Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin AB üyeliği ve Şanghay Beşlisi’ne (SCO) yönelik açıklamaları gem AB’de hem de Asya’da yankı buldu. Türkiye ekonomik büyüklük bakımından AB’de ilk 10’da yer alırken, SCO’da ise Çin ve Rusya’nın ardından üçüncü durumda. SCO’nun büyümesi Cengiz Han sonrası bu ülkelerin bölgeye en güçlü yönelişi olarak kabul ediliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Özbekistan temasları dönüşünde Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği sürecine yönelik açıklamaları gerek Avrupa ve gerekse Asya’da büyük yankı uyandırdı. Erdoğan yaptığı açıklamada AB’ye üyeliğin Türkiye için bir zorunluluk olmadığını hatırlatarak Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (SCO) üyeliğin de düşünülebileceğini söyledi. Asya’da Türkiye’den gelen bu açıklama çok olumlu karşılık buldu. Buna göre Şanghay İşbirliği Örgütü veya Şanghay Beşlisi (SCO) olarak da tanımlanan birliğe üye ülke yetkilileri Türkiye’nin de oluşumun bir parçası olması halinde ortaklığın etki alanının daha da gelişeceğini savunuyor.
Gerçekten de Ankara’nın Brüksel ile yaşadığı siyasi gerginlikler bir kenara bırakılacak olursa Türkiye’nin Şanghay Beşlisi’ne katılması sadece ekonomik değil küresel siyaset açısından da önemli sonuçlar doğuracak.
YAPISI DEĞİŞECEK
Zira ilk olarak 1996 yılında Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla bölgesel güvenliği sağlamak için kurulan SCO aradan geçen zamanla enerjinin de başını çektiği ekonomik bir ortaklığa dönüştü. Birlikte söz sahibi olan ülke ise ağırlıklı olarak Çin.
Ancak Pekin ortaklığın mevcut üyelerle sınırlı kalmayıp çok daha büyük bir yapıya dönüşmesini istiyor. Ancak bunun için yeni gelecek üyelerin de bu formata uygun olması gerekiyor. İşte bu noktada Türkiye devreye giriyor. Hem Avrupa hem de ABD’ye yakın bir ülke olarak Türkiye kilit bir öneme sahip.
Ayrıca Ankara’nın aynı zamanda Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyesi olması da Türkiye’nin önemini biraz daha artırıyor. Ticari olarak düşünüldüğünde ise SCO mevcut haliyle Asya’da etkin olmaya çalışan bir yapı görünümünde.
Türkiye’nin devreye girmesi ile birlikte Ankara, SCO’nun Batı dünyasına açılan kapısı durumuna gelecek. Bu kapıyı başta AB olmak üzere Batı’ya açık tutacak unsur ise enerji olacak. Zira Çin harici SCO üyelerinin hemen hepsi doğalgaz ve petrol zengini.
ÜYE ÜLKELER YATIRIMLARA DESTEK İÇİN BANKA KURUYOR
Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan ve Özbekistan’dan oluşan Şanghay Beşlisi (SCO) Asya’nın en etkin serbest ticaret bölgesi olmayı amaçlıyor.
Üyeler bunun için çok sayıda ortak altyapı projesi geliştirirken ülkeler arası geçişlerde de kolaylıklar sağlıyor. Ancak ekonomik gelişme için yatırımların kritik öneme sahip olduğunu bilen üyeler ortak bir kalkınma bankası kurma hazırlığına girdi. Bu ay başında Kırgızistan’da bir araya gelen üye ülkelerin liderleri bu konuda ortak anlaşmaya imza attı.
Türkiye yıllardır yönünü çevirdiği AB ülkelerinin halen 5’inci büyük ticari partneri konumunda bulunuyor. Türkiye’nin AB ülkeleriyle 83 milyar dolarlık ithalat, 64.6 milyar dolarlık da ihracatla toplam 147.6 milyar dolarlık dış ticaret hacmi bulunuyor.
Bu rakamlarla 2015 itibarıyla Türkiye dış ticaretinde 18.4 milyar dolarlık açık veriyor. Türkiye geçen yıl AB’ye ihracatını yüzde 13 artırırken, bu ülkelerden toplam ithalatı ise yüzde 6 yükseldi. AB ile dış ticarette ilk 4’te ise sırasıyla ABD, Çin, İsviçre ve Rusya var.
TRUMP’IN SEÇİLMESİ STRATEJİLERİ DESTEKLİYOR
– Pekin, ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesinin Çin’in Asya politikalarını destekleyeceğini ümit ediyor.
– Pekin, Moskova ile ortak hareket ederek tarihi ‘İpek Yolu’nu ‘Enerji Yolu’ olarak yeniden hayata geçirmek istiyor.
– Rusya ise sahip oldukları teknolojileri Çin sermayesiyle birleştirip sağlam bir blok kurmayı planlıyor.
– Çin, Orta Asya’daki kalkınmayı harekete geçirmek için özellikle SCO üyesi ülkelerle ortak altyapı projelerine öncülük ediyor.
– Birliğe Türkiye ile birlikte İran’ın da katılması ise hem Ortadoğu hem de dünya politikasındaki dengeleri etkileyecek.
CENGİZ HAN’DAN SONRA EN GÜÇLÜ YÖNELİŞ
Şanghay Beşlisi’nin (SCO) bulunduğu bölgede toplam 3 milyar insan yaşıyor. Kıyaslama yapacak olursak ABD’nin nüfusu 310 milyon, AB’nin ise 500 milyon seviyesinde. Geleceğe yönelik ticaret potansiyeli net olarak Asya’da.
Çin bu bölgedeki en büyük ticari ve siyasi güç. Ancak Çin de kendi etki alanında bulunan başta Tayvan gibi ülkeleri Batı’nın çekim alanından uzak tutabilmek için kişi başı gelir seviyesini artırmak zorunda.
Bunun için Şanghay Beşlisi’nin sadece Asya değil olabildiğince küresel bir yapıya ulaşması gerekiyor. Pekin bunun için Türkiye ve İran’ı üyeliğe dahil etmeye çalışıyor. Özellikle Türkiye’nin üyeliği önemli.
Asyalı ülkelerin ön Asya ve Avrupa’ya yönelmesi ise tarihi olayları yeniden canlandırdı. SCO’nun büyümesi Cengiz Han sonrası bu ülkelerin bölgeye en güçlü yönelişi olarak kabul ediliyor. Kaynak: Milliyet