Fidel Castro, 90 yaşında hayata veda etti. Milliyet gazetesinin haberine göre, Küba’nın efsanevi lideri, 90 yaşında hayata gözlerini yumdu. Castro’nun ölümü, uluslararası haber ajansları tarafından son dakika olarak dünyaya geçildi. Fidel Castro, son olarak Ağustos ayındaki doğum gününde kamuoyu önüne çıkmıştı.
Fidel Castro’nun kardeşi Küba Devlet Başkanı Raul Castro, yeşil askeri üniformasını giyerek televizyondan yaptığı açıklamada, “Küba devriminin komutanı bu akşam saat 22.29’da öldü” dedi. Raul Castro, ağabeyinin naaşının Cumartesi günü yakılabileceğini söyledi.
Küba televizyonu, Castro’nun son görüntülerini ekrana getirdi.
Başkent Havana’daki havayı yansıtan Amerikan Associated Press ajansı, Carlos Rodriguez isimli 16 yaşındaki bir Kübalının sözlerini aktarıyor:
“Fidel? Fidel? diye bağırdım. Bunu hiç beklemiyordum. Hep sonsuza kadar yaşayacağını düşünürdüm ama doğru görünmüyor.”
22 yaşındaki hemşire Dayan Montalvo ise, “Bir trajedi. Biz hepimiz onunla birlikte büyüdük. Haberi aldığımda gerçekten çok üzüldüm” sözleriyle hislerini anlattı.
SON OLARAK AĞUSTOS’TA GÖRÜLMÜŞTÜ
Küba’daki komünist devrimin lideri Castro’nun ölümü, uluslararası haber ajansları tarafından son dakika olarak dünyaya geçildi. Fidel Castro, aylar sonra ilk kez 13 Ağustos’taki 90. doğum günü kutlamaları için kamuoyu önüne çıkmıştı.
Castro ondan önce de Nisan ayındaki Komünist Parti kongresinde topluluk içinde görüntülenmişti. Kongrede kürsüye çıkan Castro, “Yakında 90 yaşında olacağım. Yakında ben de diğer önderler gibi gideceğim. Elbette hepimizin zamanı gelecek. Ancak Kübalı komünistlerin idealleri, inançları bu dünya için, insanlık için fayda sağlamaya devam edecek. Bu idealler için savaşmaya devam etmeliyiz” diye konuşmuştu.
Fidel Castro, 55 yıl önce gerçekleştirdiği devrimin ardından ada ülkesi Küba’ya tek parti rejimini ve sosyalist sistemi getirmiş, merkezi planlama ekonomisini uygulamaya sokmuştu.
FİDEL CASTRO KİMDİR?
1926: Küba’nın güneydoğusundaki Oriente’de doğdu.
1953: Batista rejimine karşı başlattığı ayaklanma başarısız oldu ve hapse konuldu.
1955: 21 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
1956: Che Guevara ile birlikte hükümete karşı gerilla savaşı başlattı.
1959: Batista kaybetti, yılın ilk günlerinde Başbakan oldu.
1960: CIA’in desteklediği Domuzlar Körfezi Çıkarması’nda rakiplerini yendi.
1961: Castro, ilk kez Küba’nın sosyalist politikalar izleyeceğini dünyaya duyurdu.
1962: Sovyetler Birliği’nin Küba’ya nükleer füze yerleştirmesi dünyayı bir savaşın eşiğine getirdi.
1976: Küba Ulusal Parlamentosu tarafından Başkan seçildi.
2008: Sağlık sorunları nedeniyle Küba Devlet Başkanlığı görevini bıraktı.
KENDİ GÖZLERİYLE TANIK OLDU
BBC Küba muhabiri Will Grant, 90’ıncı doğum gününde Castro’nun hayatını yazmıştı:
“Fidel Castro ‘Doğuştan siyasetçi değilim’ der. Ancak sözlerine şunları da ekler: “Fakat çok genç yaştan itibaren dünyanın gerçeklerini anlamama yardım eden şeyleri yakından takip ettim.”
Castro’nun ilk gözlemleri doğduğu yer olan ve Küba’nın yoksullukla mücadele eden kırsal bölgelerinden birisi olan Biran’dan. Ülke’nin doğusundaki Oriente’de bulunan Biran’daki tek önemli yer hâlâ Castro’nun doğduğu ev.
Castro’nun Biran’daki evi müzeye dönüştürülmüş durumda. Her yıl çok sayıda solcu, Küba Devrimi’nin mimarının köklerini görmek için evi ziyaret ediyor.
Castro’nun babası Angel, İspanya’nın kuzeyinden, Galiçya’dan gelen bir göçmendi. Zaman içerisindeyse toprak sahibi zengin bir çiftçiye dönüşmüştü.
Castro’nun biyografilerini yazanların hemfikir olduğu bir konu var. O da, Küba liderinin daha çocukluk yıllarından Haitili şeker kamışı işçilerinin nasıl sömürüldüğüne kendi gözleriyle tanık olduğu.
En sevdiği şey avlanmaktı
O yılların Fidel Castro’nun dünya görüşü üzerinde önemli etkisi olduğu düşünülüyor.
Fidel Castro’nun üvey kardeşi Martin hâlâ Biran’da yaşıyor. BBC’ye kardeşiyle birlikte geçirdiği çocukluk yıllarına dair birkaç hikaye anlattı.
“Fidel’in ‘Careto’ adlı bir atı vardı. Elinde küçük bir tüfekle ava çıkardı. En sevdiği şey avlanmaktı” diye anlatıyor 87 yaşındaki Martin Castro. Genç Fidel Castro’nun elinde tüfeğiyle verdiği pozlar hâlâ aklında.
Gülümseyerek bir anısını anlatıyor:
“Haitililerin evlerine gidip babasının dükkanından alınmış ödeme yerine geçen makbuzlar verirdi.”
Devlet kontrolündeki Küba Tarih Enstitüsü’nden Dolores Guerra, “Cizvitler, derslere girdikleri için herhangi bir ödeme almıyorlardı. Ellerinden geldiğince mütevazi ve dürüst rol modeller olmaya çalışıyorlardı” diyor.
Rahip Llorente’nin gözetimi altında Fidel Castro sporda ve kampçılıkta kendisini göstermiş. 1944’te ise okulda ‘disiplin örneği’ ödülüne layık bulunmuş.
Guerra “Castro sosyal bilimler ve yabancı dillerle çok ilgiliydi. İspanya ve İngiltere tarihine özel bir merakı vardı” diyor. Ancak Guerra, “Castro’nun bizzat kendisinin de söylediği gibi örnek bir öğrenci değildi. Her şeyi son dakikaya bırakırdı” diye ekliyor.
Her şeye rağmen gelecekte Küba Devrimi’ni gerçekleştirecek olan Fidel Castro için lise yıllarında da disiplin ve dakiklik önemliydi.
Üniversite yılları ve aktif siyasete ilk adımlar
Castro Cizvit lisesinin kapalı yapısından çıktıktan sonra Havana Üniversitesi’nde hukuk okumaya başladı. Castro’nun üniversiteye başladığı 1940’lar, üniversite ortamlarının ateşli ve kimi zamanda şiddet içeren siyasi tartışmalarına sahne oluyordu.
Castro 1947’de yapıtığı bir konuşmada öğrencileri ‘ülkeyi sömüren yabancı ellere karşı’ birleşmeye çağırıyordu: “Genç bir ulus asla ‘Teslim oluyoruz’ dememeli”
Tam da bu yıllarda Castro o zamana kadarki en önemli siyasi gelişmesine birinci elden tanıklık ediyordu. Nisan 1948’de Kolombiya’ya giden Castro, Latin Amerika Gençlik Kongresi’ne katıldı.
Castro’nun Kolombiya’nın başkenti Bogota’da kaldığı sayılı gün içerisinde ülkedeki Liberal Parti’nin lideri Jorge Gaitan bir suikaste kurban gitmişti.
Kolombiya’da özellikle yoksul kesimlerin desteğini arkasına almaya başlamış olan yükselişteki bir siyasetçinin ofisi önünde bu şekilde öldürülmesi Castro’yu derinden etkiledi.
Soğuk Savaşı’ın son liderlerinden biriydi
Fidel Castro’nun biyografisini kaleme almış olan Tad Szulc, “Bogotazo olarak adlandırılan sokak olayları Fidel Castro’nun devrimci dünya görüşüne ilk adımı oldu. O günlerde yaşananlar Castro’nun dünya görüşünü ve gelecek planlarını şekillendirecekti” diyor.
O günlere tanıklık eden genç hukuk öğrencisi Fidel, bugün ülkesi Küba’nın sembol ismi.
90 yaşındaki Castro, dünyadaki son Soğuk Savaş siyasi liderleri arasında.
Her Temmuz ayında Kübalılar, Fidel Castro’nun en önemli başarısını kutlar: 1953 yılında Moncada kışlasına düzenlenen ve Küba Devrimi’ni başlatan saldırı.
Her ne kadar Fidel Castro aktif siyasetten çekilmiş olsa da, ismi sosyalistler için büyük önem taşımaya devam ediyor. Özellikle de adanın son dönemdeki açılımlarına karşı çıkanlar için.
Ne zaman şüpheye düşseler modern Küba’yı şekillendiren siyasi lideri ve ünlü konuşmasına söylediği o tarihi cümleyi anımsıyorlar: “Tarih beni aklayacaktır.”
Kaynak: MİLLİYET