SAĞLIK: Kanserde doğru bilinen 9 yanlış

Günümüzün en önemli sağlık sorunları arasında yer alan kanser ile ilgili çok sayıda yanlış bilgi mevcut. Bilimsel gerçeklikten uzak bu bilgi ve inanışlar, hem hastaların psikolojisini hem de tedavinin seyrini olumsuz etkileyebiliyor.

Doğal hayattan uzaklaşma, hayatı kolaylaştıran teknolojik gelişmelerin olumsuz etkileri, genetiğine müdahale edilmiş gıdalarla beslenme, hareketsiz yaşam ve kötü alışkanlıklar gibi birçok nedenden dolayı görülme sıklığı her geçen gün artan kanser, dünya üzerinde çok sayıda insanı direkt ya da endirekt olarak etkiliyor. Kanserin yaygın bir sağlık sorunu olması, hastalıkla ilgili yalan yanlış bilgilerin de ortalıkda fazlaca dolaşmasına yol açabiliyor.

İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Erdinç Nayır, hem kanser hastalarını, hem hasta yakınlarını, en önemlisi de tedavinin gidişatını olumsuz etkileyen o yanlış bilgilere değindi, doğrularını anlattı. İşte kanser ile ilgili sık rastlanan 9 yanlış bilgi ve inanış:

Kanser bulaşıcıdır! YANLIŞ
“Kanser bulaşıcı bir hastalık değildir. Kanser hastalarından hastalık veya almış olduğu kemoterapi bir başka insana zarar vermez. Kanserli bir hasta ile iletişime geçmek, yakınında bulunmak, el sıkışmak veya sarılmak ile kanser size bulaşmaz. Kanser tanısı alan bir hastadan uzaklaşmak, özellikle çocukları uzaklaştırmak doğru bir yaklaşım değildir. Bu durum ile birlikte bahsedilmesi gereken bir nokta da, kansere sebep olan Hepatit B (HBV), Human Papilloma Virüs (HPV) gibi virüsler vardır. Bu virüslerin bulaşmasına karşı korunma önemlidir.

Kanser, ameliyat ile yayılır! YANLIŞ
Kanser tedavisinin en önemli ayaklarından biri cerrahi uygulanmasıdır. Kansere bıçak değmesi durumunda kanserin yayılması yanlış bir inanıştır. Birçok kanserin en etkin tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavi ile kitlenin, hastalıklı bölgenin çıkartılması ile hastanın şifa bulması, daha uzun yaşaması ve hastalığın gerileme şansı çok artmaktadır.

Biyopsi yapmak, kanserin yayılmasına sebep olur! YANLIŞ
Kanser tanısını koymak ve en iyi tedaviyi hastaya verebilmek için yapılan en önemli işlem kitleden biyopsi alınmasıdır. Biyopsi yapılması, hastalığın yayılmasına, daha da kötüleşmesine sebep olur düşüncesinin bilimsel bir temeli yoktur. Testis kanseri hariç diğer kanserlerin tanısında biyopsi uygulanması doğru bir yaklaşımdır.

Meme kanseri sadece kadınlarda görülür! YANLIŞ
Meme kanseri, kadınlarda daha sık görülmesinin yanında erkeklerde de görülebilen bir kanser türüdür. Ortalama 100 meme kanserinden biri erkek hastadır. Özellikle aile öyküsü olan, kalıtsal meme kanseri olan ailelerde erkeklerde meme kanseri gelişme riski artmaktadır. Bu sebeple erkeklerde meme dokusunda kitle hissedilirse mutlaka doktora başvurulması gerekmektedir.

Stres ve üzüntü kanser yapar! YANLIŞ
Stres ve üzüntülü ruh halinin direkt kansere neden olduğunu gösteren bilimsel bir çalışma bulunmamaktadır. Uzun süren stres ve üzüntülü ruh hali, vücudun bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir, fakat ‘kanser gelişimine sebep olur’ demek doğru bir yaklaşım değildir. Ayrıca hayata karşı pozitif düşünce de tek başına kanseri yenmek için yeterli değildir.

Kanser olduğu hastaya söylenmemelidir! YANLIŞ
Kanser tedavisinin başarılı olabilmesi, hastanın uyumunun sağlanması açısından hastanın, hastalığı hakkında her şeyi bilmeye hakkı vardır. Hastanın kararı ve tercihleri, tedaviyi belirlemede büyük öneme sahiptir. Hasta yakınlarının, ‘morali bozulur, kendini bırakır, daha kötü olur’ düşüncesi yanlıştır. Mümkün olduğunca uygun bir dille hasta ile her şey paylaşılmalıdır.

Kanserin çaresi bulundu, fakat saklanıyor! YANLIŞ
Bu düşünce tamamıyla şehir efsanesidir. Kansere sebep olan mekanizmalar her geçen gün daha da iyi bilinmektedir ve daha bilinmeyen, araştırılan birçok mekanizma vardır. Bilim dünyasının bildikleri artıkça bu bilinen mekanizmalara yönelik yeni tedaviler de hayatımıza girmektedir. Günlük pratiğimizde bu ilaçları kullanmaktayız. ‘Kanserin çaresi bulundu’ tarzında haberler doğruyu yansıtmayan popülist yaklaşımlardan öteye gitmemektedir. Şu an kullandığımız ilaçlar sayesinde eskiye göre yüz güldürücü sonuçlar almaktayız.

Şeker tüketimi kansere neden olur, kanser hastalarına şeker yasaktır! YANLIŞ
Bu konuda çok fazla çalışma mevcuttur ve hala araştırılan bir konudur. Şimdiki bilimsel veriler ışığında kanser hastalarına şekeri yasaklamak doğru bir yaklaşım değildir. Şeker tüketimi, direkt değil indirekt olarak kanserle ilişkilendirilebilir, yani şeker tüketimi kilo artışına sebep olur. Kilo artışı, obezite bilimsel verilerde kansere sebep olduğu saptanmıştır. Günlük pratiğimde hastalarımda şekeri yasaklamıyorum, hamur işi ve şeker oranı yüksek gıdalara karşı her sağlıklı birey gibi mesafeli olmalarını, tüketimde aşırıya kaçılmamasını önermekteyim.

Sigara sadece akciğer kanserine sebep olur! YANLIŞ
Sigaranın en çok ilişkili olduğu kanser akciğer kanseridir, fakat diğer birçok kanserin gelişmesinde de sigara önemli rol oynamaktadır. Sigara kullanımı en fazla akciğer kanseri gelişme riskini artırmakla birlikte gırtlak, özefagus (yemek borusu), mesane, böbrek, karaciğer mide, pankreas, rahim ağzı ve bağırsak (kolon) kanserleri ve lösemi (kan kanseri) gelişme riskini artırmaktadır.

Hastalarımızın sağlığı için belirtmek istediğim bir diğer konu ise; kanser tanısı konulan bir hastanın mutlaka bir medikal onkoloji uzmanına başvurması gerekmektedir. Tedavinin en iyi şekilde yapılması için önemli bir adımdır. Doğru adımlar, başarılı tedavileri beraberinde getirir.”

NTV