CHP’nin Eğitim Komisyonu’nun düzenlediği Eğitim Çalıştayı’nın raporu tamamlandı. CHP Eğitim Komisyonu’nun düzenlediği Eğitim Çalıştayı’nın raporu tamamlandı. “Eğitimle öç alındığı”, “eğitimin cemaatlere teslim edildiği”ne dikkat çekilen raporda, TEOG sonuçları düşük öğrencilerin, imam hatiplere ya da meslek liselerine devam etmeye mahkûm edildiği, bunlara gitmek istemeyenlerin açık öğretim liselerine devam etmek zorunda bırakıldığı kaydedildi. Raporda “din” merkezli eğitime tepki gösteren veliler, “Onlar zehirliyorlar, biz panzehrini üretelim” dedi. Eğitimdeki sorunların masaya yatırıldığı CHP’nin “Eğitimin Üç Şartı” başlığıyla düzenlediği çalıştayın raporu tamamlandı. Raporda “Eğitim adeta öç alma, dayatma sistemine dönüştürüldü ve geleceğimizle oynandı. Bilim de eğitim de cemaatlere teslim edildi. MEB’in tüm protokolleri Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden yapıldı. Karma eğitim fiilen sonlandırıldı. Okullar hızla imam hatip okullarına dönüştürülüyor. Normal okulların içine bile imam hatip sınıfları açıldı. Okul idarecilerinin atanmasında liyakatsizlik hat safhaya vardı. Ülkenin doğusu ile batısı arasında her konuda olduğu gibi eğitimde de büyük eşitsizlikler var. Eğitimde modernizasyon yok. Ezberci eğitim dayatılıyor” denildi. Raporda “Müfredatı hazırlayanlar ve müfredata olur verenler gizlenmemeli. Yeni bir müfredat yapılacaksa tüm paydaşlar ortak edilmeli ve müfredatın bir deneme süresi ve bölgesi olmalı. Öğretmen atamaları hakkaniyetli yapılmalı. Performansa dayalı sistemden vazgeçilmeli. Soruşturma, sürgün, disiplin cezası gibi uygulamalar iktidara yakınlığa göre değil mesleki yeterliliğe göre yerine getirilmemeli. Tayinler cezalandırma veya ödüllendirme olarak kullanılmamalı” ifadeleri kullanıldı.
Saptamalar
Veliler okullara güvensiz: Veliler, mahallelerindeki okula kalite bakımından güven duymuyor. Türkiye’de 2011 yılı itibariyle liseyi bitirmeden eğitimden ayrılma oranı yüzde38’lere çıkmış durumda. Bu oran kızlarda yüzde 41. Devlet okullarına bütçe yok, özel okullara teşvik veriliyor. Cemaatler ve tarikatlar eliyle dini yapılara ciddi miktarda para aktarıldığı görülüyor. Müfredatta yapılan değişikliklerle dinsel referansların kullanımı arttı. Otizmli çocuklara zorunlu din dersi dayatılırken, en çok ihtiyaçları olan beden eğitimi dersleri azaltıldı. Okulöncesinde ve hatta kreşlerde fiilen dini eğitim verilmeye başlandı, Diyanet İşleri Başkanlığı dahi dini eğitim ağırlıklı kreşler açtı.
İmam hatip mahkûmu çocuklar: Okullara mescit zorunluluğu getirildi, laboratuvarlar, kütüphaneler kapatılarak mescitlere dönüştürüldü. Kız çocuklarına başörtüsü uygulaması getirildi. Bazı okullarda kız çocuklarına kapanmaları için telkinlerde bulunuldu. Okulöncesi ve ilkokul öğrencileri camilere götürüldü. Özellikle TEOG sonuçları üzerinden başarı sıralaması düşük öğrenciler, imam hatiplere ya da meslek liselerine devam etmeye mahkûm edildi. Bu okullara da gitmek istemeyen öğrenciler ise açık öğretim liselerine devam etmek zorunda bırakıldı.
Talepler
Okullar bizim: Okullar hepimizin. Okulları denetleyelim. Okul aile birlikleri ile ya da bireysel olarak çocuklarımızın arkasında olalım. Okul yönetimlerinde söz hakkımız olsun. Müfredatın tahribatını anlatan materyaller hazırlayalım bastıralım kapı kapı dağıtalım.
Zehre panzehir olalım: Okul okul, mahalle mahalle laik bilimsel eğitim inşa edebiliriz. Onlar zehirliyorlar, biz panzehrini üretelim. Gidelim evrimi mahallelerde, parklarda, köy derneklerinde, kitle örgütlerinde anlatalım. Bilimi mahalleye taşıyalım.
Öneriler
Din referans olmaz
Devlet yönetimi yasama faaliyetinde, eğitimde, hiçbir din ve inancı referans göstermemeli, aklı ve bilimi esas almalı, değişen sosyal koşullara uyum sağlamalı. Bilim tarihi, evrim teorisi gibi konular müfredata konulmalıdır.
Fanatiklik olmaz
Eğitimde bağnazlık, otoriterlik, totaliterlik, fanatiklik olmamalı.
Savaş olmaz
Kadınlara ikinci sınıf insan değerlendirmesi yapan aşağılayıcı ve cinsiyetçi bütün söylemler derhal çıkarılmalı. Çocukları savaşa, şiddete meyilli hale getiren darbe, cihat, mücahitlik gibi kavramlar ders konusu yapılmamalı.
Baskı olmaz
Hiçbir öğrenci inancı, rengi veya cinsiyeti nedeniyle baskıya uğramamalı. Her okulda bilim kurulları oluşturulmalı, ülkemizde ve dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler takip edilerek öğrenciler bu konularda bilgilendirilmeli.
CUMHURİYET