Alzheimer, başta hafıza olmak üzere beynin tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba neden oluyor. Uzmanlara göre, hastalıktan yüzde 100 korunmak mümkün değil ancak bazı tedbirlerle yakalanma olasılığını azaltmak olası.
Alzheimerdan korunmanın 4 başlık altında incelenebileceğini belirten Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sevda Sarıkaya, Alzheimer riskini azaltmanın yollarını Habertürk.com’dan Demet Demirkırdı’ya anlattı.
Dr. Sarıkaya’ya göre, zihinsel egzersiz, hareket etmek, düzenli fiziksel egzersiz ve beslenme ile ilgili önlemler ve sosyal hayattan kopmamak hastalıktan korunmada önemli etki yapıyor. Dr. Sarıkaya’nın bu konudaki görüşleri şöyle:
Zihinsel egzersiz: Her bireyin eğitim durumu, yetenekleri ve hoşlandığı alanlar ölçüsünde yapabileceği egzersizler de farklılık gösterir. Hobilerinizden kopmayın ama eğer hobiniz yoksa kendinize mutlaka bir hobi edinin.
Büyük ölçekli puzzle yapmak, bitmeyen bir merakla sürekli yeni bir şeyler öğrenmeye çabalamak, hiç bilmediğimiz bir dili öğrenmeye çalışmak, örgü ile uğraşıyorsak zorlayıcı motifler üzerinde çalışmak, her defasında farklı tarzda bulmacalar çözmek gibi zihinsel egzersiz örneklerini çoğaltabiliriz.
Kısaca özetlemek gerekirse ”İşleyen demir ışıldar” atasözünün en çok geçerli olduğu alanlardan birisi de beynimizdir. Beynimizi ne kadar zorlarsak karşılığını da o kadar alırız.
Hareket etmek/Düzenli fiziksel egzersiz: Genel sağlığımızı korumak için büyük önemi olan egzersiz, zihin sağlığımız açısından da aynı ölçüde önem taşır. Egzersiz yaparken salınan hormonlar ve nörokimyasal maddeler depresyonu önlemede etkili olduğu gibi, zihinsel yetilerimizin korunmasında ve tam kapasitesi ile kullanılmasında da oldukça etkilidir.
Egzersiz, uzun süreli ve ağır egzersiz ya da bir spor dalı ile profesyonel düzeyde ilgilenmek şeklinde algılanmamalı. Günlük 30 dakika ya da 45 dakika düzenli yürüyüş ya da pilates, yoga, tenis, yüzme gibi sporlarla amatör düzeyde ilgilenmek, basit egzersizler yapmak bile yeterlidir.
Spor için bahaneler üretmekten vazgeçin. Daha sonra dönüşü mümkün olmayan sağlık problemleri yaşamamak için mutlaka düzenli egzersiz yapın, hareket edin.
BESLENME İLE İLGİLİ ÖNLEMLER!
Gelin Alzheimer ve beslenme konusunda yapılmış çalışmaların sonuçlarını teker teker ele alalım.
Akdeniz tipi beslenme: Alzheimer hastalığından koruyuculuğu konusunda en çok bilimsel çalışma sonucu bulunan diyet tipidir. Buradaki tüm maddeler içerisinde en fazla önem verilmesi gerekendir. Bol miktarda yeşil sebze ve meyve içerir. Et olarak balığın, yağ olarak da zeytinyağının tercih edildiği, kompleks karbonhidratlar ve kuru baklagillerinde yer aldığı bu diyet tipinin aynı zamanda kalp-damar hastalıklarından da koruyucu özelliği vardır.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler: Elbette koyu yeşil yapraklı sebzeleri Akdeniz diyeti kapsamına alabiliriz. Folik asitten zengin olmaları ve folik asitin hafızanızı güçlü kılmak açısından oldukça önemlidir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler içerisinde en fazla folik asit içerenler ıspanak ve kara lahanadır.
Omega-3 içeren gıdalar: Balık (özellikle soğuk ve derin sularda yaşayan yağlı balıklar, somon gibi), ceviz, fındık, keten tohumu…
Hindistan cevizi: Yapılan bazı çalışmalar, Hindistan cevizi yağının Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığını düşüren besin grubunda yer aldığını öne sürüyor.
HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞINA DİKKAT
Herhangi bir yanlış anlaşılmaya mahal vermemek açısından bu uyarıya kulak verin: Son dönemde bazı “yatırımcılar” bu bilgiyi çarpıtarak ürettikleri Hindistan cevizi yağını, Alzheimer hastalığının ilacı gibi sunuyor.
Bu maddede bahsedilen ve diyetinizde bulunmasında fayda olan şey Hindistan cevizinin kendisidir. Birtakım firmalar tarafından üretilen ve içerisinde ne gibi katkı maddelerinin olduğu bilinmeyen yağlar değil. Hindistan cevizi yağı doymuş yağlar grubundadır ve fazlası kalp-damar hastalıkları riskini artırır.
Kafein: En fazla kahvede bulunan ve uyarıcı özelliği olan bir maddedir. Kafein belli bir miktarda alındığında, hem bedensel hem de zihinsel uyarı yapar.
Yapılmış olan birkaç bilimsel çalışmada da kafeinin Alzheimer hastalığından koruyucu özelliği olduğu belirtiliyor.
Kateşin; Bu madde ise en yüksek oranda yeşil çayda bulunuyor. Aynı kafeinde olduğu gibi kateşin hakkında da yapılmış birkaç yayında Alzheimer hastalığından koruyucu özellik taşıdığı belirtiliyor.
L-Theanine: Çayda bulunan tek aminoasit çeşididir. Zihinsel performansı artırdığı ile ilgili çalışmalar mevcuttur. Hem yeşil hem de siyah çayda bulunur.
Resveratrol: Siyah üzümün kabuğu, ananas, yer fıstığı, bitter çikolata ve ahudududa bolca bulunan bir antioksidan olan Resveratrol’ün, Alzheimer hastalığından koruyucu olabileceği ile ilgili bilimsel çalışma sonuçları mevcuttur.
Resveratrol bir antioksidandır. Kan-beyin bariyerinin sağlamlaşmasına yardımcı olarak, zararlı maddelerin beyine geçişini önledikleri düşünülüyor.
Antioksidanlar nasıl cilt ve bedenin yaşlanmasına karşı koruyucu ise beyin için de bu özellikleri taşır.
Zerdeçal: Yapılmış bazı bilimsel çalışmalarda zerdeçalın antioksidan ve antiinflamatuar etkilerinden dolayı beynimizi nörotoksinlerden (beyne zarar veren maddeler) korumaya iyi geldiği gösteriliyor. Hatta bazı çalışmalar beta amilodi plaklarını azalttığını bile iddia ediyor.
Sosyal hayattan kopmamak: Yapılan çalışmalarda sosyal hayatı aktif olan kişilerin Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığının düşük olduğu saptanmış. Arkadaş toplantılarına katılmak, gönüllü organizasyonlarda görev almak, sevdiklerimizle sohbet etmek ihmal etmememiz gerekenler arasında.
Evliliğin koruyucu faktörlerden birisi olabileceği, yalnızlığın ise hastalığı tetikleyen faktörlerden birisi olduğunu bildiren çalışmalar da bulunuyor.”
NTV