Şarkıcı Kıraç, eşi Ayşe Şule Bilgiç ve çocuklarıyla birlikte 5 yıldır yılın belirli dönemlerinde Beykoz’a bağlı Ali Bahadır Köyü’nde karavanda yaşadığını açıkladı.
KREDİ ÇEKEREK ALDILAR
5 yıl önce eşi Ayşe Şule Bilgiç’le bankadan kredi çekerek bu çiftliği aldıklarını ve kredisini hala ödediklerini belirten Kıraç, “13 dönümlük bu çiftlikte 17 inek, 16 tavuk, 8 ördek ve 5 hindi besliyorum” dedi.
“KİNİ VE NEFRETİ ARKAMIZDA BIRAKALIM”
Çiftlik sit alanı olduğu için 5 yıldır karavanda yaşadığını dile getiren Kıraç, bütün ömrünü şehir hayatında geçirenlere, “Topraktan geldik toprağa gideceğiz, kini ve nefreti arkamızda bırakalım” çağrısında bulundu.
“YAZIN HEP BURADAYIZ”
Habertürk’e konuşan Kıraç, sözlerine şöyle devam etti: “Çiftliğim var diyerek gösteriş yapma gereği duymadım. Kışın daha az geliyoruz ama yazın ağırlıklı olmak üzere havalar güzel olduğunda hep buradayız. Aşağı yukarı 5 yıldır da karavanda yaşıyoruz.”
“KÜÇÜK AMA ŞİRİN BİR ORTAM”
“Karavanda yaşamak çok zahmetli ama yazın kaldığımızda keyifli oluyor. Eşim ve çocuklarla birlikte güneşin doğuşunu, karanlık çöktüğündeyse yıldızları seyretmek paha biçilemez. Burada elektrik olmadan yaşıyoruz. Küçük ama şirin bir ortam söz konusu.”
“DERT VE TASALARI UNUTTURUYOR”
“Karavanda yaşamak insana bütün dert ve tasalarını unutturuyor. Çoğu insan karavanda yaşama hayali kurar. Bu hayali neden gerçekleştiremezler anlamıyorum. Herkes karavanda yaşayabilir.”
“KARAVAN CANDIR”
“Karavanda yaşamak isteyenler bu fikrini ertelemeyip hayata geçirmeli. Karavan candır. Herkese karavanda yaşamayı öneriyorum. Açık konuşmak gerekirse ilerleyen yıllarda ailemle birlikte karavanda yaşayabiliriz. Eşim ve çocuklar da çok alıştı çünkü.”
“SÜT VE YOĞURT ÜRETİYORUZ”
“An itibarıyla 16 tavuk, 17 inek, 5 hindi ve 7-8 tane de ördek besliyorum. 100 liraya aldığım makineyle kolaylıkla Türkmenlerin yaptığı gibi yoğurttan tereyağı yapıyorum. Yine sütü ve yoğurdu kendimiz üretiyoruz. Dışarıdan yoğurt, tereyağı ve süt satın almıyoruz.”
GÜNDE 80 LİTRE SÜT
“Çiftliğimizde tek eksik yumurta belki de. Açık arazi olduğu için tavuklarımıza bazen hastalık geliyor ve her gün yumurta alamayabiliyoruz. Bir inek en fazla 15 kilo süt veriyor. Günde ortalama 80 litre süt alıyoruz.”
“YENİDEN DOĞMUŞ GİBİ OLUYORUM”
“Şehir dışında öyle bir şey söz konusu değil. Bu sessizlik ve özgürlük hissi tarif edilemez. Kendinle veya ailenle baş başa kaldığında zaman duruyor adeta. Şehir hayatında zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsun. Burada zaman kaliteli akıyor. Şehir hayatı bizim hareket kabiliyetimizi kısıtlıyor. Şahsen çiftliğe geldiğimde yeniden doğmuş gibi oluyor, nefes alabiliyorum.”