Yaşam süresinin uzamasıyla daha sık karşılaşılan ve bir beyin hastalığı olan Alzheimer, halk arasında herkeste zaman zaman görülebilen basit unutkanlıkla karıştırılabiliyor. Çağın en korkutucu hastalıklarından olan, yavaş başlayıp zamanla kötü hale gelen Alzheimer’ın erken tanısının önemine değinen Eskişehir Alzheimer Derneği Başkanı ve Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, hastalığın beynin bellek, düşünce ve konuşmadan sorumlu bölgelerini etkilediğine değindi.
21 Eylül’ün 1994 yılından bu yana toplum farkındalığını artırma günü olarak belirlendiğini ifade eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Adapınar, “Yaşlı populasyonunun neredeyse kendi alanında en çok görülen hastalıklarından birisi. Uzun yaşamın da bir bedeli gibi duruyor. Özellikle 60-65 yaşın üzerinde toplumda sağlıklı yaşlanmaya çalışan bireyler artık Alzheimer ile ilgili bir korku ve endişe duymaya başladı. Beyni etkileyen, uzun süreli, harap edici, çok da kesin bir tedavisi olmayan bir hastalık. Ne yapıyor beyinde? Özellikle hücreler arasında ve hücrenin içinde bir takım değişiklikler yaparak o bölgeyle ilgili fonksiyon kaybına yol açıyor. Bunlar daha çok bellek bölgeleri, yani hatırlama bölgeleri. Hastalığın en önemli belirtisi unutkanlık. Unutkanlık hastalığın ilk dönemlerinde kısa unutkanlık halinde yani biraz önce ya da akşam yaptığını unutmak, bununla ilgili bilgi verememek şeklinde başlıyor. Ama daha sonraki dönemlerde unutkanlıkla ilgili durum biraz daha sıkıntılı oluyor. Hasta artık geriye dönük hayatıyla ilgili çok büyük belirsizlik ve bilgisizlikle yaşamaya başlıyor. İkinci en önemli bulgu da artık sıradan yapılan birçok işlemi yapamıyor. Yani günlük yaşam aktivitesiyle ilgili bir bozukluğu var. Hepimizin çok kolay olduğunu düşündüğümüz bazı durumlar; kapıyı açmak, ev süpürmek, çekiçle çiviyi çakmak, müzik söylemek, çay içmek ya da tuvalete gitmek bunların hepsi birer belirsiz durum halini taşıyor” dedi.
SÖZCÜ