Doç. Dr. Aslı Bugay, üniversite tercih döneminde, öğrencilerin duygu düzenleme yöntemleriyle stres düzeylerini düşürerek, başarı oranlarını artırabileceğine dikkat çekti.
Duygularımızın, kararlarımızda öncelikli olduğunu ve yoğun duygu durumunun yaşandığı ergenlik döneminde “duygu düzenleme”nin son derece hayati olduğunu ifade eden ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu Rehberlik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Aslı Bugay, “Sınavların ve üniversite tercihlerinin tüm hayatlarını etkileyeceği hissinin yarattığı stresle, başarısızlık ve beklentileri karşılayamama korkusu, maalesef gençlerimizin başarı oranını düşürüyor.” dedi.
Gençlere, daha pratik ve kısa süreli çözüm sağlayan, duyguları kontrol etme yollarının değil; daha kalıcı bir çözüm olan, duygu düzenleme metotlarının öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Bugay, şunları söyledi: “Bu sayede, hem akademik hem de sosyal hayatta daha başarılı olmaları mümkün olacaktır. Örneğin, başarısızlık korkusu ile stres altında olan bir genç, bu duyguyu yönetemediğinde, yaşadığı stres oranı artacak ve duygularını hiç kontrol edemeyecektir. Oysa başarısızlık korkusunun nedenlerini tespit ederek, ortadan kaldırmak için neler yapabileceğini araştıran ve aksiyona geçen birisi; duygularını düzenleyerek bu stresten kurtulup, başarı şansını da artıracaktır. Zor ama bir o kadar da etkili bir yöntem olan duygu düzenleme için, ailelerin ve öğretmenlerin gençlere yardımcı olmaları; gerekirse bu konuda bir uzman desteği almaları, bu süreci daha da kolaylaştıracaktır” dedi.
“Duyguları Tanımıyoruz”
Toplumsal olarak duygularımızdan bahsetmeyi güçsüzlük olarak algıladığımızı ve bu nedenle çoğu zaman yaşadığımız duyguları adlandırmakta zorlandığımızı ifade eden ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu Rehberlik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Aslı Bugay, sözlerine şöyle devam etti: “Kültürel olarak duygularımızı tanımlamakta ve ifade etmek de zorlanıyoruz. Bu nedenle pratik ve geçici bir çözüm olan duygularımızı kontrol altına alma yöntemine başvuruyoruz. Bazen işe yarayan bu yöntemde, kontrol altına almaya çalışırken, aslında duygularımızı bastırdığımızın farkında değiliz çoğu zaman. Bastırılan duygular da, zamanla daha büyük sorunlara yol açıyor. Kaçınılmaz olarak çocuklarımıza da model olarak öğrettiğimiz bu yöntem, duyguların yoğun olarak yaşandığı ergenlik döneminde neredeyse hiç işe yaramıyor. Oysa öğrenciler sağlıklı duygu düzenleme yöntemiyle, zor bir süreç olan, sınav öncesi, sınav sırası ve sonrası tercih dönemini başarıyla atlatabilirler. Gençlerimizin hem sınav başarı oranlarını artırabilir ve hem de kendilerini keşfetmelerine yardımcı olabiliriz. ”
“Duyguların Varlığından Değil, Yokluğundan Korkun!”
Duygu düzenleme konusunda daha detaylı ve teknik bilgiler de veren Bugay, duygu düzenlemenin, “Hangi duyguyu, ne oranda, ne zaman ve nasıl ifade etmeliyim?” sorusu üzerinden şekillendiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Mesela aşk ve sevgi temel duygularımız arasında yer alır, onları yok sayamayız. Aşk dediğimiz duygu, ergenlikte ve takip eden beliren yetişkinlik döneminde daha çok önem kazanmaktadır. Hangi duygu olursa olsun, onu düzenleyip; hayatımızda sorun olacak bir şekilde değil, katkı sağlayacak şekilde yaşamayı öğrenebiliriz. Karşı cinse bir şeyler hissetmekten daha normal bir duygu olabilir mi? Ama aileler buna tepki gösterebiliyor. Tam tersine, aşk duygusundan değil; onun olmamasından korkmalı aileler. Paylaşımcı olup, gencin yanında olduğumuzu hissettirmemiz gerekiyor. En çok yapılan hatalardan birisi, ‘Şimdi sırası mı; tercih dönemi öncesi, tam sınav öncesi…’ gibi söylemlerdir. Gençlerimiz bizden, tam da bu gibi söylemler ve yaklaşımlarla uzaklaşıyor. Sinirli ve tepkisel hale geliyorlar.Gençlerimize, duyguların kontrol altına almadan düzenlenebileceğini öğretmemiz gerekiyor.” Kaynak: Milliyet