Ve dünya basını Türkiye’yi konuşuyor. Esad kalsın mı gitsin mi?… Suriyenin yol haritası nasıl olacak. Orta bir yol bulunmaması dünya basınında büyük yankı uyandırdı. ABD’de Donald Trump döneminin başlamasıyla Türkiye’ye yapılan en üst düzey ziyaret dün gerçekleşti, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson sırasıyla Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve son olarak da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü. ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın Türkiye’yi ikna edemediğini ve aradaki gerilimi azaltamadığını yazan gazeteler, iki ülkenin de Suriye’de atılacak adımlarda henüz anlaşamadığını belirtiyor. Tillerson’ın Ankara’da sarfettiği “Esad’ın gidip gitmeyeceğine Suriye halkı karar verir” cümlesinden saatler sonra bu kez ABD’nin BM Büyükelçisi Haley “Önceki hükümetin yaptığı şekilde Esad’ın gitmesine odaklanamayız” dedi.
ABD’de Donald Trump döneminin başlamasıyla Türkiye’ye yapılan en üst düzey ziyaret dün gerçekleşti, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson sırasıyla Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve son olarak da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü.
Tarihinin en kötü dönemlerinden birini geçiren iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açma ihtimali bulunan seyahatte, Washington yönetimi bir önceki Obama döneminden farklı bir adım atılmayacağı sinyalini verdi.
Ziyaret dünya medyasında geniş yer buldu. Amerikan Washington Post gazetesi, IŞİD’e karşı savaştaki roller için ABD ve Türkiye’nin gerildiğini başlığına taşıdı.
Los Angeles Times’ın başlığı, ‘Tillerson ve Türkler, IŞİD’e karşı atılacak bir sonraki adım için anlaşamadı’ oldu.
Tillerson’ın sözlerini başlık yapan İngiliz The Guardian gazetesi, ABD ve Türkiye’nin Suriye’de yeni seçeneklerle yüz yüze gelebileceğini yazdı.
İngiliz Financial Times (FT) gazetesi ise, haberi ‘Tillerson Türkiye ile tansiyonu düşüremedi’ başlığıyla verdi. Ankara’dan bazı diplomatların görüşlerine yer veren gazete, ziyaretin hayal kırıklığı olarak nitelendiğini belirtiyor. Financial Times’a göre, ABD Dışişleri Bakanı ile Türk mevkidaşı Çavuşoğlu’nun basın toplantısında havadaki gerilim belirgin bir şekilde hissedildi.
Basın toplantısında YPG ile ilgili sorulara kaçamak yanıtlar vermeyi tercih eden Tillerson’ın sarfettiği “Esad’ın gidip gitmeyeceğine Suriye halkı karar verir” sözleri, en dikkat çeken cümleydi.
Bu açıklamadan saatler sonra ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Nikki Haley, ABD’nin önceliğinin artık Esad’ın gitmesi olmadığını söyledi. Haley, “Önceki hükümetin yaptığı şekilde Esad’ın gitmesine odaklanamayız” açıklamasını yaptı.
Haley’in sözleri gündeme bomba gibi düştü, Şam rejimine karşı savaşan muhalifler büyük tepki gösterdi. Barack Obama’nın başkanlığı döneminde ABD Suriye’de Esad’ın görevden ayrılmasını şart koşuyor ve Esad’a muhalif grupları destekliyordu.
Yeni dönemdeki politika değişikliğinin en net şekilde ifadesi olan Haley’in sözleri şöyle devam etti: “Önceliğimiz artık orada öylece oturup Esad’ı görevden indirmeye odaklanmak değil. Artık önceliğimiz Suriye halkı için değişiklik yaratacak en iyi yolu aramak.”
BBC’nin ABD Dışişleri muhabiri Barbara Plett Usher, Haley’nin ABD’nin zaten bir süredir uygulamakta olduğu politikayı açıkça dile getirmiş olduğuna dikkat çekiyor.
Suriye halihazırda dörde bölünmüş durumda. Güneyde yer alan başkent Şam’dan kuzeydeki Halep’e kadar olan hattı rejim kontrol ediyor. Batıda ve güneydoğuda muhalifler var, kuzeyde ise terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’liler bulunuyor. Ülkenin doğusunda ise giderek küçülen alana sahip terör örgütü IŞİD bulunuyor.