CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. karaman’daki çocuk istismarına ilişkin Kılıçdaroğlu, “Çocuklarımızı düşünmüyor. Vakfı düşünüyor. Sanane vakıftan kardeşim. Bırak onu savcı araştırıyor zaten. Sen o çocukları o hale nasıl getirdi? Onun hesabını vereceksin. Bu yurtları kim açtı bunun hesabını vereceksin. Bunun hesabını vermiyor. Çocuklara da sahip çıkmıyor. Yav utan utan. Bir de sen annesin, annesin nasıl böyle bir dil kullanabilirsin?” dedi.
Terörün bir insanlık suçu olduğunu, ortak tavır alınması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Pakistan’daki terör saldırısına ilişkin, “Pakistan’ın bizim için ayrı bir özelliği var. Milli Kurtuluş Savaşı sorasında Pakistanlılar para toplayarak Mustafa Kemal Atatürk’e maddi destekte bulunmuşlardır. Bizim Ulusal Kurtuluş Savaşımızda Pakistanlıların da alın teri vardı. Acılarını yürekten paylaşıyoruz. Üzerimize düşen görev varsa da yapmaya hazırız” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Ahlaki değerlerimizde olağanüstü bir yozlaşma var. Ahlakı neredeyse çöp sepetine attı. Ahlaklı insanın suçlandığı bir sürecin içine girdiniz. Toplumda ciddi bir yozlaşma var. bütün bunların tamamı üzülerek söylüyorum Müslümanlık adına yapılıyor. Müslümanlık böyle bir şey değildir. Şiddet, hırsızlık, ahlaksızlık asla değildir. Sevgi ve hoşgörü üzerine inşa edilmiştir Anadolu Müslümanlığı. Mevlana’dır bizim yol arkadaşımız. Hacı Bektaş-i Veli’dir bizim yol arkadaşımız” dedi.
Karaman’daki çocuk istismarına ilişkin Kılıçdaroğlu, “Uyuşturucudaki artış 2007-2015 yılları arasında yüzde 678. Okulların kantinlerinde neredeyse bonzai satılacak. Araştırma önergesi verdik bu çocuklar bizim çocuklarımız. Yazık günah sahip çıkmamız lazım. araştırma önergelerimiz iktidar partisi tarafından reddedildi. Çocuk istismarında artış yüzde 434. Bir toplumdaki yozlaşmayı bundan daha iyi anlatılmaz. En son Karaman’daki olay, herkesin bildiği ama çözenle gizlediği bir olay. Biz hemen milletvekillerimizi gönderdik çocukları, ailelerini koruyun dedik. 2 gerçek çıktı ortaya o yurtların kime ati olduğunu korkudan hiç kimse söylemiyor. Valisi, kaymakamı, emniyet müdürü söyleyemiyor. Yurtlar kimin kimse söyleyemiyor. İkinci gerçek, dernekler ve vakıflar, ilk ve ortaöğrenim düzeyinde yurt açamazlar. Çünkü yasak. Yasaksa bu yurtları, kimin izini ile açtılar? Kim izin verdi? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı açıklama yapıyor. Açıklamasında, ’Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön palan çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz’ dedi. Çocukları düşünmüyor, çocuklarımızı düşünmüyor. Vakfı düşünüyor. Sanane vakıftan kardeşim. Bırak onu savcı araştırıyor zaten. Sen o çocukları o hale nasıl getirdi? Onun hesabını vereceksin. Bu yurtları kim açtı bunun hesabını vereceksin. Bunun hesabını vermiyor. Çocuklara da sahip çıkmıyor. Yav utan utan. Bir de sen annesin, annesin nasıl böyle bir dil kullanabilirsin?” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karaman’daki çocuk istismarına ilişkin eleştirilerine şöyle devam etti: “Aynı konuda Davutoğlu Manisa’da konuşuyor. Karaman’da yaşanan olaydan haberimiz var. Bu davanın takipçisi olacağız. Eyvallah olursanız en önce ben sizi tebrik ederim. Peki Sayın Davutoğlu yasa dışı bu yurtların açılmasına kim izin verdi. Sen Başbakan değil misin? Kim izin verdi bunlara?
Yav 45 çocuğa tecavüz edilmiş, biz onların dertleri ile uğraşıyoruz. Bu kalkmış hala paralel yapıdan. İkisi paralel. Aynı yoldan gidiyorlar. Sizin fikriniz paralel değil miydi? ilgili vakfı övüyor. Bir bekle sonucu bekle.
Niye övüyorsun? Övmek ne demek savcıya, valiye göz dağı demektir. Sakın ha vakıf dernek hakkında bir şey yapmayın demektir. Onlar bizim çocuklarımız asla mağdur olmalarına izin vermeyeceğiz.
Sayın Davutoğlu’na sormak isterim o çocuk evlerini paralel yapı mı açtı? Şimdi kendi suçunuzu başkasının üzerine atamaya çalışılıyorsun. Sen suçlusun. Suçlusun başkasının üzerine atma.
Bu işin asıl sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Biz çocuklarımızı emanet ediyoruz. Milli Eğitim’i sorumlu tutmayacağız da kimi tutacağız? O çocukların bir numaralı sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı’dır.
Yoksul ailelere hitap etmek isterim, çocuklarınıza iyi bir din eğitimi vermek istiyorsunuz. Hiç kimsenin buna itirazı yok. Devletin tanıdığı kurumlara çocuklarınızı emanet edin. Diyanet İşleri’nin Kuran kursları var. Niye çocuklarınız oraya vermiyorsunuz. Ne idiği belirsiz bir sürü derneğe çocuklarınızı niye emanet ediyorsunuz?
Rıza Sarraf’ın ABD’de tutuklanmasına ilişkin Kılıçdaroğlu, “Doğru haberleri yapanlar hapishanede. Devleti soyanlar yüce makamlarda düşüncesini açıklayanalar hapishanelerde. Rıza Sarraf da ABD’de tutuklandı. Birilerinin gece uyuması biraz zor. Sayın Erdoğan ABD’ye gitti. Herhalde hapishanede Rıza Sarraf’ı ziyaret eder. Arkadaşlıkları var. Devletin protokolünde yer ayırmışlardı. Onun bakanları önünde yatıyordu ölümü göze alarak. E herhalde gider bir ziyaret te eder öyle düşünüyorum. Ayıptan Türkiye’yi temizlemenin birinci yolu 17-25 Aralık soruşturmalarını yeniden açmaktır” diye konuştu.