1964 yılında Gazeteci Ergin Konuksever Karay ile en son röportajı yapmış gazetecidir,Ergin Konuksever bu son röportajı okuyucularla paylaşmasını istedim. Bizde yeniden kaleme aldık.
Ergin Konuksever sözlerine şöyle başladı.
”Ben Halit Refik Karay’ı 1964 yılında anılarını kaleme aldığı sırada çok yakından tanıma fırsatı bulduğum için bizim kuşağın mutlu bir gazetecisiyim.
Refik Halit Karay 20 mayıs 1964 yılında CHP’nin eski genel sekreteri rahmmetli Kamil Kırıkoğlu’nun yayın hayatımıza kattığı ‘Yeni Tanin’ gazetesinde ilk defa anılarının yayınlanmasını kabul etmişti.
O yıllarda Karay eski yazı ile kaleme aldığı anılarını bana anlatıyor bende daktilo ile temize geçiyorum. Bu çalışma 15 gün sürmüştü. Karay o yıllarda yeni yetme bir gazeteci beni hiç küçümsemeden fikirlerimi soruyor her bölümün her anının üzerine titizlikle duruyordu. Benimde en beğendiğim yanı ilerlemiş yaşına rağmen çalışma temposunun hızlılığı, haksızlıklara karşı isyanı ve ölümü hiçe saydığını ortaya koyan tavrı anıları deşildikçe ortaya çıkan pervasızlığı ve cesurluğu idi.
Burada ben Ergin Konuksever’in sözlerinin arasına giriyorum ve Karay için düşündüğü kişilik özelliğinin şimdi tıpkı kendisinde olan özellikler olduğunu vurgulamadan geçemeyeceğim….
Sanki, Karay’ı anlatırken kendindeki özellikleri anlatır gibiydi. Çok şaşırtı bu sözler beni.
Sözlerine devam ediyor ve Karay için şunları söylüyor.
En üzüldüğüm yanı ise Atatürk ile aralarındaki anlaşmazlığın bazı çevreler tarafından Atatürk’e yanlış aktarılması idi. Bu yüzden 150’likle arasına katılarak sürgüne gönderilmesi onu çok üzmüştü. 1964V yılının mayıs ayının 22.günü karşı karşıya oturduğumuz ‘genç-ihtiyar adam’ bana şöyle diyordu. ”Ben Atatürk’e söylendiği gibi hiçbir zaman muhalif ve karşı olmadım. Daha doğrusu her ikimizde birbirimizi yanlış anladık.” Ben hayatta herşeye muhalifim ama benim bu hareket tarzım daima yanlış anlaşılmıştır. Ben İttiat ve Terakki Fırkasına karşıydım.
Atatürk’e de muhalefetim oradan geliyordu. Atatürk İttiat Terakki ile beraber çalıştığı için ben ondan onlardan ayrılınca onun yanına geldim. Ben imparatorluğu mahvetmiş bir partinin yanında olamazdım. Sonrada anladımki oda onları temizlemeye karar vermiş.”
Halit Refik Karay daha sonra o günlerde bunlar arasındaki farkı şöyle dile getiriyordu. Birde bugün hukümet edenlere bakıyorum Atatürk’ün tam zıttı olan kişiler MBK, İsmet İnönü, Cemal Gürsel vs. ama Atatürk cesurdu, bugünkiler ise korkaktır. Bekirağa bölüğü zindanlarından 31 mart olayında linç edilen sürgündeki bir yaşamdan kılpayı canını kurtaran Abdülhamit saltanatından milli mücadele yıllarına kadar bir çok siyasi olayın içinde yaşadım.”
Sürgündeyken bir kız bana yanına geleyim diye mektup yazdı.
Karay bana her türlü siyasi hayat’tan uzaklaştığını epiküryen bir hayata geçmeye karar verdiğini söylerken bile şimdi en büyük tutkusunun güzel kadınlar olduğunuda hatırlamadan edemiyordu.
Bu konuda ki duygularınıda bana söyle açıklamıştı.
”Ben güzel yemek ve güzel kadını severim. Kadında yemek gibidir, sevimli olmalıdır. Hatıralarımı yazmak bana farklılık veriyor” diyen Karay ile sohbet ederkende büyük usta’nın kendi eli ile yaptığı vişne likörünüde yudumlayarak anılarına dönüyorduk.
”Gazeteciliğine meşrutiyet devrinde başladım, diyen Karay padişah Abdülhamit ile bir anısını şöyle anlatmıştır.
‘O zamanlar padişah için sık sık dedikodular çıkardı. Bunlardan biride kendisine karşı olan gençleri denize attırarak, boğdurduğu şeklindeydi. Padişah’ın tahttan indirilmesi ‘hallinden’ sonra bunların hepsinin yalan olduğu anlaşıldı.
Esasen Abdülhamid siyasi fikirlerinden dolayı idamı kaldırmıştı. Zaten medeni bir ülkede siyasi fikirlerden dolayı idam cezası olmamalıydı. Ama hiç bir devirde politikacılar bugünki kadar kalitesini kaybetmemişti.
Gazeteci Ergin Konuksever burada kendi söze giriyor, duygularını söylemeye başlıyor.
”Görüyorum Karay’ın fikirleri bugüne ne kadar uyuyor. Karay bunları söylediği zaman siyasi fikirlerinden dolayı albay Talat Aydemir, Fethi Gürcan, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan henüz asılmamıştı.”
Halit Refik Karay sözlerine şöyle devam etmişti. ” Ben her devirde siyasi idamlara karşıyım. Türkiye’nin bu keşmekeşten kurtulması için, yeni bir Mustafa Kemal’e ihtiyacı vardır.”
Gazeteci Ergin Konuksever sözlerini bitirmeden şunlarıda söylemeden edemiyor: ”Bana sorarsanız Refik Halit Karay 1964 te söylediği bu sözlerin hala güncelliğini koruyor ve hala Atatürk’e ihtiyaç var.
NEŞE BERBER ÖZEL HABER
gaste.tv