MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ak Parti’nin yeni anayasa yazımına başlaması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasayı TBMM’den MHP ile çıkarabileceklerine ilişkin açıklamaları konusunda, “Biz AKP’nin tek yanlı, dayatmacı, millet ve devlet çıkarlarını ikinci plana atan anayasa yapımına iyimser bakmayız. AKP’nin başkanlık pençesine alınmış yeni anayasa hazırlık teşebbüsünün doğru, isabetli ve meşru bir tercih olmayacağı da bugünden aşikardır. AKP, B planına göre davranıp hazırladığı yeni anayasayı TBMM’ye getirdiği takdirde, MHP gerekli demokratik mücadelesini ve kamuoyunu aydınlatma görevini kararlılıkla yerine getirecektir” dedi.
Bahçeli, dün MHP grup toplantısında diğer konularda özetle şu mesajları verdi:
En kısa zamanda Birleşmiş Milletler öncülüğünde bir ‘Uluslararası Terörizmle Mücadele Konferansı’ toplanmalı, terörle ilgili kavramlar ve yöntemler üzerinde uzlaşma temin edilmelidir. Terör suçluları ağır cezalarla tecrit edilerek mahkum edilmelidir. Hatta idam cezası getirilmelidir.
Dağda, şehirde her değerimize ateş saçan şerefsizler, üniversiteleri de karıştırmak istemektedir. Bilhassa 23 Mart günü hacettepe Üniversitesi’nde yaşanan olaylar, diğer üniversitelerde baş gösteren terörist tahrikleri alarm zilleri çalmaktadır. Çağrım hükümetedir. Çağrım YÖK’edir. Çağrım rektörleredir. Artık kararınızı veriniz. Milliyetçi-ülkücü gençlik provokasyonlara gelmeyecek kadar dikkatli ve uyanıktır. Hiç kimse kendisini polisin, askerin yerine koymamalıdır. Bizim sokaklarda işimiz yoktur.
Yaklaşık bir haftadır 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk sürecinin kilit ismi olan İranlı karanlık bir şahsın ABD’de yakalanıp mahkeme önüne çıkarılması konuşulmaktadır. Herkesin dilinde İranlı şarlatanın ne olacağı, ABD’ye hangi pazarlıkların sonucunda gittiği, bu adli takibatının nereye dayanacağı konusu vardır. Yeni bir algı operasyonu, yeni bir sinsi kampanya devreye alınmıştır. İranlı kaçakçının çevirdiği dolapları, yediği herzeleri biz zaten biliyor, detaylarıyla hafıza kayıtlarımızda taşıyoruz. Türkiye veya ABD’de şarlatan her zaman, her yerde şarlatandır, kara paracı, altın kaçakçısı, rüşvet simsarı olmak malum şahıs için değişmeyecek bir kaderdir. Yine de 4 Nisan’da hâkim karşısına çıkarılacak İranlı kara paracının alnına kara bir leke gibi yapışmış tüm iddia ve suçlamalardan dolayı sonuna kadar yargılanması sağlanmalıdır. İranlı kara para tüccarı yolsuzluk ve kanunsuzlukların hesabını Türkiye’de vermedi, dilek ve temennimiz bari ABD’de vermesidir. Madem İranlı kaçakçı mahkemeye çıkarılacaktır, o halde gizli saklı bırakılan, milletimizin gözünden kaçırılan ne varsa hesabı görülmelidir. Şimdiden söyleyeyim, gün gelecek, devran dönecek 17-25 Aralık’ın hesabı sorulacaktır.