CHP’li Özgür Özel, “CHP yerine, Hayır’ı bir arada tutacak modelleri tartışmalıyız” diyerek, 2019 seçimleri için ortay aday önerisini anlattı. Özel, Kılıçdaroğlu’na karşı aday olup olmayacağı sorusunu da yanıtladı. Özel, “Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu hiçbir yerde karşısında aday olmayı asla düşünmem” dedi.
CHP’li Özgür Özel, “CHP yerine, Hayır’ı bir arada tutacak modelleri tartışmalıyız” diyerek, 2019 seçimleri için ortay aday önerisini anlattı. Özel, Kılıçdaroğlu’na karşı aday olup olmayacağı sorusunu da yanıtladı. Özel, “Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu hiçbir yerde karşısında aday olmayı asla düşünmem” dedi.
Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’a konuşan Özel’in röportajından ilgili bölümü şöyle:
-Fikri Sağlar’a ihraç talebinin dile getirilmesi aşırı olmadı mı?
Ben Fikri Sağlar’ın Birgün gazetesinde yazdıklarından, söylediklerinden, yaptığı eleştirilere karşı, en üst düzeyde demokratik olgunluk gösterildiğini ve gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Herhalde Fikri Sağlar meselesinde, demecini Akşam gazetesinden okumak ve gazeteye özel bir beyanat verilmiş olması önemli bir sorun oldu. O gazetede son bir aydır partiyle ilgili hakaretleri, iftiraları okuduk. O mecranın seçilmesi gerçekten Fikri Sağlar’ın geçmişiyle de CHP bilinci ile de bağdaşan bir iş değil. Fikri Bey, manşete çekilen cümleleri söylemediğini de söylemiş.‘Niye Akşam gazetesine konuşuluyor, neden bu tip manşete yol veriliyor’ deniliyor. Ama ne olursa olsun ihraç ağır bir yaptırım.
– Yine de referandum akşamı Kılıçdaroğlu’nun yapacağı konuşma ile hayır oylarına yeterince sahip çıkılmadığı gibi bir algı oluştu.
CHP, hayıra sahip çıkmak için elinden gelen her şeyi yaptı ve yapmaya devam ediyor. Liderler böyle zor zamanlarda bazı tercihlerde bulunurlar. Kılıçdaroğlu kendini düşünüp, sokaktaki gençleri, çocukları, üyeleri, Türkiye’nin tüm gençlerini düşünmeyen bir tavır içinde olabilirdi. Bugün, o geçe Kılıçdaroğlu büyük bir yanlış yaptı mı diye tartışıyor olabilirdik. Kılıçdaroğlu aslında bu alacağı tepkileri bile bile kendisini değil, Türkiye’yi ve gençleri düşünen bir adım attı. Kılıçdaroğlu’ndan duyacağımız çok sert tonda ve çok farklı çağrışımlar yaratan bir konuşma belki Kılıçdaroğlu’nun kendisine eleştiren çevrelerden çok ciddi bir kredi getirebilirdi ama sonuçları ne olurdu? Liderler kendi iç dünyalarda böyle kritik gecelerde farklı muhakemeler yaparlar ve karar verirler. O karar bazen kendilerine bir bedel de ödetir. Ben o gece Kemal Bey’in kendisine kazanç sağlayacak bir şey yapmak yerine o gecenin bir son değil başlangıç olduğunun bilincinde ve kendini de riske ederek atmış olduğu önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. O gece partinin tüm kurmaylarına da söylediği şuydu: ‘Ben bu gece sadece bu seçimdeki haksızlıklara değinerek bırakacağım bu meşruiyet tartışmasını yarından itibaren hep beraber en üst düzeyde seslendirmeye devam edeceğiz.’ O gece ben onun gözlerinden deneyimli siyaset adamı, deneyimli bir bürokrat ve bir baba olarak herkesin çocuğunun sağ salim evine gitmesini düşündüğünü okudum.
KILIÇDAROĞLU’NA KARŞI ADAY OLMAYI ASLA DÜŞÜNMEM
– Siz genel başkanlığa aday olacak mısınız?
Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu hiçbir yerde karşısında aday olmayı asla düşünmem. Ayrıca üstlendiğim görev açısından da uygun olmaz. Grup başkanvekilleri grup başkanı adına mecliste konuşan, onu orada temsil eden kişilerdir. Hatasıyla, sevabıyla genel başkanın ortaya koyduğu performansın bire bir ortağıdır. O yüzden bırakın karşınsa aday olmayı, Kılıçdaroğlu’nun yönetimi ile ilgili bir eleştiri varsa o eleştirinin muhataplarından biri olarak kendimi de görürüm.
– Selin Sayek Böke’nin istifasından sonra gözler size çevrildi.
-Selin birlikte çalışmaktan çok keyif aldığımız, parti ve ülke açısından önemli bir değer. Kamuoyunda çok karşılığı olan bir yüz. Bir süredir yaşanan bazı olaylardan sonra rahatsızlığını dile getiriyordu ama istifası hepimiz için sürpriz oldu. Engel olma fırsatını tanımadan gerçekleştiği için de çok üzgünüm. Bugün partinin yüzde 49’u bir arada tutmasının birinci şartının yüzde 49’u doğru analiz etmek olduğunu düşünüyorum. Yüzde 49’u kaybetmemenin yolu da daha ilk günlerden onları üzmemek, sebebi, gerekçesi ne olursa olsun, kamuoyuna yansıyan parti içindeki her tartışma bu açıdan kötü olmaktadır. Bugün yapmamız gereken önümüzdeki seçimi referanduma dönüştürecek sistematiği geliştirmek. Bu sistematiğin ilk adımları parti içinde hızla netleştikten sonra hayırın bileşenleri ile birlikte yöntemi konuşmak..
ÖZGÜR ÖZEL’İN ÖNERİSİ…
-Erdoğan’ın getirmek istediği rejim ile parlamenter sisteme sahip çıkanlar siyasi pat durumunda şu anda. Bu iş Tayyip Erdoğan açısından bütünlemeye kaldı. Benim partinin yetkili kurullarında dile getirdiğim formül şu: Bizim hayıra karşı tek ve en önemli sorumluluğumuz bu seçimi 16 Nisan’a karşı, rejim değişikliği referandumu haline getirip bu işin bir kez daha oylanmasını sağlamak olacaktır. Çünkü yüzde 49 hayır çıktığını varsaysak bile anayasal sistemin yüzde 1 farkla değiştirilmesi kabul edilebilir bir şey değil. Çok ciddi bir meşruiyet krizi var. Bu kriz ilk gece başladı. Bunu sürdürmek ve bunu 2 yılın sonunda halka en azından bir kez daha sormak gerekiyor.
ORTAK ADAY FORMÜLÜ…
Bunun yolu ne?
-Hayır diyenlerin birbirleri ile iletişimlerini artırarak sürdürmesi gerekiyor. Kemal Bey zaten tüm hayır bileşenlerini ziyaret edeceğini söyledi. Bunu sürdürüp hayırın basit bir çatı protokolünü yapmamız gerekiyor. Bu, iki sonuç üretecek. Birincisi, ortak aday. Adayımız, Cumhuriyetin, demokrasinin yeniden inşası ya da parlamenter rejimin restorasyon hükümetinin geçici başkanı, tarafsız bir cumhurbaşkanı olacak. Bunun için bir isimde anlaşmamız gerekiyor. İkincisi de, parlamenter sistemi güçlendirerek geri getirecek Anayasa değişiklik paketi önerisinin, bileşendeki bütün partilerin seçim vaatlerinin ilk maddesi olması gerekiyor.
Bu, hayır cephesini zayıflatacak bir formül değil mi? Tayyip Erdoğan gibi karizmatik bir adayın karşısında ortak aday bu programla seçim kazanabilir mi?
Zamanı hoyrat kullanmamak gerekiyor. Çünkü bir erken seçim riski de var. Hazır hayırın başarısı bu kadar yüksek ve bu başarının arkasında olan herkesin duyguları bu kadar sıcak iken hızla iletişime geçmek gerekiyor. Hayırın bileşenlerinin ülkeyi hem 82 Anayasası’nın olumsuzlarından kurtaracak hem parlamenter sistemi yeniden getirecek yeni bir Anayasa’da birleşmesi gerekiyor. Üzerinde uzlaşacağımız metnin şöyle olması gerekiyor: Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimi aynı gün yapılacak. Liderler milletvekili adayı olmalı. Çünkü parlamenter sistemden umutlarını kesmediklerini göstermeliler. Bu yüzden bir metinle çıkacağız insanların karşısına: Tek adam rejimi Tayyip Erdoğan başkan seçildiği gün başlar. Biz seçimde kendi partilerimize oy istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise ortak adaya oy verilmesini istiyoruz. Bu adayın başkan yardımcıları da seçime girerken ilan edilecek. Bu aday seçildiği günün ertesi günü bir restorasyon kabinesi kuracak.
– Yardımcılar parti liderleri mi olacak?
Hayır, liderler milletvekili olacaklar ama onların önerdiği kişiler geçiş döneminin Cumhurbaşkanı yardımcıları olacak. İsimler konuşulabilir. Geçiş döneminin bakanları da partilerin onaylarıyla geçiş döneminin hükümetini oluşturacak. Ortak adayın seçilmesi halinde, yapılacak ilk iş parlamentoya ortak anayasa değişikliği önerisinin verilmesi olacak.