Türk turizmini dibe çaktıran koşullar giderek içinden çıkılmaz hale geliyor. Tatile çıkan insan, rahat ister, huzur ister, keyif ister, eğlence ister. İster de ister… Çünkü tatile çıkan kişi sıkıntılardan ve karamsarlıktan uzak bir rahatlama dönemine girmek ister.
Bütün bu istekler karşısında bakalım Türkiye bu kavrama uyuyor mu?
Ülkenin dört bir yanı kaynıyor. Türkiye Ortadoğu çıkmazına dalmış bir türlü içinden çıkamıyor. Ortadoğu’da bütün milletlerin orduları, teröristleri ve ne kadar pisliği varsa toplanmışlar. Bugüne kadar yaklakı 1 buçuk milyon insan öldü. Türkiye bu savaşın içine girdi.
Önce Suriye’ye sonra Irak’a… “Arap baharı Türkiye için iyi olacak” diyen siyasiler yanıldıklarını kısa sürede anladılar. Arap Baharı’ndan en büyük zararı Türkiye gördü ve görüyor.
Dünya basınında Türkiye’de savaş var yazılıyor. Savaşan bir ülkeye kim tatile gelir? Öte yandan soruyorlar, Türkiye’nin Suriye’de Irak’ta ne işi var. Doğru söylüyorlar. Türkiye kendi içindeki terörü düzeni sağlayamazken bu ülkelerde ne yapabilir. Büyük beklentiler var diyorlar. Orada at oynatan büyük devletlerin Türkiye’ye hiç bir şey koklatmayacakları gün gibi aşikar. Geçenlerde Suriyeli gazeteci Hüsnü Mahalli bir TV programında gerçekleri söyledi “Türkiye Suriye’de baltayı taşa vurdu, şimdi Irak’tan beklenti içinde. Ama Türkiye’ye hiç birşeyi yedirmezler. Orada 185 ülkenin teröristi askeri var. Türkiye kapısını kapatıp, kendi işlerine bakacaktı. Oraya girerek kendini çıkmaza soktu” dedi.
Doğru söyledi.
Bizi ilgilendiren yanı ise turizm.
Türkiye bu curcuna içinde 2017 yılında 40 milyon turist ve 40 milyar doları kaybetti. Bu rakam yan etkenlerle 300 milyar doları buluyor. Türkiye bu paraları savuracak kadar zengin ülke değil. Dolar ve Euro almış başını gidiyor. Halk ezildikçe eziliyor. Turistik tesisler kapanıyor veya satacak müşteri arıyor. Seyahat acenteleri kapılarına mühür vurdular. Türkiye’ye sadece yolunu şaşıranlar geliyor. Rus turist kayboldu. Ortadoğu turistinin ise fakir olanı sadece mecburiyetten geliyor. İran’a umut bağlamıştır oradan da yeterli sayıda gelen yok. Antalya’ya 3-5 Rus charter uçağı indi Antalya doldu sanıldı. Adam savaşan ülkeye ölmeye mi gelsin. Algı böyle… Yanılgılarla dolu bir turizm sezonu yaşıyoruz. Turizm dibe çakarken Kültür ve Turizm bakanlığı başta olmak üzere TÜROFED, TÜRSAB, TYD, TÜROB gibi turizmi temsil ettiklerini zanneden kuruluşlar yerinde sayıyorlar. Hepsinin başında kronrikleşmiş ve yeni bir şeyler üretemeyen yöneticiler var. Türk turizmi batıyormuş, bitiyormuş umurlarında bile değil.
Bu durumda ne yapmak lazım diyenlere “Değişim’ diyoruz. Türk turizmi öyle 2023 projelerine endekslenmeden kısa vadeli kriz planları ile yönetilmeli. Tüm kurumlara daha dinamik aktif yönetiler gelmeli. Yani artık Türk turizmi değişim yapamalı. Yoksa halimiz duman. 2020’ye kadar Türk turizmi sağ çıkarsa büyük mucize olur.