Türkiye turizminin bölgede meydana gelen olaylar nedeniyle dibe çaktığı ve çıkış yolları bir dönemde Türk tarihinde önemli yeri bulunan Tuna Nehri’nde gemi gezisine çıktım. İstanbul’dan Viyana’ya Türk Hava Yolları ile uçarak Avusturya’ya ayak bastığımda Avrupa’nın Türkiye’deki olayları hiç umursamadığını gördüm. Açıkcası Türkiye’nin Avrupa turizmi için destinasyon olmaktan çıktığını anladım.
Viyana sokaklarında dolaşırken Japonlar, Çinliler, Hintliler, Afrikalılar, İskandinac ülkelerinden turist gruplarını görünce İstanbul’un eski hali aklıma geldi. Bizim turimde yeniden aynı seviyeye gelmemiz için çok yol katetmemiz gerektiğini anladım.
Avusturya’da ekonomik kriz yok mu? Var! Onlarında sıkıntı çektiklerini hissettim. Ancak yaşamlarında bir gerginlik yoktu. Kafeler restoranlar tıka basa doluydu. Rezervasyonunuz yoksa oturacak yer bile bulamıyorsunuz. Berlin’deki Noel Pazarı’na saldırı sonrası Avrdupa’nın Noel Pazarları’nda güvenlik önlemlerinin alındığını gördüm. Çevrede polis kaynıyodu, ama halk bunu farkında değildi ve normal yaşamını srdürüyordu.
Viyana’dan Cruisera Turizm’in sahibi Hamza Şehin ve rehberimiz Ablhamit Bayer Ukrayna işletmesi Crucemundo’nun gemisi Fidelio adlı gemisiyle muhteşem bir Tuna gezisi yaptık. Avusturya’da Viyana, Melk, Dürstein, Slokakya’da Bratislava, Macaristan’da Budapeşte, Mohaç, Estergon’u gezdik.
Gezide en çok dikkatimizi çeken bu şehirlerdeki huzur ve düzendi. İnsanlar nazik, yardımsever ve birbirine saygılıydı. Hele gemide Rus, Ukrayna, Norveç, Macar ve Türkler bir arada hem eğlendiler, hem de birlikte olmanın tadını çıkardılar.
Bütün bunlar olurken geziye katılan Türklerin umudu “Türkiyemiz yeniden huzura kavuşmalı” demekten kendilerini alamadılar. Türkiye’ye dönüş yolculuğu başlarken ise yeniden aynı kaos ortamını yaşayacağımızı düşünerek, ülkemizin yeniden çağdaş görünümüne kavuşması için dua etmekten başka çaremiz yoktu.
İnşallah ülkemiz bu belalardan kurtulur ve ülkemiz yeniden barış ve huzur ülkesi olur da kapılarını yeniden tüm dünyaya açar diyoruz.