Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslarararası Futbol Zirvesi’nde yaptığı konuşmada flaş açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslarararası Futbol Zirvesi’nde konuştu. “Siyasetle futbolun” çok ortak noktası olduğunu söyleyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu kastederek “Bunların siyasette jübile zamanı geldi ama hala direniyorlar. Sekizinci defa yine yenilecekler. İnşallah bu kez mesajı alırlar.” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar
Futbolun özünde rekabetle birlikte fedakarlık, dostluk ve dayanışma vardır. Bu oyunda kazanmak için oyuncuların arkalarında güçlü bir yönetim desteğine, uyuma ihtiyaç vardır. Bu dayanışma tirübünlerede aynı heyecanı verecektir. Futbol tarihi hezimetin kıyısından koparılmış muhteşem zaferlerle doludur. Bu oyun aynı zamanda bir direniştir. Dünyanın her yerinde itilip kakılan mahallelerinde yaşayan çocukların umudu olmuş bir oyundur futbol. Futbol parlak bir geleceğe çıkan yolun adıdır. Elbette futbol estetiktir, sanattır. Kimi zaman asistlerle, şutlorla 90 artı uzatmaya sığdırılmış bu şölen kahramanlar üretir. Kimi futbolcuları takım arkadaşlarıyla olan örnek ilişkileriyle de hatırlarız. Gözlerin bile yakalaması mümkün olmayan bir hızla şut atan Metin Oktay’ı böyle anıyoruz. Dünyanın en büyük forveti olan Lefter’i böyle hatırlıyoruz. Baba Hakkı’yı böyle hatırlıyoruz. Takımının renklerine ömrünü vakfetmiş Dozer Cemil’i böyle anıyoruz.
Değerli dostlarım çocukluktan itibaren futbola gönül vermiş gençlik yıllarında top koşturmuş bir kardeşiniz olarak bir insana neler kazandıracağını biliyorum. Bu oyunun bana kazandırdığı vasıflardan çok istifade ettim.
Siyasetin temelde futbol ile birçok ortak yönü olduğuna inanıyorum. spor gibi siyasetin de özü rekabettir, yarıştır. Bu yarışın ilk aşaması sandıktan galip çıkmak için ikinci aşaması da sorumluluk üstlendikten sonra millete hizmet götürmek içindir. Tıpkı futbol gibi siyaset de takım oyunudur. Yani sağlam bir kadro gerektirir. Plansızca oynayan, taktiği ve stratejisi olmayan bir takımın kupayı kaldırma ihtimali nasıl yoksa milletine söyleyecek sözü olmayan siyasetçilerin, siyasi partilerin de başarı şansı yoktur.”
Bazılarının jübile zamanı gelmiştir
“Sporun içine şiddet ve saldırganlık girince centilmenlik ruhu nasıl kayboluyorsa, siyasetin içine yalan, iftira ve çarpıtma girince aynı sonuç ortaya çıkar. Maalesef ülkemizde bunu çok sık yaşıyoruz. 40 yıllık siyasi hayatım boyunca bir taraftan milletimize hizmet ederken, diğer taraftan da bu yıkıcı siyaset anlayışıyla mücadele yürüttüm. Siyasetin kalitesi yükseldikçe iktidarı sandık yoluyla değil de şikeyle, hileyle, darbeyle, tehditle, yıkıcı siyasetle elde edebileceğini sananlar bizim milletimiz tarafından tasfiye edilmiştir.
“Son anayasa değişikliğinde olduğu gibi hala nasıl futbolun, inşallah onlardan kurtuluyoruz, holiganları varsa, hala holigan siyasetiyle netice almaya çalışanların bulunduğunu da görüyoruz. Fikirlerinin gücüne güvenemeyenler, yalana, iftiraya, hatta şiddete başvurmaktan çekinmediler.”
“Nasıl futbolun holiganları varsa hala holigan siyasetiyle netice almaya çalışanları görüyoruz. Anayasa değişikliğini tartışmak yerine meclisin kapatılacağından, ülkenin bölüneceğine kadar milletin kafasını bulandırmaya çalıştılar. Meclisin fesih yetkisi asla cumhurbaşkanına ait değildir. Millet seçim kararı alındığı zaman Parlamento ve Cumhurbaşkanı seçime gider.
“Milletten korkan, gençlerden çekinen bir anlayışla Türkiye’nin geleceği inşa edilebilir mi? Aslında bunların siyasette jübile zamanı çoktan gelmiş ama hala direniyorlar. Onun için de çıktıkları tüm maçlarda yeniliyorlar. Daha önce 7 defa yenilmişlerdi. İnşallah 16 Nisan’da 8. defa yenilecekler. İnşallah bu defa mesajı alırlar.”
Ülkemizin bir çok şehrine stad kazandırdık
Gençliğimizde koskoca İstanbul’da eli yüzü düzgün saha sayısı yoktu, bir elin parmaklarından azdı. 2002’den itibaren Türkiye spor altyapısında gerçekten çok ileri ve önemli bir konumda bulunuyor. Cumhuriyet tarihimizde 2002 yılına kadar yapılan toplam spor tesisi sayısı 1575 adet ken biz buna 14 yılda 1924 yeni tesis ilan ettik. Genelleme yapıyorum sadece 12 olan atletizm pistini 52’ye çıkardık. Gençlerimizin futbola olan ilgisinde çok önemli yere sahip olan halı saha sayısını 578’den aldık 1924 mahalle tipi ve 736 standart ilavesi yaptık. Ülkemizde 48 yarı olimpik veya olimpik havuz varken 14 yılda 78 adet yeni havuz ilan ettik. 2002’e kadar olan 272 stadın çoğuna stad demek için binbir şahit lazımdı. Çoğu yıkık dökük haldeydi. Biz ülkemizin pekçok şehrine dünyada parmakla gösterilen yeni stadlar kazandırdık, kazandırıyoruz.
Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nu yıkıyoruz
İnşallah Ankara 19 Mayıs Stadı’nı yıkıyoruz onun yerine 35-40 bin seyirci kapasiteli yeni bir stadyum yapmaktayız. İhale aşamasında. Onu da süratle bitirip futbolun hizmetine sunacağız. Başkent’te örnek bir stadyumumuz yok. İstanbul güzel bir noktaya geldi. Bir kere olimpiyat yapmış olanlara ikinci kez olimpiyatlar verdiler. Oralarda dönen dolapları gördüm, biliyorum. Olimpiyatlar için altyapıda ciddi mesafeler katettik. İstanbul’un yanında Erzurum, Antalya, Trabzon, Mersin pekçok şehrimiz uluslararası müsabakalar için daima hazır durumdalar.
Olimpiyatlarda ciddi dolaplar dönüyor
“Ülkemize henüz olimpiyatları getirememiş olabiliriz ama burada dönen dolapları da biliyorsunuz. Bizzat yaşadım maalesef çok ciddi dolaplar dönüyor. Hakkımız olduğu halde bize olimpiyatları vermediler. Bir kere olimpiyat yapmış olanlara, ikinci kez olimpiyatlar verdiler. Oralarda dönen dolaplara da bizzat şahit oldum, gördüm, biliyorum.”
Kaynak: MİLLİYET