Blake Lively’nin güzellik sırlarını inceledik. 1987 doğumlu Kaliforniyalı oyuncu, 2005 yılında Gezgin Pantalon Kardeşliği filmiyle Hollywood’a giriş yaptı. Zamanla Hollywood’un ikonik sarışınlarından olacak Blake Lively ile ilk kez platine yakın bebek sarısı saçlarıyla tanıştık.
Blake, Hollywood’dan ilk güzellik dersini almıştı ve oyunculuktaki ilk senesinin sonunda saç rengini daha doğal bir sarıya çevirdi. Gezgin Pantalon Kardeşliği filminin galasında, turuncu elbisesine dağınık topuzu ve hafif, bronz teniyle eşlik etmişti.
2007 yılında kitap serisinden uyarlanan Gossip Girl dizisinin başrolünü kapan Blake Lively, artık büyüyüp genç bir kadın olduğunun sinyallerini de vermişti. Dizinin tanıtım partisinde Blake, maskülen bir takım içinde göz kamaştıran sarı dalgalarıyla tüm feminenliğini ortaya koydu.
2008 yılında Blake ilk kez güzellik simgesi sarı saçlarını aldatmıştı. Blake Lively’i kızıl tutkusuna naif ve yumuşak bakır tonlarıyla başlangıç yaptı.
Lively’nin kızıl sevdası çok da uzun sürmedi, 2009 yılında onu yine ışıldayan sarı saçlarıyla bulduk. Haziran ayında bir etkinlikte beyaz elbisesiyle görüntülenen güzel aktris, bronz teniyle ve makyaj klasiği olan şeftali tonlarındaki bir parlatıcıyla içindeki tanrıçaya meydan okudu.
Yine 2009 senesinde Emmy Ödülleri’nin kırmızı halısında Blake yalnızca stil değil, gerçek bir güzellik ikonu olduğunu kanıtladı. Blake’in kırmızı halı güzellik imzasına dönüşecek olan yüksek örgüsünün asıl sahibi ise Gossip Girl’de canlandırdığı Serena van der Woodsen karakterinin ta kendisiydi.
Televizyon dünyasının en ikonik karakterlerinden birini canlandıran Blake Lively, adeta Serena karakteriyle büyüyor ve onun izinden bir stil ikonuna dönüşüyordu. 2010 yılında, Serena’nın meşhur eforsuz cool topuzlarından birini kopyalayan Blake Lively, güzelliğini toprak tonlarında bir makyajla tamamladı.
2011 senesinde MET Gala’nın seçkin katılımcılarından biri olan Blake Lively, bir türlü emin olamadığı kızıl tutkusuna sonunda cesaret etti. Bu iddialı kızıl tonuyla da göz kamaştıran Lively, geniş dalgalarıyla saç ilham perisi olmaya devam ediyordu.
Blake’in kızıl hevesi yine kısa sürmüştü. 2011 yılının Ağustos ayında Kaliforniya ruhuna geri dönmüş ve sarı, uzun saçlarıyla it-girl radarımıza yakalanmıştı.
2012 senesinde Savages filminin Los Angeles prömiyerinde Blake’in kırmızıyla ilk flörtüne tanık olduk. Blake Lively, kırmızı dudakları ve tek bir yana attığı kusursuz dalgalarıyla gerçek bir Hollywood starı olduğunu kanıtladı.
Savages filminin New York prömiyerinde ise Manhattanlı it-girl Serena van der Woodsen’in imza saç stili, gecenin konseptine mükemmel bir şekilde uyuyordu.
2014 senesi Blake Lively’nin yılı desek hiç de yanlış olmaz. Blake’in muhteşem senesindeki ilk hamlesi MET Gala’daki göz kamaştıran görünümü oluyor.
Blake altın vuruşu gerçekleştirdi. İddialı topuzu ve karşı konulmaz kırmızı dudaklarıyla, Cannes kırmızı halısında Blake Lively gerçek bir dünya star’ıydı.
Blake, altın senesini mutlu bir haberle kapadı. İlk çocuğa hamile olan Blake Lively kırmızı halıda boy gösterdiği hamile siluetiyle adeta ışık saçıyordu.
2015 senesinde Blake Lively’i ilk kez kumral gördük. Lively, kariyerinin kilometri taşı olan The Age of Adaline filminin New York galasında, sarı ve kumral arasında gidip gelen ”bronde” saçlarını elegan ve modern bir şekilde topladı. Füme tonlarındaki buğulu göz makyajı ve ilk günden beri vazgeçmediği şeffaf, dudak parlatıcısıyla da minimalist topuzuna eşlik etti.
2016 senesinde Cafe Society filmiyle yine spot ışıkları altında olan güzel oyunca, Cannes Film Festivali’nde klasik Amerikan tavrını gösterdi.
Festivalin ikinci gününde ise Blake Lively, altın kız tavrıyla kırmızı halıda tüm stil ve güzellik ödüllerini topladı.
Blake Lively, artık yalnızca kırmızı halıda değil, sokak stilinde bile ikonik iddiasını sürdürüyordu. Blake’in perma görünümlü kıvırcık saçları, hamile siluetine eğlenceli ve dinamik bir hava katmıştı.
2016’nın sonunda ikinci çocuğunu dünyaya getiren Blake, 2017 senesinde kıskandıran fiziği ve göz alıcı güzelliğiyle, kırmızı halıda yerini almıştı. Altın Küre Ödülleri’ne katılan güzel oyuncu minimal ama sofistike güzelliğiyle bir kez daha gerçek bir ikon olduğunu hatırlattı.
Kaynak: Vogue Türkiye