CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na “siyasi sapık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadınlara yönelik cinsiyetçi aşağılamaları, ABD’nin resmi raporlarına girdi.
ABD’nin dün yayınlanan 2015 İnsan Hakları raporunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Haziran 2015′te Iğdır’da kendisini sırtlarını dönerek protesto eden kadınlara söylediği sözler, “Erdoğan protestocu kadınlara cinsiyetçi aşağılamada bulundu” diye geçti.
ABD’nin her yıl yayınladığı insan hakları raporunda bu yıl Türkiye, 74 sayfa ile yer aldı.
Türkiye’de “insan hakları ihlallerinin ayrıntılarıyla anlatıldığı” raporun neredeyse yarısı, Erdoğan’ın ihlallerine ayrılmış durumda; Erdoğan’ın ismi raporda tam 25 kere geçiyor. Cumhurbaşkanı’nın gazetecilere kamuoyu önünde yaptığı tehditler de, kadınlara yönelik cinsiyetçi aşağılama dili de, 17-25 Aralık yolsuzluk davalarını kapatmak için, savcı ve hakimlerin görevden alınmaları da, toplumun her kesimine yönelik açtığı hakaret davaları da raporda tek tek yer aldı.
“KADINLARA YÖNELİK CİNSİYETÇİ AŞAĞILAMA”
ABD raporunun en dikkat çekici bölümü ise, daha birkaç gün önce CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na “siyasi sapık” diyen Erdoğan’ın, 1 Haziran tarihinde gittiği Iğdır’da kendisini sırtlarını dönerek protesto eden kadınlara yönelik yaklaşımına ilişkin satırlar oldu.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazıranan raporda aynen şöyle denildi;
“1 Haziran’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkenin doğusundaki Iğdır kentinde halka yaptığı konuşmada, kadınlardan gelecek eleştirileri kabul etmeyeceğini söyledi. Erdoğan, kendisine sırtlarını dönen bir grup kadına önce cinsiyetçi bir aşağılamada bulundu, ardından da “eğer sizde zerre kadar nezaket varsa, haysiyet ya da kabiliyet varsa, siyasette yer parlamentodur” dedi. ”
Geçtiğimiz yıl Haziran ayında Iğdırlı kadınlar, miting için Iğdır’a gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sırtlarını dönerek protesto etmiş, Erdoğan da protestoyla ilgili olarak “Şimdi geliyorum çok enteresan şurada bir grup, affedersiniz edebim müsaade etmiyor tabii de, sırtlarını dönerek işaret yapıyorlar. Şimdi ne anlama geldiği belli de, tabii edebimiz müsaade etmez” demişti.
ERDOĞAN’IN TEKMECİ MÜŞAVİRİ DE RAPORDA
Raporda, 301 madencinin öldüğü facianın ardından Soma’ya giden Erdoğan’ın beraberindeki müşaviri Yusuf Yerkel’in protestocu madenciyi tekmelemesi de hatırlatıldı. Raporda, tekmelenen o madencinin, Erdoğan’ın konvoyundaki araçlara zarar vermekten tazminat ödemeye mahkum olduğu yer aldı.
“ERDOĞAN GAZETECİLERE SÖZLÜ SALDIRIDA BULUNUYOR”
Raporda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’lilerin, eleştirel yazı ve haberlere imza atan gazetecilere, kamuoyu önünde “sözlü saldırıda bulundukları” da yer aldı.
Buna örnek olarak da, Erdoğan’ın Can Dündar ve Erdem Gül’ü bir televizyon programında yaptıkları haber nedeniyle eleştirmesi, ardından da iki gazetecinin hapse atılması gösterildi.
Raporda bu konuda bir başka örnek ise, Hürriyet gazetesine geçen yıl gerçekleşen saldırı oldu. ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda,Erdoğan’ın güneydoğu’da yaşananları haberleştiren Hürriyet’e kamuoyu önünde sert çıktığı, bu çıkışın hemen ardından da o dönem AKP’de milletvekili olan Boynukalın liderliğinde bir güruhun Hürriyet’e saldırıda bulunduğu yer aldı. Raporda, Erdoğan’ın “hakaret”gerekçesiyle, sadece kendisini eleştiren gazeteciler değil, aralarında “çocukların” bile bulunduğu yüzlerce kişiye dava açtığı da bilgisi de verildi.
“ERDOĞAN, SEÇİM KAMPANYALARINDA AKTİF ROL OYNADI”
ABD raporunda, 2015 yılında Türkiye’de yapılan iki genel seçimde de, Anayasa uyarınca tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “aktif rol oynadığı” bilgisi yer aldı. Raporda, Erdoğan’ın seçim kampanyalarına aktif şekilde katılmasına ilişkin AGİT raporlarına da atıfta bulunuldu.
17-25 ARALIK HAKİMLERİ GÖREVDEN ALINDI, MESLEKTEN ATILDI
Raporda 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarına “Erdoğan’ın aile üyelerinin de adının karıştığı” bilgisi paylaşıldı, bu konuda dava ve soruşturma açan hakim ve savcıların da ya görevden alındığı, ya da meslekten atıldıkları vurgulandı.
ERDOĞAN GELİYOR DİYE “KEYFİ GÖZALTI” YAPTILAR
Türkiye’de yasaların keyfi gözaltı ya da tutuklamaları yasakladığına dikkat çekilen raporda, ancak 2015 yılında Erdoğan’ın ziyaret edeceği yerlerde, önceden olası protestocuların “keyfi gözaltına alındıklarına” dikkat çekildi. Buna örnek olarak da, Erdoğan’ın 15 Mart 2015 Balıkesir ziyareti öncesinde bir grup aşırı milliyetçi gencin gerekçesiz gözaltına alınmaları gösterildi.