KÜLTÜR: ‘Yarın daha farklı’

Genç seramik sanatçısı Agâh Barış Can Aksakal’ın kişisel sergisi bugün sanatseverlerle buluşuyor. D’art Galeri’de 18:30’da açılacak olan sergiyi 2 Nisan’a kadar gezebilirsiniz.

Agâh Barış Can Aksakal genç bir seramik sanatçısı. Akademik kariyerine Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik – Cam Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak devam eden sanatçı; form, tasarım, modelleme, kalıba üfleme gibi tekniklere yoğunlaşmakta ve çalışmalarını da özellikle sıcak cam figüratif heykeller üzerine sürdürürmekte.
Agah Barış Can Aksakal, kişisel sergisinin ismini “Yarın Daha Farklı” koymuş ve niçin bu ismi seçtiğini, eserlerini üretirken hissettiklerini kendi kaleminden şu şekilde dile getirmiş.

 

YARIN DAHA FARKLI – TOMORROW IS DIFFERENT

Doğduğumuz günden öleceğimiz ana, üretme güdüsüyle yaşayan insanlar hiç durmadan ve farkında olmadan çalışırlar. Doğuştan geldiğine inandığım bu tükenmez azim sayesinde yeni, farklı ve eşsiz fikirler bulup hayata geçirirler. Yaşantılarının her anında yeni bir malzeme, yeni bir form veya yeni bir şehir karşılar onları. Bu ‘yeni’ ile yaratabilirler ‘farklı’yı. Bir önceki günden farklı, başkasından farklı.. Ortaya çıkan bir fikrin veya yeni bir karakterin üzerine giderek onu çeşitlendirmeyi, evriltmeyi veya elimden geldiği kadarıyla tüketmeyi hep sevdim. Hangi parça hangi formda nasıl kompoze edilir veya camın parıldayan renkleri arasına serpiştirilecek geometrik öğelerle biçimsel ifade nasıl desteklenebilir sorularını ‘Yarın Daha Farklı’nın fikirsel yaratım sürecinde kendime sıkça sordum. Sıcak cam serbest şekillendirme teknikleriyle hayata geçirilen parçaların yaratım süreci boyunca göz ardı ettiğim tek şey, gerçek oranların dikkate alınmasıydı. 2017 senesi öncesinde ortaya çıkan figürlerde kaygım; biçimsel olarak insana benzeyen formlar üretmek ve gerçeklik çizgisini fazla esnetmeden yüzeylerle veya suratlarla oynamaktı. Ancak bu sergi için; ortasından kesilmiş kafalar, aynı vücutta sağ el sol el kavgası etmeyen biçimler ve kafanın gri tonlarını bir sınır gibi tam ortadan bölen kırmızı çizgiler kendini öne attı. Şekillendirdiğim figürlerin suratlarında kendiliğinden ortaya çıkan gülümseme haline uzun zamandır engel olamıyorum. Bu durumu sanırım, ifadesiz bakan bir surattansa gülümseyerek bakan bir surata tercih edişime bağlayabilirim. Gülümsemenin insan üzerindeki olumlu etkilerini biçimsel olarak ortaya koymaya çalıştığım figürlerimde, izleyici ve eser arasında kendiliğinden oluşan bir bağ kurmayı hedefliyorum.

 

Kaynak: SÖZCÜ