CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, “Dayatmacı bir anlayışla anayasa çalışması yapılmaz. İktidar partisi samimiyse anayasa ile ilgili düşüncelerini ortaya koyar, biz de parti olarak kendi önerilerimizi getiririz, tartışırız. Biz, anayasa değişikliğini önemsiyoruz, darbe hukukunu temizlemekten yanayız, bunlar konuşulacaksa Hükümetle oturur konuşuruz, ortak bir yol bulunur.” dedi.
Bingöl, yaptığı açıklamada, vatandaşın çıkarına olan her girişimin CHP için önemli olduğunu söyledi. Son günlerde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye yönelik şiddet yanlısı açıklamaların yapıldığını, partinin hedef gösterildiğini savunan Bingöl, buna, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’a ve bazı parti yöneticilerine yapılan saldırıları örnek gösterdi. Şiddet söylemlerinin asla ülke menfaatine olmayacağının altını çizen Bingöl, birlik ve beraberlikle sorunların üstesinden gelinebileceğini vurguladı.
CHP’nin, Anayasanın daha demokratik bir hale gelmesini, 12 Eylül darbe hukukunun temizlenmesini, parlamenter demokratik sistemin daha güçlü olmasını istediğini dile getiren Bingöl, “Bu konudaki her türlü girişimi destekleriz ancak dayatmacı anlayışla CHP’nin hedef gösterilmesini kabul edemeyiz. Sürekli ‘Yenikapı’ ruhundan bahsediliyordu, o ruh AKP yetkililerinin yaptığı açıklamalarla sonlandırıldı. CHP sürekli hedef tahtasına oturtuluyor. Şimdi de ‘CHP’de bu işe dahil olursa iyi olur.’ diyorlar. Peki böyle bir anlayışla nasıl bir araya geleceğiz?” diye konuştu.
Bingöl, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından mini bir anayasa değişikliği yapmak için komisyonun kurulduğunu anımsatarak, “Ne oldu bu çalışma? O çalışmadan hiç bahsedilmiyor. Daha önce anlaşılan 60 maddeden de bahsedilmiyor. Peki neden bahsediliyor? Varsa yoksa başkanlık sistemi. Hükümetin, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullara soğukkanlı bir şekilde bakması lazım. Saldırgan bir anlayışla ne dış politika götürülür ne de ekonomi rayına oturtulur. 14 yıl iktidar olacaksın ama Türkiye hala bu sıkıntılarla boğuşacak. CHP, Türkiye’nin ve vatandaşların menfaatine olan her konuda yardımcı olmaya çalıştı, yaptığımız uyarıların hepsi bizi haklı çıkardı.” ifadelerini kullandı.
CHP’nin de anayasa çalışmasının olduğunu, bu kapsamda 12 Kasım Cumartesi günü bir çalıştay da düzenleyeceklerini ifade eden Bingöl, akademisyenlerin ve uzmanların görüşlerini önemsediklerini söyledi. Bingöl, CHP’nin yeni bir anayasa konusunda hazırlıklı olduğunu, önemli çalışmalar yaptığını dile getirdi.
CHP’nin ortak akıldan yana olduğunu belirten Bingöl, şunları kaydetti: “Dayatmacı bir anlayışla anayasa çalışması yapılmaz. İktidar partisi samimiyse anayasa ile ilgili düşüncelerini ortaya koyar, biz de parti olarak kendi önerilerimizi getiririz, tartışırız. Biz, anayasa değişikliğini önemsiyoruz, darbe hukukunu temizlemekten yanayız, bunlar konuşulacaksa Hükümetle oturur konuşuruz, ortak bir yol bulunur. 15 Temmuz sonrasında uzlaşma kültürü oluşturulabilir mi diye herkes umutlanmıştı, siyasi partiler ortak bildiri yayımlamıştı. Hatta Cumhurbaşkanı, ‘O bildiriye imzamı atarım’ demişti. Şimdi o bildiriye sadık kalınarak hareket edilmiyor. Biz, yazılan o bildirinin, attığımız o imzanın arkasındayız. Bunun gereği yapılmalı. Eğer bu uzlaşma kültürü parlamentoya da yansıyarak sürdürülseydi, bugün çok daha farklı yerdeydi Türkiye.”
CHP’nin “mağdur söyleminin” farklı yerlere çekildiğini savunan Bingöl, “Bizi, Fetullahçıları desteklemekle suçluyorlar. Fetullahçılarla başından beri mücadele eden tek parti CHP. Bizim arkadaşlarımız, Fetullahçı yapının mağduru oldular. İlk kezi biz ‘F tipi yapı’ dedik. Görevden el çektirilen 50-60 bin kişiyi CHP yerleştirmedi. Bu kadar kişi nasıl sızar devlete? CHP’nin suçlanması anlamsız.” dedi. Kaynak: Milliyet