maNga’nın solisti Ferman Akgül, kendi solo çalışmasının yanı sıra bir de festival düzenlemeye girişti. Festivalin ismi Ford Unplugged Music… Türkiye’de düzenlenecek ilk akustik müzik festivali olma özelliği taşıyor. Başarılı solist, “Festivallerin azlığından dolayı ağlayıp sızlanmaktan bıktım, ‘Ben yaparım’ o zaman dedim” diyerek elini taşın altına koyduğunu söylüyor.
Ferman Akgül’ün düzenlediği Ford Unplugged Music Festival, bu yıl ilk kez 26 ve 27 Ağustos’ta Alaçatı Beach Resort’te gerçekleşecek. Festivale Kenan Doğulu, Nükhet Duru, Jehan Barbur, Silverliners, Göksel, Mirkelam, maNga, Mabel Matiz ve Suzan Kardeş gibi isimler katılacak… Yılda iki kez düzenlenecek olan etkinlik, kışın da İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. İstanbul ayağı için bir sürpriz olabileceğini söylüyor, Akgül… İkinci kez baba olan Akgül ile festivali ve gelecek planlarını konuştuk…
Öncelikle Ford Unplugged Music Festival’i fikri nasıl doğdu, onu öğrenelim sizden…
Bir beyin fırtınası sırasında. Sadece kendimize özel bir akustik şov düzenleyelim derken akustik müzik festivalimizin olmadığını fark ettik. Şirketimizin planları arasındaydı zaten bir festival yapmak. Bu da başlamak için eşsiz bir fikir oldu.
Festivale katılacak kadroyu nasıl belirlediniz? Görüşmeler sırasında festivalde yer alacak kişilerin tepkileri nasıl oldu?
Sektörün tecrübeli isimlerinden bu konuda hep fikir aldım. Hayal ettiğim kadroyu ve müzik tarzını ortaya koyduktan sonra konuşmalar başladı. Herkes çok sevdi fikri, çok destek verdi. Hepsine sonsuz teşekkürler.
Onların da festivale fikirsel katkıları oldu mu?
Kenan (Doğulu) ile her zaman her konuda fikir alışverişlerimiz oluyor. Festival fikrini aylar önce ilk onunla paylaştım. Onun içine sinmesi çok değerli, çünkü konsept işleri çok seviyor ve uyguluyor da.
ÖNEMLİ BİR İSİMLE İRTİBATTAYIZ
Festival ilk kez Alaçatı’da, ardından da İstanbul’da olacak. İstanbul’daki festivalde dinleyicilere sürpriziniz olacak mı?
Yurt dışından önemli bir isim ile irtibat halindeyiz. Eğer gerçekleşirse Türkiye’nin önemli bir ismi ile düet sürprizimiz olabilir.
Festivalle ilgili “elimi taşın altına soktum” dediniz. Son dönemlerde sanatçıların, sadece müzik icra etmediğini, bu tür organizasyonlarda da rol aldığını görüyoruz… Bu değişimi neye bağlıyorsunuz?
Öncelikle, festivallerin azlığından dolayı ağlayıp sızlanmaktan bıktım. “Ben yaparım” o zaman dedim. Ayrıca eşimle birlikte ciddi bir tecrübe ve vizyonumuz var. Müziğe nasıl yeni bir soluk getirdiysem, eğlence sektöründe de bunu hedefliyorum. Fakat mekancılık yapmaktan bahsetmiyorum. O başka bir alan. Biz konsept festivaller ve organizasyonlar yapacağız.
Son dönemlerde akustik müziğe yönelik bir eğilim olduğunu belirtsek katılır mısınız? Sizin festivalinizin de bu eğilimle ilişkisi vardır muhakkak…
Seyirci bu fikri çok seviyor, daha sıcak buluyor. Sahnedeki bizler de aslında daha rahat oluyoruz. Mesela ben daha çok konuşuyorum akustik konserlerde. Daha organik, hataların, gafların bol olduğu anlar bunlar. Çok daha samimi. Artık yapılması gerekiyordu böyle bir festivalin o yüzden.
KONSEPT FESTİVALLER ÇOK AZ
Türkiye festival atmosferini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Konsept festivaller çok az. Ardı ardına gelen konserlerin toplamı olarak algılanıyor festival. Oysa ki festival demek, sadece konser izlemek değildir. Gün boyu bambaşka iletişimlerde ve eğlence alanlarında bulmalısınız kendinizi.
İkinci çocuğunuz da doğdu. Öncelikle hayırlı olsun. Nasıl bir duygu ikinci kez baba olmak? Babalık sizi nasıl etkiliyor?
Çok teşekkürler. Son yıllarda üretim konusunda çok verimli çalışıyorum. Sanırım bana büyük bir ilham oldu baba olmak. Şimdi iş ortamının stresine de girdiğimden, ayrıca bu stres içinde bana büyük moral oluyor.
Bu festival dışında çalışmalar nasıl gidiyor? maNga ya da solo olarak yeni bir albüm olacak mı?
Solo ikinci klibim gelecek iki hafta içinde. maNga’nın da albümü yolda. Fena sürprizlerimiz olacak. Özellikle bizimle yetişen bir nesil var, onlar için güzel sürprizler geliyor.
‘ORHAN PAMUK, ZÜLFÜ LİVANELİ, AHMET HAMDİ TANPINAR…’
Edebiyat serüvenine devam ediyor musunuz?
Benim çalışmalarıma edebiyat diyemem. Ben sadece sesli düşündüklerimi yazıyorum, o kadar. Fakat edebiyattan çok beslendiğim bir gerçek.
En sevdiğiniz yazarlar kim, neden?
Orhan Pamuk vazgeçilmezim, gerçi son kitaplarını hala bitiremedim. Biraz vakit verip tekrar başlamam gerekiyor. Zaten bu yüzden seviyorum onu. Bir çırpıda okuyup anlayamama durumu, hemen tüketemediğim için keyifli geliyor. Son bir kaç aydır ise Zülfü Livaneli kitapları ile vakit geçiyorum. Hikaye anlatışına hayranım. Çok yönlü bir sanatçı olması oldukça ilham veriyor. Vazgeçilmezim ise Ahmet Hamdi Tanpınar. Defalarca izlediğim bir film gibi, herhangi bir kitabını istediğim sayfadan açıp okuyabileceğim muazzam bir ilham kaynağı. Amin Maalouf, Chuck Palahniuk ise beni fantastik dünyalara götüren diğer çok sevdiğim yazarlar.
SÖZCÜ