ABD’nin seçilmiş Başkanı Trump, kabinesini oluştururken ülkenin en güvenilir kurumu olan ordudan emekli, tanınmış isimleri etrafında topluyor. Trump’ın Savunma Bakanlığı’na getirmeyi düşündüğü ‘savaşçı keşiş’ lakaplı general James Mattis, geçmişte “Bazı insanların üzerine ateş etmek eğlenceli” sözleriyle çok konuşulmuştu.
Şimdi tüm ülke, ABD sisteminin temel direklerinden biri olan ‘sivillerin ordu üzerindeki kontrolü ilkesini zedelenir mi?’ tartışmasını yapıyor.
ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın kabinesini oluştururken, Ordunun eski mensuplarını önemli görevlere atamak istemesi tartışmalara neden oluyor. Trump, gelmiş geçmiş ABD Başkanları içinde etrafına en fazla general toplayan başkan ünvanını alacak gibi gözüküyor.
Ocak ayında göreve başlayacak olan Trump, şu ana kadar CIA Başkanı’nı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı’nı eski askerlerden seçti. Savunma Bakanlığı’na atayacağı ismin emekli general James Mattis olacağını açıkladı.
Trump’ın, hem Dışişleri Bakanlığı adayları, hem de Ulusal İstihbaratın Başkanı olarak düşündüğü isimler arasında da askerler var.
Bütün bu önemli görevlere atanacak olanların, Ulusal Güvenlik danışmanı hariç, Senato’nun onayını alması gerekiyor. Hatta Savunma Bakanlığı için düşünülen Mattis’in bu göreve gelebilmesi için yasa değişikliği bile gerekiyor. Zira ABD yasaları, bir kişinin Savunma Bakanı olarak atanması için en az yedi yıl önce ordudan ayrılmış olmasını şart koşuyor. Oysa, Mattis sadece üç yıl önce emekli oldu. Bütün bu tartışmalara rağmen Trump eski ve deneyimli askerlere çalışmakta kararlı gözüküyor.
Trump, hem kendi partisi Cumhuriyetçiler içinde, hem de halkın gözünde başta siyaset ve uluslararası ilişkilerdeki deneyimsizliği olmak üzere bazı şüphelerle karşılandığının farkında. Bunu da deneyimli isimleri kilit görevlere getirerek aşmaya çalışıyor. 2016 yılında yapılan bir Gallup araştırmasına göre, ABD’de halkın en güvendiği kurum, yüzde 73’lük onay oranı ile ordu. Hâl böyle olunca da Trump, işe alacağı kişileri bu kurumdan seçmeyi tercih ediyor gibi gözüküyor.
Ancak, Trump’un atamayı düşündüğü ya da atadığı emekli askerlerin iş yapma biçimi de ayrı bir tartışma konusu.
Örneğin Savunma Bakanlığı görevine getirmeyi düşündüğü General Mattis, Washington Post’un bir haberine göre, zaman zaman yaptığı ‘kibar olmayan’ açıklamalarıyla da biliniyor. Mattis, 2005 yılında yaptığı bir konuşmada, “Bazı insanların üzerine ateş etmek eğlenceli” demiş, ‘kavga çıkarmayı’ da sevdiğini söylemişti. Bu sözleri tartışmaya neden olmuştu.
‘Savaşçı keşiş’ lâkabıyla bilenen ve 40 yıla yakın orduda görev yapan Mattis, ABD’nin 2003 ve 2004 yıllarında Irak Felluce’ye yaptığı, bine yakın sivilin de öldürüldüğü saldırının komutanlarından biriydi. Obama yönetiminin, IŞİD ile uğraşırken İran’ı gözden kaçırdığını düşünen ve İran ile yapılan nükleer anlaşmaya karşı çıkan Mattis, “Politik İslam temel güvenlik meselemizdir” yönünde bir açıklama da yapmıştı.
‘Snowden idam edilmeli’
Trump, CIA Başkanlığı için de eski bir asker olan Mike Pompeo’yu aday gösterdi.
Pompeo, askeri okuldan mezun olduktan sonra bir süre Doğu Almanya sınırında tank komutanlığı yaptı. Hukuk eğitimi alıp, savunma sanayi şirketi kuran ancak bu şirketi de satıp, petrol sektörüne geçen Pompeo Kongre üyesi seçildi.
Temsilciler Meclisinde istihbarat örgütlerini denetleyen komitede Edward Snowden’in idam edilmesi gerektiğini söyleyen, ABD’nin müttefik ülkelerin liderlerini de dinlemesi gerektiğini savunan Pompeo, ABD Senatosu’nda 2014’te CIA’in işkence yaptığını öne süren bir rapora karşı CIA’yi savundu.
Pompeo’un yapılmasına katkı sağladığı bir yasa, GDO’lu ürünlerin paketlerinin üzerine GDO uyarısı yapılmasını zorunlu olmaktan çıkardı. Pompeo, tecavüz ve ensest vakalarında bile kürtaj karşıtı olmakla da tanınıyor.
Trump’ın kesinleştirdiği başka bir atama da Ulusal Güvenlik Danışmanı. Trump bu göreve, 2012-2014 yılları arasında askeri istihbarat başkanlığı yapan, Irak ve Afganistan’da görev yapmış general Michael Flynn’ı getirdi.
Ulusal Güvenlik Danışmanlığı kilit bir görev, zira dışişleri bakanlığından ve savunma bakanlığından gelen siyaset önerileri konusunda Başkan’ın sağ kolu.
Trump’ın henüz kesinleştirmediği, ancak yine bir askeri atamayı düşündüğü başka bir görev de Ulusal İstihbarat Başkanlığı. Trump’ın bu görev için aklındaki isimlerden biri şu anda da Ulusal Güvenlik Ajansı Başkanlığı’nı yapan Amiral Mike Rogers.
Obama’nın Savunma Bakanı Ash Carter ve Ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanı James Clapper, Rogers’ın görevden alınmasını iş yapma usulünü ‘çok askerce’ buldukları için gündeme getirmişlerdi.
Dışişleri Bakanı da asker kökenli olabilir
Trump’ın Dışişleri Bakanlığı için düşündüğü isimler arasında da askerler var. Bu isimlerden biri de eski CIA Başkanı ve ordu komutanı David Petraeus.
Petraeus, Türk kamuoyunda, 2003’te Irak’ta hava indirme tümeni komutanlığı yürüttüğü sırada, Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirilmesi olayıyla hatırlanıyor.
Afganistan ve Irak’ta işgal kuvvetleri komutanlığı da yapan, 37 yıllık askeri kariyeri bulunan Petraeus, Suriye’de uçuşa yasak bölgeyi savunuyor ve Suriye muhalefetine destek vermekten yana.
Trump’ın Dışişleri Bakanlığı için düşündüğü başka bir asker de, elli yıl orduda bulunduktan sonra geçen sene emekli olan General John Kelly. Kelly, görevde olduğu dönemde, ABD Senatosu’nun Meksika sınırı ile ilgili sorularını yanıtlarken verdiği sert yanıtlarla Trump’ın dikkatini çekti. Halkın Kelly’ye sempatisinin nedeni ise, bir oğlunu 2010 yılında Afganistan’da kaybetmesi. Zira, ABD’nin yürüttüğü savaşlarda çocuğunu kaybeden en üst yetkili kişi Kelly. Emekli General, Obama’nın Küba Guantanamo’daki işkence iddialarıyla özdeşleşen askeri cezaevini kapatma kararına da karşı çıkmıştı. Kelly, Obama yönetiminin izlediği politikaların Ortadoğu’da İran’ı güçlendirdiğini de öne sürüyor. Kaynak: Milliyet