İngiltere Başbakanı Theresa May, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’la görüşecek. İngiltere Başbakanı Theresa May, Cumartesi günü Ankara’da. İki yıldan uzun bir sürenin ardından İngiltere’den Başbakan düzeyinde yapılan ilk ziyarette gündemde iki ana başlık var: Brexit sonrası ticari ilişkiler ve savunma işbirliği.
Haziran ayında yapılan referandumla Avrupa Birliği’nden (AB) çıkma kararı alan İngiltere’de, dönemin Başbakanı David Cameron istifa etmiş, Theresa May koltuğu devralmıştı. May, Ankara’ya ilk kez resmi ziyarette bulunacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’la görüşecek.
Ankara öncesi Washington’a giderek Trump’la görüşecek olan Theresa May, oradan doğrudan Ankara’ya gelecek. May, Trump’ın göreve gelmesinin ardından kendisiyle görüşen ilk lider olacak.
Hedef, Brexit sonrası ticari ilişkilerin artırılması
2019’da Avrupa Birliği’nden çıkması planlanan İngiltere’nin Başbakanı, yeni dönemde kayba uğramamak ve ekonomisini ayakta tutmak için çalışmalara göreve geldiği ilk günden itibaren başladı. İngiliz Dışişleri kaynaklarının Al Jazeera’ye verdiği bilgiye göre, bu çalışmalar doğrultusunda İngiltere, Türkiye’yi önemli bir ticari ortak olarak görüyor ve işbirliğini artırmayı hedefliyor. Ankara da rakamların artırılmasından yana.
AB Bakanı Ömer Çelik, İngiliz mevkidaşı Alan Duncan’ın Ekim ayındaki Ankara ziyaretinde “Türkiye ile İngiltere arasında bir serbest ticaret anlaşması gündeme gelecektir” ifadelerini kullanmıştı.
26 Eylül’de İngiliz Dışişleri Bakanı Boris Johnson da Ankara’ya yaptığı ilk ziyarette her yıl 2,5 milyon İngiliz turistin Türkiye’ye gittiğini belirtmiş ve “İngiltere de Türk ürünleri için büyük bir ihraç noktası” demişti.
ABD ile AB arasında imzalanması için görüşmelerin sürdüğü Serbest Ticaret Anlaşması (TTIP) Türkiye’yi de etkiliyor. İmzalanması halinde, AB ile Gümrük Birliği anlaşması olan ancak TTIP’e dâhil edilmeyen Türkiye’den Amerika’ya giden mallara yüksek oranda vergi uygulanacak. Ancak ithal edilen Amerikan malları için aynı şey geçerli olmayacak. Gümrük Birliği güncellemesi de Ankara’nın gündeminde.
Yine imzalanması halinde, AB sonrası İngiltere’nin bu anlaşmada nasıl bir pozisyon alacağı henüz netleşmedi.
May’in Ankara ziyaretinde iki ülkenin bu anlaşmaları da göz önünde bulundurarak bir işbirliğine gidip gidemeyeceği, teknik detaylarıyla birlikte ele alınacak.
Güvenlik işbirliğinin artırılması da gündemde
Eski Başbakan Cameron’ın Ankara’ya son ziyareti Aralık 2014’te gerçekleşmişti. Gündeminde IŞİD’le mücadele ve yabancı savaşçıların sınırlardan geçişinin engellenmesi vardı. IŞİD’le mücadele, Irak ve Suriye konuları May’in de gündeminde olacak.
NATO içinde artırılacak işbirliği, savunma ve güvenlik konularının başında geliyor. 20 Ocak’ta göreve gelen ABD Başkanı Trump’ın NATO’yla ilgili “Miadını doldurdu” açıklamasının ardından Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer da “Başkan Trump NATO’nun kuruluş amacına uygun hareket ettiğini veya etkili etkili olduğunu düşünmüyor” açıklaması yapmıştı. ABD’nin NATO’ya gerektiğinden fazla para aktardığını düşündüğünü de belirtmişti.
İngiltere ise NATO’nun etkili ülkelerinden. Sıklıkla NATO üyelerinin yüzde 2’lik savunma harcaması sözüne bağlı kalması ve harcamaların artırılması çağrısı geliyor. Son olarak İngiliz Dışişleri Bakanı Boris Johnson, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmesinden sonra Twitter hesabında “NATO’ya olan sıkı bağlılığımızı tekrar teyit ettim. Tüm üyelere, yüzde 2’lik harcama hedefine uymaları çağrısında bulunuyoruz” paylaşımı yapmıştı.
Trump’ın açıklamaları doğrultusunda ABD’nin yeni dönemde daha geri planda kalacağı öngörülürken, NATO’nun Güneydoğu sınırında bulunan Türkiye’nin sınır güvenliği ve iki ülke arasında artırılacak işbirliği, İngiliz Başbakan May’in gündemindeki en önemli konulardan biri.
Ankara’da bu kapsamda başta IŞİD olmak üzere terörle mücadele, Fırat Kalkanı Operasyonu, sığınmacılar, Astana ve Cenevre’de yapılan Suriye görüşmeleri de masaya yatırılacak.
Ağustos ayında, Al Jazeera’ye bilgi veren kaynaklara göre İngiliz özel kuvvetleri Suriye’de eğitim ve koordinasyon amaçlı bir askeri üs kurdu. Ülkenin güneyinde Irak ve Ürdün sınırına yakın bir bölgede yer alan üs IŞİD ile mücadele edecek muhalifleri eğitmek için kullanılıyor.
Kıbrıs’ta garantör ülkeler
Kıbrıs’ta iki devletli federasyon yönünde bir çözüm sağlanması için süren müzakereler de kritik bir aşamaya geldi. 23 Ocak’ta Cenevre’de yapılan Beşli Konferans’a garantör ülkelerin de (Yunanistan, Türkiye, İngiltere) katılması kararlaştırılmıştı. İlk aşamada devlet başkanı düzeyinde katılımın sağlanması planlanırken, katılım dışişleri bakanı düzeyine düştü.
23 Ocak için asıl hedef, güvenlik ve garantiler başlığının el alınmasıydı. Ancak üç garantör ülkeden Yunanistan, bu statünün tamamen kaldırılmasından yana. Al Jazeera’ye konuşan Kıbrıs işlerinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Yunan Başbakan Çipras’ın ‘garantiler kalkamayacaksa Cenevre’ye gitmeyeceğim’ dediğini, Türkiye’nin de bu şartı kabul etmediği için katılım düzeyinin düştüğünü söyledi.
AB yetkilileri de, 2004’te AB’ye üye olan Kıbrıs için garantörlük statüsüne ihtiyaç olmadığı görüşünde. AB içindeki herhangi bir ülke için, AB üyesi olmayan ülkelerin garantörlüğüne gerek olmadığı fikrine İngiltere de sıcak bakıyor. Kıbrıs’ta İngiltere için asıl kritik olan ise askeri üslerinin varlığının korunması.
23 Ocak’ta bir karara varılmadan dağılan Kıbrıs Konferansı, teknik heyetler düzeyinde yine İsviçre’nin Mont Pelerin kasabasında sürdü. Türkiye ve Yunanistan dışişlerinden de yetkililer görüşmelere katıldı.
Kıbrıs konusu özelinde Cenevre’de yapılması planlanan ancak iptal olan May-Yıldırım görüşmesi de Ankara’da yapılmış olacak.
Kaynak: MİLLİYET