“Koç Üniversitesi Hastanesi Hematoloji Uzman Dr. Erman Öztürk lenfomanın lenf bezelerinde büyüme gözlenmesiyle anlaşılmasının mümkün olduğunu paylaştı. Öztürk; “Lenfatik sistem, enfeksiyonlarla mücadele eden ve bağışıklık sisteminde akyuvarlar olarak isimlendirilen hücreleri barındıran yapının adıdır. Bir haftadan fazla süren 38 derecenin üstündeki ateş, son altı ayda mevcut kilodan yüzde 10 kilo kaybı ve gece aşırı terleme hastalığın belirtisi olabilir.” dedi. ”
Lenfoma, enfeksiyonlarla mücadele eden ve bağışıklık sisteminin akyuvarlar olarak isimlendirilen hücrelerini barındıran lenfatik sistemde görülen kötü huylu bir hastalıktır. Lenfatik sistem, tüm vücutta yaygın olarak bulunmaktadır.
Lenfoma hastalığında akyuvarlar kontrol dışı çoğalırlar ve vücudun değişik yerlerinde bulunabilirler. Genelikle akyuvarlar lenf bezelerinde toplanarak, lenf bezelerinin büyümesine yol açarlar. Bu hücreler lenf bezeleri dışında dalak, karaciğer, mide-bağırsak sistemi vb. değişik organlarda da karşımıza çıkabilir.
Lenfoma başlıca Hodgkin ve Hodgkin dışı (non-Hodgkin) lenfoma olarak iki çeşide ayrılır. Bu iki ana grubun da altında birden çok alt tip vardır ve bu alt tiplerin karakterleri birbirlerinden çok farklı olabilir.
Bazı lenfoma çeşitleri çok hızlı ve agresif bir karakter gösterirken, bazıları da yıllarca süren sessiz ve yavaş bir gidiş (indolent) sergilerler. Yavaş seyir gösteren lenfomalar zaman içinde karakter değiştirebilir, daha hızlı bir klinik izleyebilir.
Lenfomanın belirtileri nelerdir?
Lenfoma genel olarak lenf bezelerinde büyüme ile kendini gösterir. Büyüyen lenf bezeleri boyunda, koltuk altında veya kasıkta elinize gelebilir. Genel olarak ceviz boyutunda veya daha büyüklerdir. Fasulye tanesi boyutunda lenf bezeleri hasta olmayan insanlarda da ele gelebilir. Hastalıklı lenf bezelerinde genellikle ağrı olmazken zaman içinde büyüme ve çoğalma karakterine sahiptirler.
Vücudun içinde, deri altında olmayan ve muayene ile tespit edilemeyen lenf bezeleri de mevcuttur. Bu lenf bezeleri mideye, bağırsağa ve akciğere komşu olurlar ve bulunduğu bölgeye göre de şikayetler oluşturabilirler.
Diğer belirtiler arasında;
Ateş (Bir haftadan uzun 38°C’yi aşan)
Kilo kaybı (son altı ayda %10’dan fazla)
Gece terlemesi (çamaşır veya çarşaf değiştirmeyi gerektirecek şiddette) görülmektedir.
Bütün bu şikayet ve bulgular başka hastalıklarda da görülebilir. Bu şikayetleri olan hastalara doktorlarına başvurmaları önerilir.
Tanı nasıl konur?
Kan tahlili veya görüntüleme yöntemleri ile lenfoma tanısı koyulamaz, fakat hastalığın karakteri hakkında detaylı bilgi verirler. Lenfoma tanısı esas olarak hastalıklı dokunun çıkartılması ve patolojik olarak incelenmesi ile konur. Bu amaçla hastalarda lenf bezesinin çıkartılması, kemik iliği biyopsisi, endoskopi gibi işlemler de yapılabilir.
Tedavi:
Tedavi tanı konduktan sonra hastalık evresi ve risk belirlenerek planlanır. Tedavi planında hastanın yaşı, performansı, ek hastalıklarının varlığı da önemli yer tutar. Bütün bu bilgiler hasta özelinde değerlendirilerek hastaya en uygun tedavi planı yapılır. Hastalara yüksek doz tedaviler verilebileceği gibi hiç bir tedavi vermeden uzun yıllar sorunsuz takip de lenfoma çeşidine göre seçenekler arasında değerlendirilir.
Tedavi seçenekleri arasında:
Kemoterapi (Birden çok tedavi alternatifi hastalığa ve hastaya göre değerlendirilir)
Radyoterapi
Kemik iliği nakli (Her hastaya uygulanmaz sadece gerekli olduğu durumlarda uygulanır)
Lenfoma, tedavi alanındaki yeni gelişmelerle birlikte, hedefe yönelik akıllı moleküllerin geliştirilmesi ve daha az yan etkisi olan tedavi alternatiflerinin ortaya çıkması ile daha iyi yönetilebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık haline gelimiştir.
Lenfomanın bazı tiplerinde tamamen iyileşme sağlanması ve hastalıktan tamamen kurtulma rutin bir tedavi hedefi olmuştur.
Tedavi sırasında:
Tedavi sırasında hastalar gerek hastalık, gerek tedavi etkileri nedeniyle enfeksiyonlara açık hale gelebilirler. Bu nedenle tedavide uygulanan ilaçların özelliklerine göre hastalara önleyici antibiyotik tedavileri verilebilir. Yemekler konusunda hijyene dikkat edilmesi, çiğ sebze-meyve tüketilmemesi önerilebilir. Bu dönemde kapalı, kalabalık, havasız ortamlardan uzak durmak, insanlarla yakın temastan (el sıkışmak, sarılmak, öpüşmek vb) kaçınmak önerilir.
Lenfoma tedavisi devam ettiği sürece ara değerlendirmeler yapılır. Bu amaçla tomografi veya PET/BT ile görüntülemeler yapılır. Yanıt derecelerine göre tedaviye aynı şekilde devam edilir veya tedavi değişikliğine gidilebilir.
Tedavi sonrasında:
Tedavi sonrasında genellikle üç ayda bir olmak üzere düzenli takiplere devam edilir. İlk iki-üç yıl yakın takibin gerektiği dönemdir. Hastaların kontrollerde muayene ek olarak hastalığın gidişatına göre kan tahlilleri ve gereklilik olması durumunda tomografi veya diğer görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.
Unutulmamalıdır ki lenfoma tedavisi olan bir hastalıktır ve hastaların takip sürecindeki motivasyonları, uyumu, normal hayattan kopmamaları tedaviyi kolaylaştıracak ve başarıyı arttıracaktır.