SİYASET: “Her makamı elimin tersiyle iterim”

İl başkanları atama yetkisinin alınmasıyla başlayan tartışma ve Cumhurbaşkanı ile aralarında problem olduğuna dair iddialara sert tepki gösteren Davutoğlu, “Nefsimi ayaklar altına alırım, her makamı elimin tersiyle iterim, ama asla hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, internete “Pelikan dosyası” başlığıyla konulan ve Cumhurbaşkanı ile aralarında problemler olduğuna dair iddiaları içeren yazıya ve MKYK’da il başkanları atama yetkisinin alınmasıyla başlayan tartışmalara, “Umudunu Ak Parti’ye bağlayan milyonlar merak etmemeli. Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim ama asla, bu kutlu hareketteki hiç bir dava arkadaşımın kalbini kırmam, dünya mazlumlarının tek umudu olan bu ak hareketin zarar görmesine izin vermem” sözleriyle yanıt verdi. Davutoğlu, internete yansıyan iddiaların sahipleri için de “sanal şarlatanlar” ifadesini kullandı.
Davutoğlu, partisinin yarım saati aşmayan en kısa grup toplantısında, “dik dur eğilme, bu millet seninle” sloganları eşliğinde yaptığı konuşmasında özetle şunları söyledi: KORUNACAK EMANETİMİZDİR: Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde 3 Kasım 2002’de milletten aldığı emaneti layıkıyla temsil eden Ak Parti hareketinin mensubu olmaktan ve sizlerle aynı safta omuz omuza olmaktan büyük onur duyuyorum. Sizler gibi doğru yol arkadaşlarıyla bütün şeytani odaklara karşı, bütün hile ve tuzaklara karşı Türkiye’nin hukukunu koruyan bu harekete hizmet etmekten daha değerli hiçbir şey yoktur. Ak Parti, nesillerce ödenen bedellerin neticesidir. Hiçbir tartışmaya, hesaba, makama kurban edilmeksizin korunacak en kıymetli emanetimizdir. Bu ülkeye hizmet etmekten daha ulvi bir dava, insanlığa hizmet etmekten daha yüksek bir makam ve mevki tanımadık.
FİTNELERİ BOĞAR: 7 Haziran sonrasında, ‘Ak Parti’nin artık sonu geldi’ diyerek sevinç çığlıkları atanları hatırlayınız. Onlar aslında Türkiye’nin 2002’den bu yana yazmakta olduğu büyük destanın sona ermesine seviniyorlardı. Ama hepiniz gördünüz, şahit oldunuz biz dik durduk ve heveslerini kursaklarında bıraktık. Bize her türlü eleştiriyi getirebilirler, olabilir. Türkiye sevdamız onların fitnelerini de boğar, kendilerini de boğar.
SANAL ŞARLATANLAR: Eski Türkiye defterini yeniden açmayı hedefleyen sanal şarlatan ve müfterilerin Türkiye’ye ameliyat yapmasına da müsaade etmeyeceğiz. Maskeli tetikçilerin, siyaseti desise ve ayak oyunu zannedenlerin her türlü fitne ve fesadından geçmişte olduğu gibi bugün de bizleri Rabbimiz korusun. Bizler küresel odakların ameliyat girişimlerine, tefrika tohumlarına pabuç bırakmadık, Allah’ın izniyle küresel güçlerin çakma, yerli versiyonlarına da asla bırakmayız. Birileri bizi yolumuzdan alıkoymak için sığ gündemlere hapsetmeye çalışıyor olabilir. Bizi yavaşlatmalarına asla izin vermeyeceğiz. AK Parti bir dava partisidir, misyon hareketidir. Başka partiler ve siyasi kadrolar gibi değiliz. Siyasi menfaatlerinin peşinde koşmuyoruz.
ELİMİN TERSİYLE İTERİM: Umudunu AK Parti’ye bağlayan milyonlar da merak etmemeli. Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim ama asla, bu kutlu hareketteki hiç bir dava arkadaşımın kalbini kırmam. Dünya mazlumlarının tek umudu olan bu ak hareketin zarar görmesine, bu ak yürekli kadroların üzülmesine, yeise düşmesine asla izin vermem.
ALLAH’TAN KORKALIM: (Pelikan dosyasını kastederek) Biz sadece bir tek dosya tutana inanırız, şu sağ ve sol omzumuzda dosya tutanlar var ya onlar hakkı yazsınlar gerisi ne yazarsa yazsın. Biz onlar için geldik. Biz onların tuttukları dosyalar için yaşıyoruz. Son nefeste, onların hakkımızda hayır şahadet etmesi için gayret sarf ediyoruz. Kim ne fitne yaparsa yapsın, kim ne üretirse üretsin, kim ne yazarsa yazsın arkadaşlar; hepimiz önce bu iki dosya yazıcının dosyasından korkalım, Allah’tan korkalım, başka hiçbir şeyden korkmayalım. Allah bizi bu millete mahcup etmesin… Ne güzel söylemişler, tekrar söylüyorum; vakitler hayrola hayırlar feth ola şerler def ola.
SİYASAL ŞİZOFRENİ: Ülkemizin ana muhalefet partisinin görüntüsü, siyasi bir komediden giderek, bir siyasi drama, bir siyasi trajediye dönüşüyor. Kılıçdaroğlu, ne zaman konuşsa olumsuz ve karamsar bir dil kullanıyor. Bu kadar tutarsızlığın adı ancak siyasal şizofrenidir. Hastalıklı bir zihniyetin ürünüdür.
DESTAN YAZDINIZ: İşte muhalefetin hali ortada, artık onlardan Türkiye’nin geleceği için hayırlı bir söz duymayı, bir katkı vermelerini beklemiyoruz. HDP, ahlaksız, insanlarımızı hedef alan bir şiddeti halen savunmaya, TBMM’de dahi uygulamaya kalkışıyor. Şehirlerimizi yangın yerine çevirenlere selam göndermeye devam ediyorlar. Eli kanlı bir örgütün sözcülüğünü yapmaya devam ediyorlar. Dokunulmazlık konusu açıldığında mangalda kül bırakmayan ucuz kahramanlar, şimdi süreci engellemek için milletvekillerimize saldırıyor, pespayeliğin her türlüsünü sergiliyorlar. Gerilimi tırmandırmaya çalışarak, iyice çirkinleşiyor, iyice kendilerini tüketiyorlar. Şundan hiç şüpheniz olmasın, Diyarbakır Ulu Cami’nin kardeşi Bursa Ulu Camii’ni kana bulamak isteyen cani terör örgütünü destekleyen herkese dokunulacaktır, mutlaka dokunulacaktır. Hiçbir yere kaçamazlar. Camileri kana bulamaya teşebbüs eden örgüt de bunları savunanlar da bu topraklara, millete ait olamaz, bunlar ancak yabancı unsurların maşası, taşeronu olabilir. Yabancı unsurların maşalarına nasıl dokunulacağını gayet iyi biliyoruz. Bu maşalara gereken dersi veren, Meclis çatısı altında zorbalığa geçit vermeyen Ak Parti grubunu yürekten tebrik ediyorum. Siz dün (önceki gün) destan yazdınız. Kaynak: Milliyet