Kahve içmeden duramıyorsanız dikkat! Uzmanlar aşırı kafein tüketiminin kaygı ve panik atağı tetikleyebileceğini söylüyor.
Günde 5-10 fincandan fazla kahve tüketiminin anksiyete (kaygı) ve panik atağı tetikleyebileceğine dikkat çeken uzmanlar, özellikle hamilelerin aşırı tüketimden kaçınmaları gerektiği uyarısında bulunuyor.
Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tayfun Uzbay, günde 5-10 fincandan fazla kahve tüketimi ile ortaya çıkan kafeinizm sendromu ve aşırı kahve tüketiminin zararlarıyla ilgili bilgi verdi.
Kafeinizm Sendromu nedir?
Kafeinizm sendromu, duyarlı bireylerde kulaklarda aşırı çınlama, orta derece delirium (akut beyin yetmezliği) ve aşırı eksitasyon gibi belirtilerle karakterize duyusal bozukluklara neden olabiliyor. Bu belirtiler anksiyete (kaygı) belirtilerine benzer ve ortaya çıkan sendrom ‘kafeinizm’ olarak tanımlanıyor. Kafeinizm Sendromu genellikle günlük 1000 mg’ın üzerindeki dozlarda sıklıkla rastlanan bir durum. Bu dozda kafein miktarı, yüzde kızarma, sinirlilik, düzensiz kalp atışları, iştah kaybına sebep olabiliyor. Bu belirtiler oluştuğunda kafein tüketimini kesmek gerekiyor.
Kafein yoksunluğu baş ağrısı yapıyor
Kafein yoksunluğuna yönelik en sık karşılaşılan sorun baş ağrısı. Buna ilave olarak uyuşukluk, enerji azlığı ve yorgunluk, iş motivasyonunda bozulma, öz güven ve kendini iyi hissetme duygusunda azalmanın yanı sıra sinirlilik, çabuk öfkelenme, bulantı, soğuk ve sıcak basmaları, kaslarda ağrı ve sertlik hissi gibi istenmeyen birçok etki kullanış sıklığı, kullanılan doz ve kişinin bireysel özelliklerine bağlı olarak çıkıyor. Günde 600 mg doz gibi yüksek doz kafeinin 6-14 gün arasında kullanılması kafeine fiziksel bağımlılık gelişimi için yeterli bir süre. Bağımlılık gelişen kişilerde yoksunluk semptomları 12-24 saat içinde ortaya çıkmaya başlıyor ve 20-48 saatte en şiddetli seviyesine ulaşıyor.
Aşırı tüketime dikkat edilmeli
Kafein anksiyete (kaygı) ve panik atak öyküsü olanlarda anksiyeteyi ve panik atakları tetikleyebiliyor ancak aşırı düzeyde tüketilmedikçe normal dozlarda alınan kafeinin anksiyete ve panik atak üzerine önemli bir yan etkisi yok.
Gebelik döneminde kahve tüketimine dikkat
Gebelik döneminde sürekli olarak kahve tüketilmesi düşük riski yaratabiliyor. Günlük kafein tüketimi 300 mg’ı aştığında fötal gelişimi etkiliyor ve düşük riski oluşabiliyor. Emziren annelerde kafein süte geçerek bebek için tehdit oluşturabiliyor. Sonuç olarak gebelik ve emzirme dönemlerinde kafein tüketiminden ve kafein içeren içecek ve yiyeceklerden durmak gerekiyor.