Video oyunlarının beyninizi çürüttüğü hakkındaki eski klişelere rağmen, yeni bir çalışma bu durumun tersi hakkında bulgular elde etti. Her gün oyun oynamanın, akademik verimdeki artışla bağlantılı olduğunu gösteren veriler elde edildi.
Avustralya’da 12.000’den fazla lise öğrencisini kapsayan çalışma, internet kullanımı söz konusu olduğu zaman düzenli olarak çevrimiçi video oyunları oynamış olan öğrencilerin, oynamamış olan akranlarına göre matematik, okuma ve fen testlerinde daha yüksek puan elde ettiklerini gösterdi.
Melbörn’deki RMIT Üniversitesi’nden iktisatçı Alberto Posso şöyle aktarıyor: “Neredeyse her gün çevrimiçi bilgisayar oyunu oynayan öğrenciler, matematikte ortamalanın 15 puan üstünde ve fende ortalamanın 17 puan üstünde not alıyorlar. Çevrimiçi bilgisayar oyunları oynadığınızda, sonraki seviyeye geçmek için bulmaca çözüyorsunuz ve bu eylem, gün içinde öğrendiğiniz matematik, okuma ve fendeki genel bilgi ve becerilerin bazılarını kullanmayı kapsıyor.”
Çalışmada, 2012 yılında 700’den fazla okuldaki öğrencileri test etmiş ve onların kişisel ilgi ve çevrimiçi hareketleri hakkında bilgi toplamış olan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’ndaki (PISA) Avustralya verileri kullanıldı.
Posso, çevrimiçi oyun oynarak düzenli şekilde zaman harcayan öğrencilerin, onlara ayrıca okul çalışmalarında yardımcı olabilecek olan analitik ve problem çözme becerilerini geliştirdiklerini öne sürüyor.
Posso, ABC’den Bridget Brennan’a şöyle konuşuyor: “Bazen oyuncuların kimyanın bile bazı ilkelerini anlaması gerekir, bu yüzden onlar gerçekten bilimi anlamak zorundalar. Bazı psikologlar, çok sayıda çevrimiçi oyuncu barındıran oyunların algısal gelişim için yararlı olabileceğini öne sürmüştü.”
Fakat oyuncular, çalışmadıkları zaman akademik kazanımlar elde ediyor görünseler de, internet kullanımının hepsi o kadar faydalı görünmüyor. Posso, her gün Facebook ve diğer sosyal medya sitelerini kontrol eden ergenlerin, hiçbir zaman sosyal medya kullanmayan öğrencilerle karşılaştırıldığı zaman, matematikte 20 puan geride kalmalarıyla birlikte akademik olarak geride olma tehlikesiyle karşılaştıklarını buldu.
Posso, ABC’ye şöyle konuşuyor: “Facebook kullanarak gerçekten problem çözmezsiniz. Ekonomik bir bakış açısından ilginç olan şey, okuldaki verimle bağlantılı olmak zorunda olmayabilen bir şeyi yaparken pek çok zaman harcadığımızda, zaman kaybı için çok fazla olasılık olması.”
Fakat Posso, sosyal medyada harcanan zamanın sadece akademik olarak kaybedilen zaman olmadığını, çok sosyal medya kullanan kullanıcıların, okul çalışmalarını çok zor buldukları için Facebook gibi şeylere yöneliyor olabileceklerini itiraf ediyor.
Posso bir basın bülteninde şöyle söylüyor: “Bu ayrıca, matematik, okuma ve fende zorlandıklarını ve bunun yerine sosyalleşmek için çevrimiçi olduklarını gösterebilir. Öğretmenler, bu öğrencilerin katılmasına yardım etme yolu olarak, sınıflarıyla Facebook kullanımını harmanlamaya bakmak isteyebilirler.”
Çalışma, oyun oynamak ve notlar arasında bir bağlantı kursa da, sebep sonuç ilişkisini kanıtlamadığını belirtmekte fayda var. Posso, daha iyi notlara yol açan şeyin oyun oynamak olduğunu söylemeye gönüllü değil.
Bir ihtimal de, bazı öğrencilerin çalışmalarını ve ev ödevlerini daha hızlı tamamlamak için bunu daha kolay bulabiliyor olabilmeleri. Muhtemelen bununla ilgili bir miktar etmen var ve bunlar arasında oyun oynamakla ilgili beceriler, öğrencilerin boş zamanlarını nasıl değerlendirmeyi seçtiği ve aile ortamı bulunuyor. Posso, bunun gelecekteki çalışmaların araştırması için umut verici bir alan olduğunu söylüyor ve diğer araştırmacılar da buna katılıyor.
Çalışmaya katılmayan İngiltere’deki Bath Spa Üniversitesi’nden biyolojik psikolog Peter Etchells, The Guardian’dan Samuel Gibbs’a şöyle konuşuyor: “Bu çalışmanın çevrimiçi video oyunu oynamak ile akademik verim arasında olumlu bir bağlantı göstermiş olması ilginç, fakat eğer varsa, bu bağlantının aslında ne anlama geldiğini irdelemeden önce, insanların nasıl ve neden video oyunları oynadığını daha iyi anlamamız gerekiyor. Bir miktar araştırmacı, bir süredir bu konuya dikkat çekmeye çalışıyordu. Fakat bu tür soruları daha kendinden emin bir şekilde cevaplamak için, gerçekten daha detaylı araştırmaya ve daha ince ayrıntılı verilere ihtiyacımız var.”
Bağlantıyı henüz açıklayamasak da, son zamanlarda yapılan diğer araştırmalar, oyun oynamanın, öğrenme becerileriniz, hafıza gücünüz ve motor becerileriniz için iyi olduğunu öne sürüyor. Hatta oyun oynamak, beyin yaralanmalarından kurtulmak için bile umut vadediyor.
Bu yüzden biliminsanları, tam olarak neler döndüğünü çözerken, en azından oyun oynamanın muhtemelen bize zarardan çok yarar sağlıyor olduğunu bildiğimiz için iyi hissedebiliriz.
Bulgular, International Journal of Communication bülteninde bildirildi.
BUNDLEHABER.COM