Başbakan Dolmabahçe’de… Başbakan Binali Yıldırım, Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi’nde gerçekleştirilen Türkiye Yatırım Danışma Konseyi Dokuzuncu Toplantısında konuştu.
Yıldırım, “Türkiye olarak biz 2009’da başlayan ve hala da devam etmekte olan küresel krizde ortaya koyduğumuz kararlı politikalar ve küresel krizin ilacının yatırım, istihdam, üretim olması gerektiği gerçeğinden hareketle, 2009 dışında 27 çeyrek boyunca büyümemizi sürdürdük.” dedi.
Yüzde 3’ün altında büyümelerin ülkede ilave istihdam yaratmayacağını, ekonomide ciddi sıçrama gerçekleştiremeyeceğini belirten Başbakan Yıldırım, Yani büyümek tamam ama büyüme belirli bir barajın üzerinde olması lazım. O yüzden gelecek yıllar için Orta Vadeli Planda yüzde 5’in üzerinde büyümeyi tutturmak için tüm ekonomik kurgumuzu buna göre yapıyoruz. Tabii bunu yaparken de mali disiplinden vazgeçecek değiliz.” şeklinde konuştu.
İşte Binali Yıldırım’ın konuşmasından satırbaşları:
Türkiye son 14 yılda çok önemli işler başardı. Bunları hangi alanlarda yaptığımızı ifade edersek yapısal dönüşüm reformları, demokrasileşme adımları attık ama bunlarla beraber ekonomik büyüme alanında da kayda değer iş yaptığımızı da söyleyebiliriz.
Türkiye’nin Ak Parti geldiğindeki ekonomik görünümüyle bugünü kıyaslarsanız çok rahat farkı göreceksiniz. Siz Türkiye’nin rakamlarını da biliyorsunuz, dünyanın rakamlarını da biliyorsunuz. Dünya ekonomisi 2008’den itibaren küresel krizle karşı karşıya kaldı. Bu küresel krizin sorumlusu gelişmiş ülkelerdeki yanlış yatırımlar, kazanç iştahı küresel krizi ortaya çıkardı. Bundan sonra ne oldu küresel anlamda güven bozuldu.
İnsanların birbirine güvenleri azaldı. Küresel ticaretin finansmanı zorlaştı. Finansman zorlanınca küresel büyüme azalmaya başladı. Dünya ekonomisi büyümek yerine daralmak yoluna gitti. Birçok ülke için büyük bir felaket bazı ülkeler için ise fırsat anlamına geldi. Bizim ortaya koyduğumuz kararlı politikalar, küresel krizin ilacının yatırım olması gerektiği gerçeğinden hareketle 2009 dışında 27 çeyrek boyunca büyümememizi sürdürdük.
Yüzde 3’ün altındaki büyümeler ülkede ilave istihdam yaratmaz. Ekonomide ciddi sıçrama gerçekleştirmez. Hem mali disiplinimizi koruyacağız hem de büyümemizi belirli bir düzeyin üzerinde tutmaya çalışacağız. Türkiye dünyanın birçok ülkesinden daha güvenli bir ülkedir. Hem siyasi iktidar hem de sürekli kendini yenileyen, bu anlamda yapısal reformlarını hız kesmeden devam ederek beklentileri karşılayan bir yönetim anlayışıyla iş başındayız.
Türkiye 3,5 ay önce büyük bir olay yaşadı. 15 Temmuz’da bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Silahlı bir darbe teşebbüsünü silahsız bir güçle alt eden bir Türkiye’den bahsediyoruz. Geleceğini, ülkesini seven vatandaşlarımız göğsünü siper ederek Türkiye demokrasisini korudu.
Türkiye Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hükümetimizin kararlığıyla milletimizin meydanları doldurmasıyla bu alçakça girişimi bertaraf etmiştir. O gün sadece darbe girişimi önlenmedi, vatandaşımız ekonomiye de sahip çıktı. Göstergelerdeki değişimler çok sınırlı kaldı.
Türkiye’de ekonominin sağlam temellere oturduğunu bu darbe girişimiyle görmüş olduk. İş dünyasına ve aziz milletimize şükranlarımızı sunuyorum. Çevremizdeki ülkelerde toplumsal acılar yaşanıyor. Bunun ortak akılla çözüleceğine inanıyoruz.