Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bazı ülkelerin konsoloslarının yetkilerini aştığını ve Türk yargısını etkilemeye çalıştığını, bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi. Bozdağ, “Konsolosların bu tavrı tartışmasız adil yargılamaya ve yargı görevi yapanlara baskıdır. Bu, hukukumuzda suçtur ve asla kabul edilemez” dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı açıklamada yargının görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanmanın suç olduğunu vurguladı. Yargı görevi yapanı hukuka aykırı etkilemek için sözlü veya yazılı beyanın da suç olduğunu belirten Bozdağ, şunları yazdı: “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, …mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; … tavsiye ve telkinde bulunamaz. (Anayasa 138-2). Derdest dava hakkında TBMM’de yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz, beyanda bulunulamaz (Anayasa,138/3). Sanığın, lehine/aleyhine karar vermesi; işlem tesisi; beyanda bulunması için yargı görevi yapanı, hukuka aykırı etkilemeye teşebbüs, suçtur. Görülen davada hukuka aykırı karar vermesi/işlem tesisi için yargı görevi yapanı, hukuka aykırı etkilemek için sözlü/yazılı beyan da suçtur. Yargı görevi yapanın görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanmak da suçtur.”
CHP ve HDP’yi de eleştiren Bozdağ, yargı görevi yapanlara milletvekilleri dahil kimsenin baskı yapamayacağını vurgulayarak “CHP/HDP’li bazı vekillerin, İst.14. ACM’nin görevine müdahalesi; yargılamayı/yargı görevi yapanı etkileme, yargı görevini engelleme suçudur. Anayasa ve kanunlara aykırı olarak mahkemeyi ve yargı görevi yapanları baskı altına almaya yönelik bu tutum, asla ve asla kabul edilmez. Hakimler, TBMM’nin faaliyetlerini engelleyemeyeceği gibi milletvekilleri de yargılamayı ve yargı görevini yapanların görevini engelleyemez. Yargı kararları, elbette eleştirilebilir; ama mahkemelere ve yargı görevi yapanlara CHP’li/HDP’li vekiller dahil kimse baskı yapamaz” dedi.
Bakan Bozdağ, bazı ülkelerin konsoloslarının yetkilerini ve hadlerini aştığını savunarak açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bazı ülkelerin konsoloslarının yetkilerini/hadlerini aşması ve birlikte hareketleTürk yargısını etkilemeye çalışmaları da kabul edilemez. Türkiye, bir müstemleke değildir; bağımsız, güçlü ve de kudretli bir devlettir. Türk yargısı da Türk hakimleri de bağımsızdır. Konsolosların bu tavrı tartışmasız adil yargılamaya ve yargı görevi yapanlara baskıdır. Bu, hukukumuzda suçtur ve asla kabul edilemez. Türkiye’nin mahkemeleri de hakimleri de bağımsızdır. Kararlarını, baskıya göre değil anayasa, kanun/hukuka bağlı vicdani kanaatleriyle verir. Mahkeme kararları, eleştirilebilir. Ama bu eleştiri, karar verildikten sonra yapılır. Karar sonrası eleştiri, haktır; yargıya baskı değildir.”