3 türlü futbolcu vardır… 1’incisi AYAĞIYLA oynar! 2’ncisi AKLIYLA… 3’ünçüsü hem AKLIYLA, hem de AYAĞIYLA…Gelelim AYAĞI ile oynayanlara. Bunlar da kendi içinde 2’ye ayrılır:
1- Sadece AYAĞI ile 2- Az AKIL, çok AYAK ile…
Sadece ayağı ile oynayan futbolcular her yerde vardır…
Buğday tanesi gibidirler, attığınız her yerden çıkarlar. Sıradan oyun oynarlar..
Yetenekleri olsa bile AKILLARINI kullanmak dağarcıklarına GELMEDİĞİ için asla iyi FUTBOLCU OLAMAZLAR..
Çoğunun anılarının ORTAK YANI, sokak arasında, OKUL YILLARINDA veya halı sahada yaptığı maçlardır..!!
Arkadaşlarına bir zamanlar ‘futbolcu olduğunu’ resimlerden kanıtlamaya çalışırlar!
Az AKIL, çok AYAK ile oynayanlar ise kendilerine iyi-kötü bir yer bulurlar…
“YANAR” gibi yapıp kısa sürede SÖNERLER.. Çünkü; aslında asla “yanmazlar!”
Ve hiçbir zaman YILDIZ OLAMAZLAR…
AKLIYLA oynayanlar…
Bunlarda kendi içlerinde 2’ye ayrılır:
1- Akıl vardır ama AYAK AZ’dır.
2- Aklını ayakla birleştirmeyenler.
“Akıl” vardır ama “AYAK AZ” olanlar bu sporda iyi yerlere gelebilirler.. Akıllarını kullanarak AZ YETENEKLERİNİN açıklarını kapatırlar.. İçgüdüsel olarak, o eksikYANLARINA dağarcık takviyesi yaparlar..!!
Yetenek az olduğu için genellikle SERT OYNARLAR.. Kasti fauller yaparlar..
Nasıl olmuşsa bir şekilde futbolcu olmuşlardır işte..
Çoğunluğunun en önemli özelliği EGOİST olmalarıdır..
Örneğin; pası çoğu zaman sıkıştıkları anda verirler..
Yakaladıkları gol pozisyonlarında ise kesinlikle kendileri topa vururlar..
100’de 99’u gol olmaz tabii..!!
(Bunların yüzünden İTHAL FUTBOLCULAR PİYASASI oluşmuştur..!!)
Bazılarının zaman zaman“PARLADIĞI” görülmüştür..
Ancak..!!
SAÇTIKLARI ışık kısa MESAFELİolduğu için pek görünmezler.. “Seçilemezler..!!”
İleri yıllarda ise bu arkadaşları sadece “MERAKLISI” hatırlar..!!
“Arşive MANŞET” olurlar yani..!!
Rahmetli Barış Manço’nun şarkısında söylediği gibi “Bir göründün, bir kayboldun serap misali..!!”dir bunlar.
AKLINI AYAKLA BİRLEŞTİRMEYENLER
Yetenekleri vardır. AKILLI oldukları için durdukları yeri bilirler, topu takip ederler… Top ayaklarına geldiğinde akıl dolu pas verirler… Oyuna katkı sağlamaya çalışırlar…
Sağdan soldan bindirme yaparlar…
Ancak bir orta yaparlar ki…
Adama “Hay senin ayağına” dedirtirler..
Bu durumu özetlerseniz, ortaya “NAFİLE” adlı bir kavram ortaya çıkar. Ancak çalışkanlıklarına, yaratıcılıklarına vs vs özelliklerine hiçbir şey diyemezsiniz..!!
Şahane insanlardır.. Örnektirler..
Ama “VERMEYİNCE MABUT, NE YAPSIN SULTAN MAHMUT” misalidirler…
Bazılarının santrafor olduğu bile görülmüştür.
Akıllı oldukları için yer tutarlar ve bazen gol atarlar..
Böylece herkese kendilerini golcü olarak YUTTURURLAR..!! ..
Bu bölümde, YETEK AZ ancak, “Toriği” çalıştıranlar vardır.
Egoistlerin TAM TERSİ, en müsait yerde veya hallerde KALE yerine arkadaşına PAS VERİRLER..!!
Gelelim 3’üncüsüne..
Hem AKLIYLA, hem de AYAĞIYLA oynayanlar..
Bunların da kendi kategorileri içerisinde AZ “Torik” çalıştıranlar ile az yetenekli olanları vardır..
Ancak ortak özellikleri AKIL ve AYAĞI AYNI ANDA BİRLEŞTİREREK OYNAMALARIDIR
Futbolun, AKIL ve AYAĞIN BİLEŞKESİNDEN “çıktığını” iyi bilirler!
Sahadaki yer tutuşları, top takipleri, pas verişleri, duran toplara vuruşları çok önceden “bellidir..”!
Bu oyunun temelinde AYAK ve AKLIN birleştiğini gören; onun üstüne ZEKA ile IQ’sunu koyarsa MESSİ olur..!!
Hani derecelersek 1 santim küçüğü Ronaldo olur, Carlos olur vs. vs.
Bir altı Guti olur, Hagi olur, Alex olur..!!
Hamit olur, Mesut olur…
Ve elbette, bu futbolcu sınıfı da maalesef 2’ye ayrılır.
“KOŞAN ve KOŞMAYANLAR” diye.
“Koşanlar” MESSİ olur, “Koşmayanlar” SERGEN…
Daha sonra ise televizyonlarda yorumcu!
Ve gökten 3 elma düştü, biri BJK’nin, biri FB’nin, biri GS’nin başına…
Hadi; 2 de benden düşsün… Biri TS’nin biri de Anadolu kulüplerinin başına…
Ancak, onu da sonra anlatırım!
Neyse, OC kaçar..
En Kalbi Muhabbetlerimle!
Ben CAN; Orhan Can…