Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Kodalak, “FETÖ Soruşturma kapsamında tutuklanan hakim ve savcılardan itirafçı olan yaklaşık 100 kişiyi tahliye ettik. Şu anda hakim ve savcılardan cezaevinde itirafçı olup da tutukluluğu devam eden kimse kalmadı” dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak, “Gerek cumhurbaşkanımız gerekse de başbakanımız, FETÖ üyelerine açık çağrıda bulundular. ‘Gelin Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olun, devletin adaletine sığının, açıkça bildiklerinizi anlatın, itirafçı olun’ diye zaman zaman çağrıda bulunuyorlar. Bu çağrıların faydası oldu, örgüt yavaş yavaş çözülmeye başladı” dedi.
Kodalak, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında AA muhabirine açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Akıncı’daki 143. Filo’da darbe girişimini yönetenler arasında bulunan Kemal Batmaz’ın, İstanbul’daki Kaynak Holding’e yönelik soruşturma kapsamında da araştırıldığını belirten Kodalak, “Bu şahıs zaten üç koldan soruşturuluyordu. Adil Öksüz ile birlikte ABD’den dönerken Atatürk Havalimanı ve üste görüntülerin ele geçmesiyle bu şahsın yaptığı işler ile işlemler örtüştü.” değerlendirmesinde bulundu.
Kodalak, darbenin sivil ayağı ve karanlık yüzünü ortaya çıkardıklarına dikkati çekerek, “Bu teşebbüsün sivil ayağında sadece Adil Öksüz’ün olması mümkün değil. Bir kişinin yapabileceği bir iş değil. Bakın orada bir ekip var. Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Harun Biniş, Hakan çiçek ve Nurettin Oruç, orada. Kemal Batmaz’ın rolünü önceden bilmiyorduk. Hatta o yüzden L 1 koğuşuna aldık. Adamın ne kadar derin olduğunu delillendirerek ortaya çıkardık.” diye konuştu. FETÖ soruşturması kapsamında darbe girişiminin arkasında yabancı ülkelerin olduğuna dair delile ulaşılıp ulaşılmadığının sorulması üzerine Kodalak, iddiaların araştırıldığını kaydetti. Darbe girişiminin dış destek almadan yapılmasının mümkün gözükmediğini dile getiren Kodalak, “Elbette bu konuya dair de bazı çalışmalarımız var. Bu konuda sadece şunu söyleyelim, öngörüyoruz ve araştırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
İTİRAFÇI OLMAYA BAŞLADILAR
İtirafçı hakim ve savcıların tahliye olabileceği ve göreve iade edilebileceğinin daha önce açıklandığı anımsatan Kodalak, itirafçılara ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: “Gerek cumhurbaşkanımız gerekse de başbakanımız, FETÖ üyelerine açık çağrıda bulundular. ‘Gelin Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olun, devletin adaletine sığının, açıkça bildiklerinizi anlatın, itirafçı olun’ diye zaman zaman çağrıda bulunuyorlar. Bu çağrıların faydası oldu, örgüt yavaş yavaş çözülmeye de başladı. Bizim çok ciddi anlamda itirafçılarımız var. Şu anda yargıdaki itirafçılar 300’ün üzerine çıktı. HSYK Başkanvekilimiz Mehmet Yılmaz, 300 üzerinde olduğunu telaffuz etmişti, bu açıklamanın ardından sayı arttı. İtirafçılar oldukça, birbirini tetikliyorlar. Dolayısıyla bu sayının artacağını öngörüyoruz.”
İtirafçılar konusunda daha önce bir toplantı yaptıklarını bildiren Başsavcı Kodalak, FETÖ üyelerinin cezaevinde bir arada bulunduklarında birbirlerini motive ettiklerini, bu konudaki direnci kırmak için elebaşlarını gruplardan ayırdıklarını anlattı.
Kodalak, FETÖ üyelerinin zaman içinde çözüleceğini öngördüklerine işaret ederek, “Çünkü hala ümitliler, aralarında bir ‘Kasım’ muhabbeti gidiyor, cezaevinden bazı duyumlar bize geliyor veya haberleşmelerini yakalıyoruz. Ama zaman geçtikçe bunların ümitleri bitecek, kırılacak. Üç ay içerisinde epey itirafçımız oldu, bu sayı mutlaka artacaktır.” şeklinde konuştu. FETÖ üyelerinin haberleşmek için kullandıkları ByLock programına ilişkin nasıl bir çalışma yürütüldüğünün sorulması üzerine Kodalak, şu bilgileri verdi: “ByLock için bir sivil bilirkişimiz var, uygulamanın ne anlama geldiğini anlatacak. Bu çalışmalar devam ediyor. Bir yandan da resmi kurumlar da analiz raporları hazırlamaya devam ediyor. ByLock, gerçekten önemli bir delil. Herkes indiremez, herkes kendi isteğiyle giremez. Mutlaka içeriden birinin referansıyla girebilirsiniz. Örgütten biri sizi kabul etmeden siz ByLock’a giremeyeceğinize göre ByLock’a girmişseniz örgüt elemanısınız. ByLock içinde kesin rakam bilmiyorum ama 100 binden fazla insan var.
ByLock’a girdiğinizde 100 bin kişiyi göremiyorsunuz, 3 ya da 5 kişiyi görebiliyorsunuz. Yani örgütün hücre yapılanmasını elektronik ortama aktarılması şeklinde bir yazılım. Herkes kendisine izin verilen kadar kişiyle görüşebiliyor. Dolayısıyla piyasada bilinen, herkesin kullandığı haberleşme sistemi değil. Bu özel yazılmış, planlanmış ve tasarlanmış elektronik sistem üzerinde bir örgüt hücre yapılanması.”
İTİRAFÇILARI TAHLİYE EDİYORUZ
Kodalak, darbe girişimine ilişkin yakalananlardan incelemeler neticesinde bir eyleminin olmadığı saptananları serbest bıraktıkları ve erleri tahliye ettiklerini vurgulayarak, “Yaşar Paşa’nın çaycısı vardı. Paşanın çaycısını bir eyleminin olmadığını belirleyince bıraktık. Bu iş hakkaniyetle devam ediyor. Kimse boşu boşuna sulandırmasın.” şeklindeki görüşlerini paylaştı.
Tutuklu FETÖ üyelerinin tek tek itirafçı olmaya başladığını ifade eden Kodalak, soruşturma kapsamında tutuklanan hakim ve savcılardan yaklaşık 100’ünü itirafçı olmaları nedeniyle tahliye ettiklerini söyledi. Kodalak, şu anda cezaevinde hakim ve savcılardan itirafçı olup da tutukluluğu devam eden kimse kalmadığını aktardı. Kodalak, doyurucu, ikna edici, örgütün çözülmesine yardımcı bilgiler içeren itiraflarda bulunan, aralarında üst düzey yargı üyelerinin de bulunduğu hakim ve savcıların bırakıldığını kaydetti.
Harun Kodalak, “Tutuklu hakim ve savcılardan itirafçı olan herkesi bırakıyoruz ama verdiği bilgilerin bizim tarafımızdan itibarlı kabul edilmesi lazım. Yoksa bildiğimiz ifadeleri tekrarlarsa bu kişileri itirafçı olarak kabul etmiyoruz. Örgütün yapısı, örgüt elemanları ve işleyişi hakkında doyurucu bilgi verenleri itirafçı kabul edip tahliye ediyoruz. Askerler gibi darbeye bizzat karışanlar hariç tüm itirafçıları serbest bırakıyoruz.” dedi.
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) anayasayı ihlal suçunu düzenleyen 309. maddesinden yargılanan itirafçıların serbest bırakılmayacağının altını çizen Kodalak, “Adam öldüreni serbest bırakabilir misin? Ama TCK’nın 314/2. maddesindeki örgüt üyeliği suçundan yargılanıp itirafçı olanları tahliye ediyoruz, tutuksuz yargılıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Necip Hablemitoğlu cinayetine ilişkin soru üzerine Kodalak, soruşturmayı Başsavcıvekili Necip Cem İşçimen’in yürüttüğünü hatırlattı. Dosyada olmayan yeni bilgilere ulaştıklarını, Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu’nun verdiği bilgiler doğrultusunda da bazı bilgilere ulaşıldığını belirten Kodalak, soruşturmada bir miktar aşama kaydettiklerini bildirdi. Kodalak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının her soruşturmada olduğu gibi bu soruşturmayı da ciddiyetle yürüttüğünü sözlerine ekledi. Kaynak: Milliyet