1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin Türkiye’nin bölgesel denklemden dışlanmasının ilk etabı olduğunu belirten Bahçeli, Suriye’ye yönelik kara operasyonunun ise Meclis onayı olmadan yapılamayacağını söyledi. Partisinin grup toplantısına katılarak önceki haftanın aksine ayakta konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sağlık durumunun daha iyi olduğu gözlendi. Bahçeli şunları söyledi:
*Sınırlarımızı Sayın Metin Akpınar ve merhum Kemal Sunal’ın oynadığı Propaganda filmine benzeten, duvarların yanlış örüldüğünü söyleyen, Arap Baharı’yla birlikte yüzyılın tasfiyesi, değişimi yaşanıyor diyen yine Davutoğlu’ydu. Madem Kemal Sunal ve Metin Akpınar’dan konu açılmıştır, o halde Sayın Davutoğlu’na Köyden İndim Şehire ve Sahte Kabadayı filmlerini izlemesini, kendisiyle bire bir örtüşen rolleri böylelikle görmesini içtenlikle öneriyorum. Ya da Kibar Feyzo’daki Maho Ağa’yı dikkatle incelemesini tavsiye ediyorum.
*AKP, Suudi Arabistan’a İncirlik’i açıp, ardından senaryosunun kimin tarafından yazıldığı az çok belli olan savaşa katılmakla hangi amaca hizmet edecektir? Bu kararı kim vermiştir? Meclis’in onayı olmadan Türkiye’yi savaş sokmak nasıl bir şuursuzluktur? Türkiye çadır devleti, muz cumhuriyeti midir? Savaş çığırtkanlığı yapmak Türkiye’yi uçuruma götürmektir. Tezgâh altı yürütülen sinsi faaliyet ve ilişkilerin Türkiye’yi felakete sürükleyeceği, pahalıya mal olacağı unutulmamalıdır. Şayet ülke güvenliği açısından zorunlu ve kaçınılmazsa, her türlü askeri operasyon ve müdahale hem hak hem de milli görevdir.
*Hatırlayacak olursak, AKP’nin 1 Mart tezkeresindeki ufuksuzluğu ve örtülemez siyasetsizliği bölgesel denklemden dışlanmamızın ilk etabı olmuştu. 2003’te AKP’nin çoğunlukta bulunduğu Meclis, tezkere konusunda karar verememiş, böylelikle Türkiye’nin Irak’ta eli zayıflamıştı. 1 Mart tezkeresi kabul edilmiş olsaydı; Irak’ın kuzeyinde yuvalanan PKK terörüne karşı çok daha etkili ve caydırıcı tedbirler alınabilecek, Türkmenlerin varlık hakları ve tarihi çıkarları korunabilecek, Peşmerge oluşumunun önüne geçilebilecek, Irak’ın geleceğinde söz sahibi olunabilecek ve Türkiye’nin eli güçlenebilecekti. Bize göre 1 Mart tezkeresine yanlış ve tarihin ters tarafından bakış fırsatların kaçmasına neden olmuştur.
*Şimdi Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD terörü yeni bir Kandil yaratmanın, sözde Kürdistan’a koridor açmanın peşindedir. Buna kesinlikle müsaade edilmemelidir. Amaç; oldubittiye getirerek, ABD ve Rusya’nın desteğiyle teröristlere devlet kazandırmaktır.
*Kobani’de PYD’nin imdadına koşan peşmerge ve PKK’lılar Türkiye’de konakladıklarında lahmacun ikram edip yorgunluk çayıyla rahatlatan, faturayı da millete ödeten iradesiz valiler emri AKP’den almışlardı. Şimdi bu teröristler, Türkiye’ye kafa tutmaktadır. ABD ise vahşi batıda haydutların oyuncağı olan, azılı katillerin güdümüne giren bir kasaba şerifi gibi, PYD-YPG’ye kol kanat germektedir. Görünen gerçek şudur: ABD’nin Ortadoğu’daki kara gücü PYD, Türkiye’deki kolu da PKK’dır. ABD karar vermelidir. Stratejik ortak mıdır, taktik hasım mı?