Denir ki, sözde Türkler bir savaşa tutuşmuşlar, her yer kanla kaplanmış. Onun üzerine ay ile yıldızın görüntüsü düşmüş, oradan Türk bayrağı türemiş.
Güzel bir öykü.
Şimdi işin gerçeğine gidelim.
Saraybosna’da Saraybosna Turizm Birliği başkanı sayın Zoran Bibanoviç ile konuşuyorduk. Kendisi, Kulturno iprirodno nslijede Sarajeva betiğinin yazarı. Bosna’nın ekin-kültür ile ötkenini-tarihini araştırp yazan kişi.
Osmanlı gelmeden önce Bosna-Hersekliler Bogomil denilen, dinsizler. Yalnızca Tanrıya inanıp, onun bir betiğine, ya da onun adına davranan bir elçiyi tanımıyorlar.
Osmanlı önce buralara sipahileri (atlı erleri), Bektaşileri yolluyor. Bosna-Hersek’in sipahi akıncılarla İslamlaştırılması 100 yıl alıyor.
Osmanlı geldiğinde, Saraybosna’da günümüzdeki Ali Paşino camisinin çevresinde küçük bir Doğu Roma yerleşimi varmış. Burası, Doğu ile Batı Roma imparatorluklarının sınırı olup Saraybosna Batı Roma (Katolik) sınırı içinde kalıyormuş. O dönemde Katoliklerin bayrakçısı Macar İmparatorluğu. Kilise 1054’de dinsel inançlara göre Katolikler ile Ortodokslar olarak burayı bölmüş.
Fatih buraya, 1463’de gelince Zvornik’e gitmiş. Ancak oradayken Macar kıralı Matyaş Korvin’ce 1462 çevresi sarılmış. Boşnaklar Fatih’in yanında durmuşlar. Saraybosna’dan gelen sipahiler Fatih’i kurtarmışlar. Bu nedenle Fatih Saraybosna’nın yönetimini bir Vakıfname yazarak Sipahilere vermiş. Sipahiler, savaş sırasında erden başka Osmanlı’ya hiç vergi vermemişler.
Fatih 11 tane yabancı dil bilirmiş. Annesi de Boşnakça konuşabilirmiş. Buraya gelince yağlıboya resmini yaptırmış.
Türkiye’den Çengiç, Rizgam ile Boğoviç evgili-aileleri Türkiye’den buraya gelerek yerleşmişler. Buraya hiç vezir gelmemiş. Travnik, Banyaluka, Foça’da vezir varmış. Saraybosna’da yalnızca Osmanlı kadısı ile müftüsü varmış. Türkler gelir gelmez, Saraybosna’da sekiz tane yunak-hamam yapmışlar, ayrıca yeraltından su dağıtım ağı kurmuşlar. Bunun dışında toplumun kullanacağı ile ayakyolu da Türkler yapmışlar.
O dönemde Hıristiyan dünyasında yıkananlar yargılanıyormuş. Diğer bir deyimle Avupa’ya yıkanmayı getirenler Türkler.
Avusturya-Macaristan prensi Eugeon Savoy 1667 Saraybosna’ya gelip yakmış. Osmanlı 1701’de yeniden Saraybosna’yı yapmış.
Türkler buraya ilk kez hamam ile yıkanmayı, alt su dağıtım şebekesini kurmuşlar. Sipahiler Visako’da oturmuşlar. Yönatici takımı sürekli sipahilerden oluşmuş.
Sipahi evgili-ailesi ile soyu Mehmet Sipaho adıyla halen burada sürüyor.
Fatih buraya 1463’de gelince, bir İllir gömü-mezar taşı üzerine, al renk üzerine beyaz olarak işlenmiş aşağıdaki ay-yıldızı görüyor. Bunu çok beğeniyor, bundan dolayı onu Türk bayrağı olarak alıyor.
O günden sonra yeşil taban üzerine üç hilalli bayrağın yanı sıra albayrak Osmanlı bayrağı olarak benimseniyor. Cumhuriyet kurulunca yıldız beş köşeli, ayırca çemberlere teğet olarak konumlandırılıyor.
İşte işin aslı bu.