Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi’nde konuştu. Zirvenin ikinci gününde önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyaya verdiği mesajlarda referandum sonrasında Türkiye’de ekonominin yükselişe geçtiğini vurgulayarak, “Türkiye’de yatırım yapmanın önünde bir engel yoktur. Cumhurbaşkanı olarak kapım açık. İsteyen müracaatını yapar” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi’nde yaptığı konuşmadan satır başları:
“Çözüme dayanışmaya vurgumuz sürecek. Türkiye elini taşın altına koyuyor. Suriye Somalı Irak Afganistan politikaları en somut örnekler.
3 milyon sığınmacıyı ülkemizde barındırıyor. 25 milyar dolar harcama yaptık. AB’den söz verdikleri halde 2016’nın Temmuzu’nda 3 milyar avro gelecekti. 725 milyon avro geldi. Hatta ikinci bir 3 milyar avro gelecekti ondan da ses yok.
550 milyon dolar da BM’den geldi. Bize gelen bu. Ama bizim yaptığımız harcama 25 milyar dolar.
Terörle mücadelede üzerimize düşeni yaptık. 3 bin Deaşlıyı etkisiz hale getirdik. Sınırlarımızı güvenli hale getirdik. 50 bin Suriyelinin öz yurtlarına dönmesini sağladık.
Deaş’a şu ana kadarki en büyük darbeyi indirdik. Teröristlerden temizlediğimiz bölgede hayatın normale dönemsi için uğraşıyoruz.
Terörden arınmış bölge, uçuşa yasak bölge ilan edelim ve eğit donat programına devam edelim. Bunu teklif ediyoruz. Maalesef söyledikleriniz çok güzel, teklif yerinde demelerine rağmen bu adımı atamadılar. Yapılan hep terör örgütlerine destek şeklinde devam etmiştir. Bu yapılmış olsaydı Suriyeli, Suriye’yi terk etmeyecekti.
İstediğimiz, oralarda konutlar inşa edelim. Eğitim,sağlık gibi sosyal alanlar kurarak yeni bir şehir inşa edelim dedik. Maalesef yapamadık. Terör örgütlerine karşı sergilenen ikircikli tavrın bir an önce terk etmesi gerekiyor. Terör örgütlerinin iyisi kötüsü olabilir mi? “Bu terör örgütü benim yanımda, bu iyidir” denebilir mi? Hepsi terör örgütüdür, kötüdür.
Şu andan itibaren dünya, bu katillerden kurtulacaktır. Sırf DEAŞ ile mücadele ediyorlar diye PYD-YPG gibi terör örgütlerinin temizlik harekatında yer alması doğru değildir. PYD’yi biz tanırız. YPG’yi biz tanırız. PKK terör örgütünün bunlar düşük çocuklarıdır. Onların yetiştirmesidir.
Unutmayın terör örgütleri akrep gibidir. Döner bir gün kendini besleyen eli de ısırır.
Kuzey Suriye’de böyle bir devlet kurulmasına karşıyız. Terörle mücadeleyi sınırlarımızın içinde ve dışında sürdürmeye kararlıyız.
Geçmişte ABD ve Türkiye’nin ortak hareket ettiği durumlarda nasıl stratejik çarpan etkisi oluşturduğunu gördük. Müttefiklik ilişkimiz bu dönemde daha büyük önem taşıyor. Ocak’tan beri Trump ile ilişkilerimiz kuvvetleniyor. Sayın Trump’ın önceki döneme göre teröre karşı daha kararlı bir duruş sergileyeceğinin sinyallerini alıyorum. Suriye’nin son kimyasal saldırısına verdikleri tepki geç ama yerinde olmuştur.
Amerikalı dostlarımızın Suriye’de YPG ile PKK ile birlikte hareket etmesi müttefiklik duygumuzu zedeliyor.
FETÖ terör örgütünün terörist başı 170 ülkede faaliyet göstermektedir ve bu terörist başının ABD’de yaşıyor olması ve 170 ülkeyi buradan kontrol ediyor olması bizi üzmektedir.
Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz.
NATO üyesi olan biziz. Bu terör örgütlerinden neden yardım bekliyoruz. Onlar bizim can düşmanımız. Biz buradayız, biz her türlü işbirliğine hazırız.
Referandumla ilgili etkinin Türkiye ‘de yeni bir dönemin başladığını söyleyebiliriz. Nitekim son bir iki gün içerisinde ekonomideki sıçramanın Türkiye’nin bir güvenli liman olarak görülmesi bu seçim neticesinin nereye vardığını gösteriyor.
Tüm dünyadaki dostlarımıza şunu hatırlatmak istiyoruz. Amerika’daki seçimlerin hepsine bakın. Yüzde 51-52 arasında bir netice ile seçimlerin kazanıldığını görürsünüz. Üstelik Trump Clinton’dan daha az oy aldı. Ne oldu, birileri sokaklara döküldü. Yaktılar yıktılar ama neticede ne oldu Trump duruşunu gösterdi.
Türkiye’de bizim sitemimizde ise böyle bir şey yok. Türkiye’de yüzde 52.4 ile seçimi kazandık. YSK kesin sonuçları açıkladı. “Hayır” diyenler 48.6 aldı. Bu şu demek değil. Bizler yani evet diyenler hayır diyenleri öteleyeceğiz, dışlayacağız. Böyle bir şey söz konusu değil. Biz herkese hizmet götürüyoruz.
Türkiye’de yatırım yapmanın önünde bir engel yoktur. Cumhurbaşkanı olarak kapım açık. İsteyen müracaatını yapar.
Türkiye’de mesela birkaç yıl önce rüzgar enerjisi denildiğinde herkes aval aval bakardı. Güneş enerjisi denildiğinde de aynı şekilde. Türkiye’de yatırım yapmanın önünde engel yoktur.” şeklinde konuştu.