Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ve MHP liderlerinin muhalefet tarzını eleştirirken, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın önceki akşam yaptığı açıklamalara açık destek verip teşekkür etti ve ekledi: “Baykal’ın açıklamaları dinledikten sonra bir kez daha ikna oldum ki Türkiye de milli iktidar önemli. Milli bir iktidar var. Milli iktidar kadar önemli olan nedir milli muhalefet. Milli muhalefet istiyoruz, yerli muhalefet istiyoruz Rusya ağzı, Esad ağzı ile konuşmayan bir muhalefet” dedi.
Başbakan’ın dün Ak Parti grup toplantısında iç politikaya ilişkin değerlendirmeleri özetle şöyle: Muhalefet partileri ulusal güvenliği korumaya yönelik aldığımız tedbirleri görüp destekleyeceklerine maalesef partizanca bir tutumla gündelik siyasi polemiğe malzeme yapmaktadırlar. Daha dün Sayın Baykal sınırımızda yaşanan gelişmeleri Türkiye’nin ulusal güvenliği perspektifinden yorumlayarak bir devlet adamına yakışan ciddiyetle konuştu. Kendisine teşekkür ediyorum. Türkiye’nin aldığı tedbirlerin meşru ve gerekli olduğunu açıkça ifade etti. Kılıçdaroğlu ise laf kalabalığı yaparak, üste çıkma kurnazlığı yaparak ulusal güvenliğini tehdit eden bu durum karşısında ciddi ve tutarlı bir tutum takınamadı. Kılıçdaroğlu’nun 5 yıllık Suriye çizgisine bakın vicdan, tutarlılık göremezsiniz. ‘Mültecileri geri göndereceğim’ der, seçim de kazanamaz ya, sözünü de tutmaz ama, hadi sözünü de tuttuğunu kabul edelim. 2 milyon kardeşimizi Suriye’ye göndermiş olsaydı Rus uçakları altında katledilmiş olacaklardı. Silinmez bir leke olarak devletin alnında kalmış olacaktı.
Ayı şekilde; Kılıçdaroğlu, Türkmenler Bayır Bucak’ta katledildiğinde sus pus olur sonra bir anda aklına gelir ‘Türkmenler Cenevre’de neden yok’ diye. Halbuki Cenevre’de var Türkmenler. Kürtleri unutur Esad rejimini destekler, bir anda Kobani’de Kürtleri hatırlar çünkü tarih bilinci yok. Neye ihtiyacımız var? Baykal’ın açıklamaları dinledikten sonra bir kez daha ikna oldum ki milli iktidar kadar milli muhalefet de önemli. Milli muhalefet istiyoruz, yerli muhalefet istiyoruz Rusya ağzı, Esad ağzı ile konuşmayan bir muhalefet. Brüksel’de Washington’da değişik yerlerde kapı çalarak Türkiye’yi şikayet etmeyen bu toprağa ait olduğunu unutmayan bir muhalefete ihtiyacımız var. Bu ülkenin ana muhalefetinde bunu göremiyoruz, peki diğer muhalefette bunu görebiliyor muyuz?
Suriye’ye dönük tedbirler aldığımızda TSK sınırlarımızı korumak için Suriye’ye mukabelede bulunduğundan Bahçeli açıklama yaptı, kimse ne demek istediğini anlamadı. Müdahale edelim mi, etmeyelim mi? Duralım mı müdahale mi edelim? Bu açıklamanın amacı topluma korku salmak olan retoriği hakim kılmak. Bahçeli, Türkmenlere zulüm yapıldığında niye yardım etmiyorsunuz der, yardım etmek için Azez’de bulunanlara yardım için hareket ettiğinde; ‘aman savaşa girmeyelim’ der. Bahçeli, ne yapmak istediğini söylesin. Ne yapılmasını istiyor. Bahçeli’nin de Kılıçdaroğlu’nun da özeleştiri yapması lazım. Bugünler hepimiz için tarihi niteliğe sahip imtihan günleridir. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun bir devlet adamı ciddiyeti ile partiler üstü yaklaşım belirlemelerini tavsiye ediyorum. Bu partilere oy veren vatandaşlarımızı da kendi partilerine çağrıda bulunma ricasında bulunuyorum.
Başbakan Davutoğlu, dün Ak Parti grup toplantısında Suriye konusunda şunları söyledi: Rus uçaklarının bombardımana tabi tuttuğu Tel Rıfat ve Azez’in resimlerini gösterdiler. Boş bir alan dahi yok ki bomba düşmemiş olsun. Rus uçakları akıllı bomba kullanmıyorlar. Neden biliyor musunuz? Yaptığımız tetkikler şunu gösterdi ki, Rus uçakları bombaları yüklüyorlar ve ellerindeki bütün bombayı tüketiyorlar ve nereye attıklarını da hiç hesap etmiyorlar. Tel Rıfat’a bir günde küçük kasabaya 200 sorti yaptılar. Çünkü süresi dolmuş bombaları tüketmeye çalışıyorlar. Bu kadar alçakça plan içindeler.
Alçak, hain, barbar uçaklar çocuk yaşlı ayrımı yapmadan 8 bine yakın sorti gerçekleştirdi. PYD, özellikle Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerilimden sonra Rusya’nın bölgesel planlarının lejyoneri paralı askerleri haline gelerek, Türkiye’ye zarar vermeyi öncelik haline getirmiş durumda.
Muhalefet partilerinin komisyon süresini uzun tutma eğilimi ve komisyonun Anayasa yazımı ile ilgisi olmayan konularla meşgul etme tutumları bizi endişeye sevk ediyor. Uzatma girişimleri samimi değil. Kılıçdaroğlu komisyonu mevzuat ile meşgul etme teşebbüsleri, oyalama top çevirme izlenimi yaratan teklifte bulunuyor. Komisyonun Türkiye’yi darbe hukukundan arındırma komisyonu olmalıymış, buna mesai harcamalıymış, işin başındayken CHP grubu olmak üzere herkesi samimi olmaya davet ediyorum. Çağrıda bulunuyorum, darbe hukuku silme çalışmamız hazır, sizin de var. Samimiyseniz arkadaşlarımız bir araya gelsinler gerekli adımları atalım. Anayasa yazımı için toplanan komisyonu başka işler ile meşgul etmemiş oluruz. Buna rağmen mevcut komisyonun anayasa yazımından önce darbe hukukunu arındırma işinde ısrarcı olursanız yeni anayasa konusunda ayak direttiğiniz anlamına gelecektir.
Terör konusuna ikilemlerle anlayışın terör sorunu çözemeyeceğini biliyoruz. Mücadelemizin olumu neticelerini alıyoruz. Operasyonlar başarıyla devam ediyor. Cizre’de de başarıya ulaşıldı. Operasyona destek veren bölgedeki vatandaşlara da teşekkür ediyorum. Yıkılanın yerine daha güzelini yapacağız. Hayatı normal seyrine döndüreceğiz. Teröre destek vermeyen herkesle tek tek konuşacağız.