Ankara’da sıcak gelişmeler yaşandı… Cumhurbaşkanı Erdoğan-ABD Dışişleri Bakanı Tillerson buluşmasından ilk fotoğraf yayınlandı. Randevu, Tillerson’ın sürpriz bir şekilde Başbakan Yıldırım’la görüşmesi nedeniyle 10 dakika geç başladı.
Tillerson-Başbakan Yıldırım görüşmesi 40 dakika sürdü, FETÖ ve DEAŞ’ın ele alındığı randevu sonrası yapılan açıklamada, “Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin atılması beklenen adımlar görüşülmüştür” ifadesi dikkat çekti.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşıyla bir araya gelecek. İki bakan, birlikte basının sorularını da yanıtlayacak.
Tillerson’ın Türkiye ziyaretinde, Ankara birçok başlıkta tatmin edici cevaplar bekliyor. YPG’ye silah yardımından Fetullah Gülen’in himayesine kadar hiçbir olumlu adım atmayan Washington yönetimi, son olarak Adil Öksüz’ün ABD İstanbul Başkonsolosluğu’ndan aranması ve Halkbank üst düzey yöneticisinin New York’ta gözaltına alınması gibi Türkiye’nin tepkisini çeken hamleler yaptı.
Dikkat çeken cümle
Sabah sürpriz bir şekilde Başbakanlık Konutu’na giden ABD Dışişleri Bakanı, Başbakan Binali Yıldırım’la bir araya geldi. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da katıldı.
Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, görüşmede iki konunun öne çıktığı belirtildi. Açıklamada,”Kabulde, DEAŞ’ın Irak ve Suriye’den temizlenmesi için yürütülen çabalar ele alınmış, FETÖ’yle mücadele ve elebaşı Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin atılması beklenen adımlar görüşülmüş, ikili ve bölgesel konularda yürütülen işbirliğinin güçlendirilmesi üzerinde durulmuştur. Yönetim değişikliği sonrasında, ülkemize ABD’den yapılan bu ilk resmi ziyarette, iki müttefik ülke arasındaki yoğun ikili temasların önümüzdeki dönemde de sürdürülmesi üzerinde mutabık kalınmıştır” denildi.
ABD Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile de buluşacak. İki bakan görüşmenin ardından basın toplantısı düzenleyecek.
İki yeni sıcak başlık
Bugün Ankara’da ilk akla gelen konular terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’ye Rakka’da verilen operasyon desteği ve 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu Fetullah Gülen’in himaye edilmesi olsa da iki yeni sıcak başlık var.
‘Yersen!.. Her iş bitti de o mu kaldı?’
Dün akşam NTV’de soruları yanıtlayan Başbakan Yıldırım, FETÖ’nin hava kuvvetleri imamı Adil Öksüz’ün ABD İstanbul Başkonsolosluğu tarafından aranmasına tepki göstermişti. Yıldırım, şu açıklamayı yapmıştı:
“Adil Öksüz’ün çok kilit bir isim olduğunu biliyoruz darbe girişiminde. Maalesef şu anda da firari durumda. Öksüz’ün ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’ndan aranmış olması, bunun ifadelere girmiş olması ve ifadelere girmesinden sonra ‘Biz vizesini iptal etmek için aradık. 15 Temmuz’un fâillerinden biriydi, onun için biz de duyarlılık gösterdik, Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı sorumlu davrandık, hemen vizesini iptal ettik’. Resmi açıklama bu. Yersen! Tabii başka şeyler de var mı yok mu bakmak lâzım. İnsan ‘Her iş bitti de o mu kaldı?’ sorusunu sormaktan da geri duramıyor. Daha tatmin edici bir cevap bekleriz.”
15 Temmuz darbe girişimini organize eden isimler arasında yer alan Adil Öksüz, iki gün gözaltında tutulduktan sonra esrarengiz bir şekilde kaçmıştı.
‘Bu konu açılacak’
Ankara Washington hattında bir diğer sıcak konu Halkbank’ın Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de tutuklanması. NTV yayınında bir soruyu yanıtlayan Başbakan Yıldırım, “Ülkemizi ziyaret etmekte olan ABD Dışişleri Bakanı’na da bu konu açılacak ve bunun sebebi sorulacaktır mutlaka, gerek Dışişleri Bakanımız ile gerekse Cumhurbaşkanımızın görüşmesinde bu konular ele alınıp gündeme getirilecek” dedi.Gözaltının sorulacağını Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da dün duyurmuştu.
Barack Obama döneminin ikinci yarısında bozulan ABD-Türkiye ilişkileri, tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. Donald Trump’ın başkan olmasıyla beklenen değişiklik hamlesi henüz gerçekleşmiş değil ve ABD Dışişleri Bakanı’nın bugün birçok konuda Ankara’ya tatmin edici cevaplar vermesi gerekecek.Dışişleri Bakanlığı’ndan dün akşam yapılan açıklamada “İkili görüşmelerde Türkiye-ABD ikili ilişkileri tüm veçheleriyle ele alınacak, güncel bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunulacaktır” denildi.
YPG’ye destek azalmadı, arttı!
Peki ana konularda son tablo nasıl? Trump döneminde ABD Genelkurmay Başkanı iki kez Türkiye’yi ziyaret etti, CIA Başkanı da Ankara’ya geldi ancak Ankara’nın beklentisi yönünde adımlar atılmadı.
Trump’ın Suriye politikası henüz netleşmedi. Ancak Obama döneminde Ankara’nın tepkisini çeken YPG’ye destek politikasının devam edeceği açıkça görülüyor.
Washington’dan üst düzey bir diplomat, son olarak ABD’nin YPG’ye desteğinin süreceğini açıkça belirtti. Türkiye ile bazı konularda farklı görüşleri olduğunu ve Ankara’nın kaygılarının farkında olduklarını aktaran diplomata göre, Tillerson’ın Ankara ziyaretinde Rakka operasyonunun detayları ele alınacak. Diplomat, operasyon sonrasında Rakka’nın nüfus yapısını etkilemeyecek şekilde oluşturulacak yönetimi de Türk yetkililerle görüşeceklerini anlattı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ziyaretle ilgili açıklamasında Gülen’in iadesi konusuna değinilmiyor. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan üst düzey diplomat ise bir gazetecinin sorusu üzerine, konuyla Adalet Bakanlığı’nın ilgilendiğini, ellerinde yeni bir şey olmadığını söyledi.
ABD askerleri YPG’lilerle aynı cephede
Trump’ın koltuğa oturduğu ilk günlerde PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD ve onun silahlı kanadı YPG’ye ağır silahlar ve zırhlı araçlar verildi. Halihazırda YPG’nin kontrolündeki Kamışlı, Kobani, Afrin ve Menbic gibi bölgelerde ABD askerleri konuşlanmış durumda.
Obama yönetimi birçok kez YPG’lilerin Menbic’ten çekileceğini ilan etse de bu hiçbir zaman gerçekleşmedi. Trump döneminde YPG’nin Menbic’deki varlığı daha da güçlendirildi. Bölgedeki ABD askerinin sayısı da arttı.
Trump döneminde beklenen ilk adım olan Menbic’den çekilme yerine, bölge, Rakka operasyonu için de bir eğitim sahası haline getirildi. Rakka operasyonuna katılacak olan YPG’liler, Menbic’de oluşturulan eğitim kamplarında Amerikan askerleri tarafından eğitilmeye başladı.
Rakka için benzer sözler
Türkiye’ye Menbic’de verdiği hiçbir sözü tutmayan Washington, şimdi benzer sözleri Rakka için veriyor. Trump yönetiminden gelen açıklamalarda Rakka’nın nüfus yapısıyla oynanmayacağı, yerel güçlerin de operasyonda kullanılacağı ve YPG’lilerin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDF) operasyon sonrası geri çekileceği ifade ediliyor. Ancak Rakka’yı kuşatma operasyonunda ABD’den tam destek alan YPG ilerlemeye devam ederken, ele geçirdikleri bölgelerde yönetim birimleri de kuruyor.
Öyle ki PYD lideri Salih Müslim, 27 Mart’ta Reuters’a verdiği mülâkatta Rakka’nın IŞİD’den temizlenmesinin ardından şehrin, PYD tarafından tek taraflı ilan edilen ‘federal bölgeye’ katılabileceğini bile söyledi.
‘Suriye’de Ankara’yı kaybedersiniz…’
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump’ın 9 Şubat’ta gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından CIA Direktörü Mike Pompeo ilk yurt dışı ziyaretini Ankara’ya yapmıştı. Bu ziyarette Pompeo’ya Ankara’da her şey açık açık söylendi.
Al Jazeera Türk’e bilgi veren, görüşmeleri yakından takip eden üst düzey bir Türk diplomatik kaynak, verilen mesajı şu sözlerle anlattı: “Önce Tel Abyad’da demografik değişim yaşanmasına izin verdiniz, ardından Menbic’de verdiğiniz sözleri tutmadınız. YPG konusunda güvenimizi kaybettiniz. Rakka’da da YPG ile hareket ederseniz, bu kez Türkiye’den lojistik destek göremeyeceksiniz. YPG ile devam ederseniz Suriye’de Ankara’yı kaybedersiniz.”
Zamanlaması kritik olsa da bu ziyaretin ardından herhangi bir değişiklik yaşanmadı.
Türkiye’ye iki kez gelen ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford da benzer cümleler kurdu ve “Planlarımızın Türkiye ile güçlü ittifakımızı bozmamasına dikkat edeceğiz” dedi. Ancak sahada değişen bir şey olmadı.
Gülen’in iadesinde bir adım yok
Özellikle CIA Başkanı’nın ziyaretinde ve Erdoğan’ın Trump’la yaptığı telefon görüşmesinde gündeme gelen FETÖ lideri Fethullah Gülen’in iadesi konusunda da Washington’daki yeni yönetim bir adım atmadı. Obama döneminde Türkiye’den ABD Adalet Bakanlığı’na gönderilen, 15 Temmuz darbe girişiminin Gülen’in emri olduğuna yönelik belgelerin incelemesine devam ediliyor.
İstanbul da listede
Beklenen olumlu adımlar gelmez, Trump yönetimi bir de olumsuz adım attı. Bazı havalimanlarından ABD’ye yapılan direkt uçuşlarda akıllı telefonlardan daha büyük boyutlardaki elektronik cihazların kabine alınması yasaklandı. Yasak, Türkiye’den ABD’ye direkt uçuş yapılan tek havalimanı olan İstanbul Atatürk Havalimanı’nı da kapsıyor.
Kaynak: MİLLİYET