SİYASET: Cumhurbaşkanı Erdoğan: O kürsü oraya yıkmak için konmadı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Anayasa değişikliği çalışmalarında yaşanan tabloyu görüyorsunuz değil mi? O kürsü yıkmak için oraya konmadı, sadece söylenecek veya söyleyecek sözü olanlar için oraya konuldu.’ dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 34. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşma yaptı.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Türkiye’nin üzerinde oynanmak istenen oyunları yakından görüyorsunuz. Yeni bir dünya kurulmaya ve bize rol biçilmeye çalışılıyor. I. Dünya Savaşı sonrasında bize biçilen rolü önce Çanakkale ardından İstiklal savaşıyla yırtıp attık. Ülkemizle ilgili kötü niyetler halasürüyor. Eski hesaplar önümüze konulmaya çalışılıyor. Son 3 yıldır yaşadığımız hadiseler bu hesaplaşmanın tezahüründen başka bir şey değildir.

FETÖ İLE TÜM CEPHELERDE MÜCADELE EDİYORUZ

Terör örgütlerinin sadece birer maşadan ibaret olduğunu, asıl mücadeleyi onların arkasındaki güçlerle verdiğimizi gayet iyi biliyoruz. Şu gerçeğin de farkındayız; eğer maşaları kırmazsak arkadaki güç mücadelesini kazanamayız. Bunun için bölücü örgütü kıpırdayamaz hale getirmek için tüm tedbirleri aldık. Milletimiz PKK’nın gerçek yüzünü görmüştür. FETÖ ile mücadeleyi de tüm cephelerde sürdürüyoruz.

Düne kadar DEAŞ çatısı altında kan dökenler, bakıyoruz bugün PYD/YPG kimliğiyle karşımıza çıkıyor. ‘FETÖ’ derseniz, ülkemize ve milletimize düşman kim varsa, tüm imkanlarını onun emrine veren kişiliksiz, kirli, satılık bir örgüt haline geldi.

Meşrep farklılıklarını kazıyarak kendilerine zemin kazanmak isteyen örgütlere izin vermiyoruz. Bu örgütler aynı ahtapotun kolları. Bu örgütlerin her biri attıkları adımlarla gerçek yüzlerini ifşa etti.

Geldiğimiz noktada artık hiç değilse kartların açık oynanmasını umuyoruz. Kimsenin PYD için ‘Bunların PKK ile ilgisi yok’ diyecek hali kalmadı. Çünkü bizzat NATO destekli yayınlarda bu ilişki, bu bağ tüm delilleriyle ortaya çıktı. Kimsenin ‘Bizim tek önceliğimiz ve amacımız DEAŞ ile mücadeledir’ diyecek durumu da kalmadı. Çünkü Türkiye’nin El Bab operasyonu karşısında sergilenen tavır böyle bir hassasiyetin olmadığını gösterdi. Artık kimsenin FETÖ’yü savunacak imkanı da kalmadı.

Bu örgütün (FETÖ) Türkiye’de yaşanan darbe girişimindeki rolüne tereddütle yaklaşanlar, Rusya Federasyonu Büyükelçisi’ne yapılan suikastin ardından herhalde ikna olmuşlardır diye düşünüyorum.

O KÜRSÜ ORAYA YIKMAK İÇİN KONMADI

Anayasa değişikliği çalışmalarında yaşanan tabloyu görüyorsunuz değil mi Eğer egemenlik kayıtsız şartsız milletinse Meclis’in çalışma şekli, üslubu bellidir. Gelirsin söyleyeceklerini o kürsüde söylersin, ondan sonra da yerine oturursun. O kürsü yıkmak için oraya konmadı. O kürsü sadece söylenecek veya söyleyecek sözü olanlar için oraya konuldu. Terör örgütleriyle parlamentonun önüne gelip eylem yapmaları da farklı bir şey. Bunlar iyi niyet göstergesi değildir.

Parlamentoda çalışmaları engellemek, çalışmaların sürecini uzatmak, bunlar hiçbir şey kazandırmıyor. Ne yaparsanız yapın, ne ederseniz edin, 15 gün değil de bir ay ama parlamentodan bu ben inanıyorum ki çıkıp milletin önüne gidecektir. Eğer millete saygınız varsa, eğer milletin iradesine inanıyorsanız, eğer Gazi Mustafa Kemal’in ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesine inanıyorsanız, o zaman bir an önce bırakın müzakereler bitsin ve milletin önüne gitsin, millet ne karar veriyorsa bu karara hep birlikte biz de eyvallah diyelim. Bunlar milletten rahatsız. İkide bir tek adamcılık, tek adamcılık. Nedir tek adamcılık? Bunlar tereciye tere satmaya çalışıyorlar. Millet ne derse o olacak bunu bilin.

BUNLARIN DERDİ REJİM DEĞİL

Bu ülkede kim rejim tartışması açıyorsa biliniz ki bunların derdi rejim değil, başka bir şeydir. Türkiye’de böyle bir mesele olmadığını herkes gibi onlar da gayet iyi biliyor. Sadece toplumun bir kesiminde bu konuda var olan hassasiyeti istismar ederek asli görevlerindeki ihmallerinin, yani siyasi muhalefet eksikliğinin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Dünya değişirken, bölgemiz değişirken, Türkiye değişirken ‘Biz hiçbir şeye dokundurtmayız, her şey olduğu gibi kalsın’ demek, bağnazlığın dik alasıdır.”

STAR