Karaman’da Ensar Vakfı’na ait olduğu ileri sürülen yurtlarda 10 erkek öğrenciye ‘cinsel istismarda’ bulunmaktan tutuklanan sınıf öğretmeni Muharrem B. ilk kez hakim karşısında.
İfade vermeye başlayan öğretmen, tüm suçlamaları reddetti: “Polis bana baskı uyguladı. ‘Sen anlat, burada ceza almazsın’ dedi. Ben de anlattım” diye konuştu.
Edindiği bilgiye göre sanık ifadesinde suçu çocukların üzerine attı, “Eşcinsel değilim. Çocukların kendileri arasında yaptıkları şeyleri benim üzerime attılar” dedi.
Daha önce telekonferansla duruşmaya katılacağı açıklanan öğretmenin adliyeye gece getirildiği ortaya çıktı. Şüpheliyi hiçbir avukat savunmak istemedi, baro zorunlu avukat atadı. Duruşmada bugün karar çıkması bekleniyor.
Ensar Vakfı’nı tartışmaların odağına taşıyan dava için Karaman’da sadece adliye çevresinde 700 polis görev yapıyor, her türlü basın açıklaması, eylem ve gösteri yasak. Ensar Vakfı Karaman Şubesi’ne Türk bayrağı asılarak tabelası kapatıldı. İşte Karaman’daki Ensar Vakfı davası ile ilgili son dakika gelişmeleri…
Karaman’da 10 erkek öğrenciye ‘cinsel istismarda’ bulunmaktan tutuklanan sınıf öğretmeni Muharrem B. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Saat 09.30’da başlayan ‘cinsel istismar’ davasında, 600 yıl hapis cezasıyla yargılanan sanık Muharrem B. tutuklu bulunduğu Ereğli Cezaevi’nden gizlice getirildi. Öğretmen öğle saatlerinde ifade vermeye başladı ve kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Eşcinsel olmadığını belirten Muharrem B., “Ben yapmadım. Polis bana baskı uyguladı. ‘Sen anlat burada ceza almazsın’ dedi. (Emniyetteki ifadesi) Ben de anlattım . Ben suçsuzum” dedi. Kimseye tecavüz etmediğini savunan öğretmen, “Çocukların kendileri arasında yaptıkları şeyleri benim üzerime attılar” ifadesini kullandı.
Daha önce öğretmenin güvenlik nedeniyle getirilmeyerek, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim) sistemiyle duruşmaya katılacağı açıklanmıştı. BBC’ye konuşan Karaman Baro Başkanı Avukat Oktay Yılmaz, en az 300 yıl ceza beklediklerini söyledi. Davada Ensar Vakfı ve KAİMDER’in müdahillik talepleri kabul edildi. Milletvekillerinin müdahillik taleplerini reddeden mahkeme, gözlemci heyet talebini de kabul etmedi.
Duruşmayı izleyen bir avukat, sanığın ifadesinin alınması ve savcının mütalaasını sunmasının ardından, mahkemenin bugün karar verip davayı bitirebileceğini söyledi.
Muharrem B.’nin güvenlik gerekçesiyle tutuklu olduğu Ereğli Cezaevi’nden SEGBİS ile katılacağı belirtilmişti ancak Ankara Barosu’ndan avukat İmdat Balkoca, jandarmayla birlikte sanık Muharrem B.’nin salona getirildiğini gazetecilere açıkladı. Avukatın verdiği bilgiye göre, öğretmen adliyeye gece getirilmiş.
Muharrem B.’nin sakallı ve üzerinde gömlek bulunduğu, gayet rahat bir şekilde yürüyerek salona girip, sanık yerine oturduğunu belirten avukat İmdat Balkoca, kendisine tepki gösterilmediğini, iddianamenin okunmasına başlandığını ifade etti.
Ağır Ceza Mahkemesi’nin önüne başta CHP’li milletvekilleri, çok sayıda avukat ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri salonun önünde bekledi. Salonun kapısı ise saat 09.15’da açıldı ve katılımcılar ve avukatlar içeri alındı.
Davanın görüldüğü 40- 50 kişi kapasiteli salonda, yoğun katılım nedeniyle yaklaşık 100 kişi bulunuyor. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün sadece cinsel istismar davasının görülmesine karar verildi, başka dava alınmadı.
Duruşmada ilk olarak davaya müdahil olmak isteyen baroların çocuk hakları komisyonları ile bireysel olarak katılmak isteyen avukatların talepleri alındı. Heyet ardından olayların yaşandığı yurtların bağlı olduğu Ensar Vakfı, KAİMDER, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile baroların çocuk hakları komisyonları, Çocuk Hakları Koruma Derneği, İnsan Hakları Derneği’nin davaya müdahil olma taleplerini kabul etti. Duruşmaya Ensar Vakfı Başkanı avukat İsmail Cenk Dilberoğlu da mağdur avukatı olarak katıldığı öğrenildi.
Baroların taleplerini de kabul eden mahkeme, milletvekillerinin müdahillik talebini reddetti.
Heyet, duruşma kapalı olacağı içinde gözlemci ve izleyici olarak bulunan siyasetçiler ve sivil toplum kuruşların salonu boşaltmasını istedi. Milletvekillerinin itirazı üzerine mahkeme heyeti, salondan 09.45’de ayrılıp duruşmaya ara verdi.
Duruşmayı izlemeye gelenler arasında CHP’den Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, milletvekilleri Hüsnü Bozkurt, Gaye Usluer, Nur Hayat Altaca, Candan Yüceer, Ali Şeker, Burcu Köksal yeraldı. Bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka da duruşmayı izlemeye geldi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdikten sonra, davaya gözlemci ve izleyici olarak katılmak isteyen milletvekilerin taleplerini incelediği öğrenildi. Bu sırada duruşma salonunun önünde bekleyen avukatlar ise, içeri alınmayıp bekledikleri gerekçesiyle durumu alkışlarla protesto etti. Salonun kapısı kapalı olduğu için avukatlar ile mübaşir ve polis arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.
Saat 10.55’de duruşma salonunun kapısı yeniden açıldı ve müdahil avukatlar salona alınmaya başlandı.
Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapalı oturum olarak yapılan duruşmaya basın mensupları alınmıyor.
Muharrem B.’yi hiçbir avukatın savunmak istemediğini söyleyen Karaman Baro Başkanı Avukat Oktay Yılmaz, “Avukat arkadaşlarımız doğal olarak böylesi iğrenç bir olayda sanığın yanında değil karşısında yer almak istediler. Ancak CMK gereği biz bir avukat arkadaşımıza bu görevi verdik. Kendisi kabul etmedi. İki gün boyunca süren ikna çabalarımız sonucunda zorunlu olarak kabul etti” dedi.
Ensar Vakfı Karaman Şubesi’nde tabelanın üstüne bayrak asıldığı görüldü.
Duruşmada mağdurlara destek için Karaman’a gelen bazı sivil toplum kuruluşları da, adliye binasının yaklaşık 100 metre ilerisindeki güvenlik noktasından içeri alınmadı. Aralarında Ankara Kadın Platformu, Eğitim-İş, İlerici Kadınlar Derneği, Emekci Harekat Partili Kadınlar, Birleşik Kamu İş Sendikası gibi sivil toplum kuruluşlarının bulunduğu yaklaşık 200 kişilik grup, ’Ensar vakfı kapatılsın’, ’Tecavüzcüleri korumayın’, ’Tecavüzcüyü koruyan bakanlar istifa’ şeklinde slogan attı.
‘Tecavüzü örtbas edemezsiniz’, ‘Takipteyiz sorumlulardan hesap soracağız’ pankartaları de dikkat çekerken grup hükümet aleyhinede slogan attı.
Mağdur çocuklardan 5’inin avukatlığını üstlenen Karaman Baro Başkanı Oktay Yılmaz, ”5 mağdur çocuğun avukatlığını ben üstlendim. Diğer 5 çocuğun da Ensar Vakfı’nın avukatlarının savunacağını biliyorum. Başta Karaman Barosu Çocuk Hakları Komisyonu ve Barolar Birliği olmak üzere yaklaşık 30 baronun çocukları komisyonunda görevli avukatlar, davaya müdahil olacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı müdahil olacak” dedi.
Mağdur çocukların ifadesinin daha önceden alındığını belirten Baro Başkanı Yılmaz, ”Çocukların ifadeleri alındı. Adli Tıp Raporları hazır. Sanık da SEGBİS ile duruşmaya katılacak. Onun da Adli Tıp Raporu hazır. Akıl ve ruh sağlı yerinde raporu verilmiş. Duruşmanın bugün karara bağlanacağını tahmin ediyoruz” dedi..Ayrıca mahkeme salonunda İzmir ve Aydın Barosu’nun Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı ve üyeleri de yer alıyor.
Karaman Valiliği de duruşma nedeniyle, davanın devam ettiği süre boyunca Karaman il sınırları içerisinde her türlü toplanma, basın açıklaması, toplantı, gösteri yürüyüşü, miting, oturma eylemi, stant açma, çadır kurma vb. etkinliklerini resmi internet sitesinden yasakladığı duyurdu.
Duruşma nedeniyle polisin, kentin girişinde kontrol noktası oluşturup, kente giren ve çıkanların kimlik kontrolünü yapıyor. Çevre illerden de takviye polis ve TOMA getirilirken, adliyenin çevresindeki caddeler kapatıldı. Adliyenin otoparkına hiçbir araç alınmadı, adliyeye başka bir işlem için gelenler de tek tek arama noktalarında üst aramasından geçirilerek içeri alınıyor.
Karaman’da kentin en önemli okullarından Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’ndan görevli sınıf öğretmeni Muharrem B., Ensar Vakfı ile Karaman İmam Hatip Okulları Mezunları Derneği (KAİMDER) ait olduğu ileri sürülen yurtlarda barınan 10 erkek öğrenciye ‘cinsel istismarda’ bulunduğu iddiasıyla 5 Mart günü tutuklandı. Mağdurlardan 7’sine tecavüz, 2’sine cinsel istismar, 1’ine de müstehcen görüntü izletip taciz etmekten 600 yıla yakın hapsi istenen sanık Muharrem B., ‘kasten yaralama’ ‘çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik’, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’, ‘cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyet yoksun kılma’, ‘çocuğun cinsel istismarı’ gibi bir dizi suçlamayla yargılanıyor.