Alman Anayasa Mahkemesi, kapatma talebini reddettiği kararda partinin demokrasiyi devirecek bir potansiyel taşımadığına hükmetti. Alman Anayasa Mahkemesi, aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti’nin (NPD) kapatılmasını reddetti.
Mahkemenin kararında, ırkçı partinin demokrasiyi devirecek bir potansiyelinin olmadığı vurgulandı. Partinin ırkçı, antisemitist, insan onurunu aşağılayan bir tutum içinde olduğunu gösteren çok sayıda kanıta rağmen, mahkeme partinin açık kalmasına hükmetti.
Irkçı parti NPD’nin kapatılması için ilk dava 2001’de açılmıştı. Partinin yöneticileri arasında Alman istihbaratının muhbirlerinin bulunduğu ortaya çıkınca, skandal patlamıştı. Anayasa Mahkemesi, partinin kapatılması için yeterli gerekçe olup olmadığına bakmaksızın muhbirlerin varlığı nedeniyle davayı usulen bozmuştu.
İlk girişimden sonuç alınamaması üzerine eyaletler Aralık 2013’te Anayasa Mahkemesi’ne yeniden başvuruda bulunmuştu. Alman federal hükümeti ve Eyalet Temsilciler Meclisi, bir önceki davadan farklı olarak bu sefer dava başvurusuna dahil olmamıştı. NPD, ‘resmi makamlar tarafından anayasaya aykırı bir parti olarak gösterilip ayrımcılığa maruz kaldığı’ gerekçesiyle 2016 ekim ayında AİHM’e yaptığı başvurudan sonuç alamamıştı. AİHM yargıçları, şikayetin görünür bir gerekçesinin bulunmadığına işaret ederek başvuruyu geri çevirmişti.
Alman Anayasası’nın 21. maddesi, ‘özgürlükçü, demokratik temel düzenin zayıflatılması ya da ortadan kaldırılması girişiminde bulunması ya da Almanya Federal Cumhuriyeti’nin temellerini tehdit etmesi’ durumunda partilerin kapatılabilmesini öngörüyor. Almanya’da 1956 yılında Komünist Parti’nin kapatılması kararında Anayasa Mahkemesi, partinin düzeni yıkmak için ‘faal, savaşçı ve agresif’ bir tutum içinde bulunduğu tespitine yer vermişti.
Kapatma davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2003 yılında Refah Partisi hakkında verdiği kararın emsal olması bekleniyordu. Kaynak: Milliyet