’a ilk geldiğim günlerde ufak bir sorunum vardı. Kaval kemiğimde hafif bir kırık vardı ve gittikçe ilerliyordu. Geçen sene ağrılara dayanabildim ama bu sene de devam etti. Dinlenince geçer diye düşündük fakat ağrılar dinmek bilmeyince ameliyata karar verdik. Doktorlar ‘tamamen kırılmadan müdahale edelim. Belki 5-6 hafta kaçırırsın ama sağlam dönersin’ dediler. İyileşme süreci tamamen bitmedi. İki ayı geride bıraktık, tamamen hazır duruma gelmek için 1 aya daha ihtiyacım var. En kısa sürede 90 dakika oynayacak duruma gelmek istiyorum” diye konuştu.
“DAHA İYİ OLACAĞIM”
Gökhan Gönül kariyeri boyunca yüksek sayılarda maç oynadığını belirterek, “Hem medyada hem de sosyal medyada öyle bir sakatlık haberleri yapıldı ki, hiç üşenmedim geçmiş dönem maçlarıma baktım. Acaba ne kadar maç kaçırmışım dedim. Her sezon ortalama 38 maç oynamışım. Nasıl müzmin sakatım ben de çok merak ediyorum. Bir ay sonra sahalara şöyle veya böyle döneceğim diye iddialı konuşmak istemem. Bir oyuncu bir sezonda ortalama 40 maça çıkar ve bunun 5-6 tanesinde çeşitli nedenlerden dolayı performans düşüklüğü yaşanabilir. Her geçen gün fiziki olarak daha iyi olacağıma inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Gökhan, Fenerbahçe ve Galatasaray geçen sezon başarısız bir dönem geçirdiği için şampiyon oldukları yorumlarına katılmadığını dile getirdi.
Siyah-beyazlı futbolcu, “Bu bence çok havada kalan bir eleştiri. Ne yani biz Fenerbahçe ve Galatasaray ile geçen sene oynamadık mı? Fenerbahçe ile iki kere berabere kaldık. Galatasaray ile evimizde berabere kalıp, onların sahasında yendik. Ayrıca ligde derbileri kaybetsen de diğer maçları kazanarak şampiyon olabilirsin” diye konuştu.
Şampiyonlar Ligi’ne bu sezon 2 galibiyetle başlamalarını da değerlendiren Gökhan Gönül, “Porto ve Leipzig maçlarında yoktum. Orası ayrı bir kulvar. Herkes gibi ben de oynamak isterdim. Ama sonuç olarak iki maçı kazanarak Türk futbol tarihinde bir ilke imza attık. Eğer bütün maçları kazanarak gruptan çıkacaksak ben oynamasam da olur. Yeter ki Beşiktaş başarılı olsun” yorumunu yaptı.
“HEP GÜNLÜK YAŞIYORUZ”
“Dünya Kupası’na grubu lider bitirerek gidebilirdik ama İzlanda maçıyla bu şansımız elimizden uçtu. Sonra da Milli Takım oyuncularına çok ağır eleştiriler yapıldı. Bir önceki turnuvada Selçuk’un son saniye golüne hep birlikte sevinip tek yürek olan bizler değil miydik?”
Milli Takım’daki Fatih Terim-Mircea Lucescu değişimiyle ilgili sorumuza uzun süre düşündükten sonra yanıt veren Gökhan Gönül, “Fatih Terim’le maç kaybedilse yine aynı şeyler konuşulacaktı. Şimdi başka hoca var ve Dünya Kupası’na gidemedik. Yine aynı şeyler konuşuluyor. Biz hep günlük yaşıyoruz. Neler yapılması gerekir diye benim konuşmam doğru olmaz, çünkü faal bir futbolcuyum. Sonra birileri çıkıp, Gökhan kendi menfaatleri için böyle konuşuyor diyecektir. O yüzden bu konulara çok girmek istemiyorum” ifadelerini kullandı.
Başarılı futbolcu Milli Takım’la ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Fakat şunu da anlayamıyorum; Dünya Kupası’na son iki maça kadar neredeyse grubu lider bitirip, gidebilecektik ama bu şansımız İzlanda maçıyla elimizden uçtu gitti. İzlanda maçından sonra tüm Milli Takım futbolcularına çok ağır laflar edildiğini, tabiri caizse yerden yere vurulduğunu görüyorum. Bu ağır lafları söyleyenlere soruyorum… Bir önceki turnuvada Selçuk’un son saniye golüne hep birlikte sevinip, tek yürek olmadık mı? Arda’nın gözyaşlarıyla sahada rakibimizin maçının son iki dakikasını beraber bekleyip, hep birlikte sevinen bizler değil miydik? Başarı geldiğinde her şey güzel, herkes süper, gelmediğinde böyle mi olmalı? Bazen kazanırsın bazen kaybedersin tüm oyuncular elinden geleni yaptı ama olmadı.”
Gökhan futbolu bıraktıktan sonra birçok konuda farklı değerlendirmeler yapabileceğinin de altını çizdi. Tecrübeli futbolcu, “Sadece Milli Takım değil, birçok konuyla ilgili birikimlerim var. Futbolcuların ve hocaların söylemek isteyip de söyleyemediklerini, yorumcuların aslında akıllarından geçenleri bazen söylemeyip, duruma göre yorum yaptıklarını düşünüyorum. Sırtımı hiçbir yere yaslamadan söylemek isterim. Dışarıdan davulun sesi hoş gelir” dedi.
“BİLEREK BİLEĞİME BASTI!”
Vodafone Park’ta 2-2 biten Trabzonspor maçının ardından Kucka’nın boğazına yapışması çok konuşulan Gökhan olayın perde arkasını şöyle anlattı:
“Görüntüler ortada. Ben yerdeyim, maç bitmiş. O oyuncuyla saha içerisinde sıkıntım olmamış ama durup dururken sert bir şekilde bilerek ayağıma basıyor. Ama kimse o basmayı konuşmuyor. Ben kalkıp tepki veriyorum o da onaylıyor ama bu kez başka bir oyuncu gelip tepki gösteriyor. Biz aslında olayı bitirmiştik. Bana rakibim haklısın diyor ve olayı kapatıyorum. Ama başkası gelip omuz atıyor. Durup dururken birine gidip ben niye tepki göstereyim. Bugüne kadar takımım ya da kendi menfaatlerim için rakibe haksızlık yapmamak adına çabaladım ve büyük ölçüde de başarılı olduğumu düşünüyorum. Fenerbahçe’de oynarken olayların tavan yaptığı sezonda bile Kadıköy’de Trabzonsporlu oyuncu kırmızı kart görmesin diye hakemi uyardım. Trabzon’a gittiğimde alkışlandım. Olayın başlangıcını kimse göstermiyor.”
“KAVGALAR SIZMAZDI!”
Kariyeri boyunca Caner ile Talisca arasında yaşanan kavganın birçok benzerine şahit olduğunu belirten Gökhan Gönül, “15 sene boyunca çok kavga gördüm ama bunlar hep soyunma odasında kalmıştır. Soyunma odaları böyledir fakat oradan sızınca insanlar da üzerine katarak yorumlar yaptı. Şu an ben sizinle röportaj yaptığım sırada belki de Caner ile Talisca aynı masada yemek yiyordur. Bunlar gelip geçen şeyler. Tamamen kazanma hırsıyla ilgili” dedi.
Gökhan Gönül, Trabzonspor’la berabere kaldıkları maç için ise “Lens’in o vuruşu gol olsa çok farklı şeyler konuşulurdu. Ben bazı yorumları kulübü aşağıya çekme niyetli olarak görüyorum” yorumunu yaptı.
SOSYAL MEDYADA TC KİMLİK ÖNERİSİ
Gökhan Gönül, sosyal medyayla ilgili görüşlerini de paylaşırken, ilginç bir öneride bulundu. Milli futbolcu, “Sosyal medyanın cılkı çıkmış. Sadece futbol olarak değil genel anlamda da sıkıntılar var. Hem en keyifli hem de en sıkıntılı bir alan. 60-70 kişiye dava açtığım durumlar oldu. Hakareti geçtim, aileye küfür edenler var. Bu dünyanın en önemli varlıkları olan anne, eşler ve çocuklara küfür edenler var. Dava açtıktan sonra özür diliyorlar. O zaman niye bunu yapıyorsun? Bence sosyal medyaya giren T.C. kimlik numarasıyla girmeli. Sokakta kimliksiz dolaşamadığın gibi burada da dolaşmamalılar. Hesaplar kime ait bilinmeli. Devlet büyüklerimiz inşallah bu duruma el atar” diye konuştu.
“YAŞLI DEĞİL, TECRÜBELİYİZ!”
Beşiktaş kadrosunun yaşlı olduğu eleştirisine katılmadığını belirten Gökhan Gönül geçen sezon puan kayıpları yaşanan maçlardan sonra hemen toparlandıklarını hatırlattı, “Bunda tecrübenin payı çok büyüktü. Strese girmek yerine güle oynaya antrenmanlar yaptık” ifadelerini kullandı.
Gökhan Gönül, Beşiktaş kadrosunun yaşlı olduğu yönündeki yorumlara katılmadığını söyledi. Siyah-beyazlı futbolcu geçen sezon oynanan Dinamo Kiev, Fenerbahçe, Benfica ve Başakşehir maçlarından sonra takımın hemen toparlanmasının tecrübeden kaynaklandığının altını çizdi.
Sezon boyunca puan kaybı yaşanan maçlardan sonra ayakta kaldıklarını belirten Gökhan, “Böyle maçlardan geriye dönüş kolay değil. Bunda takımın tecrübeli olmasının payı büyüktü. Geçen sezonki Başakşehir maçından sonra yazılanları maksatlı buldum. Ama biz strese girmek yerine güle oynaya antrenmanlar yaptık. Bu duruma bir iş kazası olarak baktık. Tecrübe çok önemlidir” dedi.
Şampiyonlar Ligi’ndeki rakipleri Leipzig’in Vodafone Park’ta yaşadığı sıkıntıları da hatırlatan Gönül, “Kimi zaman genç oyuncu çıkıyor ‘tecrübesi kazanması lazım’ diyorlar. Peki nasıl olacak? Oyuncu tecrübeli mi olsun, yoksa genç mi? Bu işe yetenekle başlarsın, vücudundan bir şey kaybedersen tecrübenle örtersin. Ben ona inanırım. Emre ağabey 37 yaşında ama geçen seneki performansı herkesin taktir ettiği gibi müthişti. Başakşehir takımını adeta orkestra şefi gibi yönetti ve şu anda Milli Takım’da. Leipzig maçında düşünün oyuncu sahayı terk etti ve bazıları o takımı küçümsüyor ama o takım kaç yüz milyon euro transfere harcamış. 15 milyon euroya giden Bruma o takımda yedek! Leipzig’in buradaki görüntüsüne kimse aldanmasın. Belki de grubun en zor takımı ama tecrübesizliği nedeniyle bizim sahada böyle oldular” diye konuştu.
“BAŞKAN DAVET ETTİ, YABANCILAR DA GELDİ!”
Gökhan Gönül, Başkan Fikret Orman’ın bazı futbolcuları özel uçakla Eskişehir’deki milli maça götürerek örnek bir davranışta bulunduğunu söyledi.
Deneyimli oyuncu, “Antrenman yeni bitmişti. Başkanımız maça gideceğini söylerek gelmek isteyen var mı diye sordu. Özel uçakla gittik, geri döndük. Ben bir Türk olarak gidip gelmek zor mu gelecek dedim. Sağolsunlar yabancı oyuncular da geldi. Talisca, Caner’in oynayacağı bir maça geldi. Fikret Orman başkanımız diye söylemiyorum ama bu tarz şeylere çok önem veriyor. Bir sonraki milli maçta başka kulüpler de böyle şeyler yapabilir. Başkan ön ayak oluyor sanki. Sadece Beşiktaş taraftarı değil herkes olumlu düşünmüştür” diye konuştu.
“HAK EDEN KAZANSIN”
Beşiktaş için bu sezonun son iki yıldan farklı olmadığını kaydeden Gökhan, “İnşallah zevkli bir lig olur ve hak edenin kazandığı bir sezon yaşarız” dedi ve ekledi: “Bazen 5-0 kazanacağın bir maçı berabere bitirirsin. Geçen yıl derbilerde bile bunu gördük. Kadro elbete önemli ama o günün reaksiyonu da önemlidir.” Milliyet